Türkiye’de dağ hayvanları envanteri

Bu konuda ülkemizde hangi çalışmaların yapıldığını (daha doğrusu yapılan çalışma var mı) bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.

Türkiye’de dağ hayvanları sanki tesadüfen varlar (var mı yok mu o da belli değil ya) Hayvanların adını av yasağı, av teskeresi gibi kavramlarla yani onları öldürmek için izin verilen ve adına avcılık denilen “sülün katilliği” sayesinde duyuyoruz.

Dağlarımızda ne kadar hayvan var? Hangi hayvanlar var? Nasıl yaşıyorlar? Bütün bunlar ne halkı ne de devleti ilgilendiriyor.

Hayvanları sevdiğini söyleyenler de ilgisiz. Rusya’dan ayı gelmiş. İran’dan pars gelmiş. Ülkemiz sanki çöl. Sanki burada hayvan yaşayamazmış. Bence bu ülkede hayvanları seven kimse yok. Ve ihtimal ki insanlarımızın nefret dolu bakışları nedeniyle bir zamanlar dağlarımızda yaşayan hayvanlar ya yok oldular ya da çekip gittiler bir yerlere.

Kurt kuzusunu yemiş. Hayvan bu ya, üstelik karnı aç; oturup sohbet mi edecekti. Bu nedenle kurttan nefret ediyor. Kuzuyu sen de yiyorsun ama kendinden nefret etmiyorsun!

Valla bu devletten hayır yok… En iyisi gerçek hayvan severler dağlarımızda ne kadar hayvan kalmış (pek fazla bir şey yoktur zaten) tespit etmek için girişimde bulunsunlar.

Trakyalı çiftçiler iki mısır yedi diye yaban domuzlarını öldürmeye devam ediyorlar. Utanmaz herifler bir de üzerine çıkıp tüfekle resim çektiriyorlar.

Ya benim anlamadığım Türkiye’de hayvanların sorumlusu yok mu? Kim bakıyor bu konuya? Başbakanın ağzından on yıldır (etini yediği kurban hariç) kedi sözü bile çıkmadı. Adamın hayvan konusuyla ilgisi yok. E tabi hayvanlar oy mu veriyorlar!

Bir de Kerim Korkut düzeninde göreceksiniz hayvanları sevmek neymiş. Tek tek insanları -gerek evcil gerekse dağ hayvanları olsun- hayvanlara bakma konusunda sorumlu kılacağız. Buna da gerek yok, gerçek hayvan dostları yeter zaten.

Türkiye’de hiç kimse dağlarımızda ne kadar hayvan yaşadığını, hangi türden kaç tane bulunduğunu ve bu dağ hayvanlarının nasıl yaşadıklarını bilmiyor. İlgili bakan mı? O, keçiyi görse köpek sanır!