Türkiye’de adalet mi arıyorsunuz? Meşgul canım, meşgul!

*“Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusu'nda düzenlenen Nevruz kutlamalarında halay çeken 3 öğrenci, 'örgüt üyeliği' iddiasıyla tutuklandı. Ev baskınlarında poşu ile Ahmed Arif'in kitaplarına “örgütsel doküman” denilerek el konuldu.”

*“Kars’ta 11 kişi ‘ideolojik halay’ çektikleri için tutuklandı”

*“Poşu taktığı için 20 aydır hapiste”

*“Trabzon’daki 4 cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin aralarında ayrımcılık ve gruplaşma olmaması için ’şalvar’ ve ’poşu’ gibi yöresel kıyafetler giymesine izin verilmediği öğrenildi.”

*“YGS’deki şifre skandalını protesto etmek için eylem yapan liseli öğrenciler mayıs ayından beri F tip cezaevinde tutuklular.”

*“Saç kesmek örgüt üyeliği delili sayıldı”

Yukarıda okuduğunuz haber metinleri tamamen gerçektir! Kişi ve kurumlar hayal ürünü değil, essahtan vardır.

Baskıcı rejimin maddelerini anayasadan kaldıralım ama bunu alışkanlık haline getirmiş baskıcı zihniyetten nasıl kurtulacağız?

Biz hakikaten 12 Eylül anayasası ve onun zihniyetinden kurtulmak istiyor muyuz? “İnsan hakları, ifade özgürlüğü” diye başlayan cümleleri hep “ama”larla bağlayıp sonra yargılamak kimilerince kolaya kaçıyor.

Anayasadan şikayet edenler, o yasa ile adalet aramaya çalışıyor.

Giyindiğimiz şeyler ideolojik olarak tehdit oluşturabiliyor.

Cihan Kırmızıgül’e poşu taktığı için 45 yıl hapsi istenebiliyor.

Hapishanedeki arkadaşlarına destek olmak için saç kestiren gençler, örgüt üyeliği iddiasıyla aylarca tutuklu kalıp, yargılanabiliyor.

Bir protestoda ya da kutlamada halay çektikleri için ideolojik halay yaftası yapıştırılıp – ideolojik halay nasıl oluyorsa – örgüt üyesi iddiasıyla tutuklanabiliyor.

Sol ideoloji ve o söylemde olan kitaplar iddianamede örgütsel metin olarak yer alabiliyor.

Vallahi gülüp geçilmiyor… Zira bu insanlar aylarca tutuklu kalıyorlar.

Örgüt üyeliği ile bağdaştırılan poşu, bugün sokaklarda birçok kesim tarafından aksesuar olarak kullanılıyor. Her poşu takanı içeri tıkacaksak önce poşu satan dükkanları mühürlemeli ardından, bu suçu birden fazla tekrar eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarını, Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Devlet Bahçeli’yi, Tarkan’ı ve Rihanna’yı hatta Efes Pilsen Blues Festivali için gelen blues sanatçılarını adaletin karşısına çıkarmak gerekmiyor mu?

Poşu ideolojik olarak siyaset sahnesine Filistin’de Yaser Arafat ile birlikte çıktı. Kefiye, yani poşu, sandığınız ve korktuğunuz gibi Kürtlerin kültürüne has bir gelenek değildir! (Bu cümle gitmesi gereken yere gidiyor. Endişe etmeyin) Arap şapkası olarak bilinen kefiye neden bu kadar tehlike arz ediyor? Ki Filistin için yaptıklarımızı düşürsek…

Saç kestirmek meselesi ciddi bir konudur.

Yazının devamı için tıklayınız