Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye’de din profesyonel meczupların tekelinde

Türkiye’de din profesyonel meczupların tekelinde
 

Tarih boyunca bütün insanlığı hakikatlerden ziyade hakikatlerin etrafında oluşturulan ve gittikçe hakikatlerin üzerini örten, onu görünmez kılan mitler, efsaneler, anlatılar daha çok etkilemiştir. Hakikatin basit, anlaşılabilir, sade yüzü fazla dikkate değer bulunmamış. Kitleler her zaman kendilerini inandıracakları yalanların peşinde koşmuşlardır. Tabii ki yalan söyleyecek yalancıların da…

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız bu makûs talih en çok da din üzerinde vuku bulmuştur. Dinlerin kaderi ne yazık ki ortadan kaldırdığı, yok etmeye çalıştığı düşüncelerin, inançların, hurafelerin elinde şekillenen bir yapıya dönüşmüştür. Peygamberler irşada geldikleri topluluklardaki aksaklıkları, ahlaksızlıkları, gayri meşru tahakkümleri, sömürüyü, insanın onurunu zedeleyen her türlü uygulamayı ortadan kaldırmak için gayret etmişlerdir. Bu kutlu gayret ve mücadeleleri zaman içinde istismar edilmiş ve dinin hakikatini bozan yeni din üretilmiştir. Dinin hakikatinin tek başına anlaşılamayacağı, illaki aracılara gerek duyulacağı ilkesine kitleler inandırılmıştır. Zamanla Peygamberlerin bile önüne geçirilen dini kişilikler, şeyhler, ağalar, paşalar muazzam bir mekanizma kurarak insanlar üzerindeki tahakkümlerini perçinlemişlerdir.

Bugün Türkiye’de İslam diye yaşatılan, İslam adına gerçekleştirilen birçok uygulama İslam’ın özünden uzak şeylerdir. İslam’la alakası olmayan ritüeller İslam adıyla yeniden üretilmekte. İslam’ın ruhundan fersah fersah uzak anlayışlar, algılar din diye bize sunuluyor. Bugün ne yazık ki televizyonlarda, orda burda gördüğümüz, dinlediğimiz şeylerin, hacıların, hocaların İslam’la alakası yok. İslam ahlakıyla, edebiyle, görgüsüyle… Birçoğu egosunu, ezikliğini, hırsını din adıyla meşrulaştırıyor. Halkı, kitleleri efsunlayan, kandıran bu sahtekârların din adına kurdukları sahte bir dini inanışın varlığıyla karşı karşıyayız. Mehdilik iddiasında bulunanlar, evliya olduğunu söyleyenler hatta peygamberlik halüsinasyonu görenler… Hacı Babalar, Şeyh Efendiler, Hoca Efendiler…

Normal şartlarda söyledikleri, iddia ettikleri ipe sapa gelmez şeyler olmasına rağmen işin içine din sokulduğundan muhteşem hakikatlermiş gibi algılanıyor. Bu tip din bezirgânlarının hayatları da söyledikleri de İslam’la bağdaştırılabilir değil. Bunlara profesyonel meczup denilebilir. Aslında meczup olmayan ama öyle görünerek kitleleri kandıran sahtekârlar. Çünkü gerçek meczupluk insanın en saf hallerinden biridir. Hesapsız, kitapsız en doğal insanlık. Burada bir gerçeğin altını çizmeden geçmeyelim. Michel Foucault, “Deliliğin Tarihi” kitabında modern hayattan deliliğin, meczupluğun çıkartılmasını ve kapatılmasını sorgular. Deliliğin, meczupluğun modern hayat için tehdit olduğunu ve bu yüzden delilerin hayattan uzaklaştırıldığını gösterir. Kadim dünyada, kadim zamanlarda ise delilikle, meczuplukla bilgelik iç içedir. Günümüzde deliler, meczuplar kendilerinden kaçılan iğrenç varlıklara dönüştürülmüştür. Bizim burada kastettiğimiz kesinlikle bu tür delilik, meczupluk değildir. Biz profesyonel meczuplardan bahsediyoruz. Meczup olmadığı halde öyle görünen ve bunu bir rant mekanizmasına çevirenlerden…   

Bütün bunlara genel olarak baktığımızda insanın aklının, mantığının, gönlünün, kalbinin anlamayacağı, algılamayacağı bir sürü safsata görüyoruz. Gerçi inancın olduğu yerde çok fazla aklın hükmü olmaz ama bizim bugün bahsettiğimiz bu şeyler inanmanın da çok ötesinde. İslami kavramlar, pratikler kendi özünden kopartılarak yeniden üretiliyor. Bunu yapanlar aynı zamanda dünyevi hayatlarını da garanti alıyorlar. Arkalarından gelen kitlelerin yoksulluğunun, fakirliğinin tersine bunlar zenginlik içinde yaşamlarını sürdürüyorlar.

Müslüman insanları dinle kandıran bu profesyoneller hayatla insan arasına sert bariyerler koyarak insanları hakikatten kopartıp kendi kurdukları saçma dünyalarına hapsediyorlar. Bunun sonucunda ortaya yüzlerce İslam çıkıyor. İslam’ın o sade, anlaşılabilir dünyası tamamen içinden çıkılamaz ayrıntılar haline getiriliyor. Huzursuzlaştırılıyor insanlar. Daha sonra tam da burada ortaya çıkan bu meczupların bütün saçmalıkları, safsataları din olarak orta yere getiriliyor.

Peygamberlerin, Nebilerin aydınlık çağrısı şeyh, önder, hoca postuna bürünen bu karanlık zihinlilerin zifirinde kayboluyor. Profesyonel meczupların tezgâhında…        

 
Toplam blog
: 22
: 611
Kayıt tarihi
: 01.10.12
 
 

... ..