Türkiye'de hukuksuz kanunlar

Kendi başıma çokça eksersizini yaptığım ama adlandıramadığım (Ömer Faruk MENCİKYILMAZ'IN 26.06.2010 tarihli blogundan esinlenerek düşündüğüm) HUKUKSUZ KANUNLAR ifadesini çok sevdim. 

Hak, hukuk ve adaletten oluşması gereken; insanların ve hatta insana dair her durumun adaletle düzenlenmesi için üretildiği bilinen ve anlaşılan HUKUK SİSTEMİ sosyal kültüre dayalı, teori, doktrin ve analizlerden oluşurken buna yaptrırım gücü kazandırabilmek KANUNLAŞMASINA bağlıdır. Ancak kanun sistemi süreç içinde gelişirken önceki ifadelerimden kopuk ve alakasız bir şekilde HUKUKSUZ KANUNLAR oluşturmaya başlamıştır. 

HUKUKSUZ KANUNLAR ilk okuyanlar için saçma gelebilir ve hatta ilk düşündüğümde bana ters gelmişti. 

Oysa benim daha önce eksersizlerini yaptığım ilgili devlet makamlarına arz ettiğim VERGİ KANUNLARININ TUTARSIZLIKLARI VE ÇELİŞKİLERİ 'HUKUKSUZ KANUNLAR' kavramına dayanmaktaydı. 

Özetle: sırf yasama onamış diye uygulanan kanunlar vatandaşlar arasında adaletsizlik yaratıyorsa bunları HUKUKSUZ KANUNLAR diye ifade etmekten başka bir ifade kullanılabilr mi? 

Yürütme bütçesini denkleştirmek için uygulamak istediği vergileri ve ilgili yaptırımları (vatandaşlar arasındaki adaletini sorgulamadan)YASAMAYA sipariş edip onatıp KANUNLAŞTIRDIKTAN sonra uygulamaya geçerken ilgili kanunlar vatandaşlar arasında (dengesizlik ve haksız rekabet benzeri) adaletsizlikleri yaratıyorsa bunlara HUKUKSUZ KANUNLAR dan başka ne denilebilir ki? 

Örneğin; kayıtdışı ekonominin % 50 den fazla olduğu bir ülkede tesadüfi denetimlerle mükellefe kesinlen cezanın veya vergi yönetimi içinde ihbarları denetleyen bir birimin mantığı HUKUKSUZ KANUNLAR ifadesinden başka nasıl ifade edilebilir. Düşünün TÜİK kayıdışı ekonominin % 50 den fazla olduğunu belirlemiş yani ülkede iş yapanların % 50 sini ihbar ediyor ve çoğunluk uluorta kayıtsız iş yaparken bir devlet birimi sadece kendisine gelen ihbarları denetleyip ceza kesiyor. 

Durum kanunlardan öteye birimleri de hukuksuzluk sınırına getirmiştir.