Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye'de kırmızı et fiyatlarının inmesi için, doğru tarım ve hayvancılık politikaları gereklidir.

Türkiye'de kırmızı et fiyatlarının inmesi için, doğru tarım ve hayvancılık politikaları gereklidir.
 

Prof.Öner Samanlı "Doğru tarım ve hayvancılık politikaları gereklidir" dedi. (BASIN)


Tarihinden bu yana hayvancılıkla geçinen bir Türkiye’de sektör ne yazık ki yok olmak üzeredir.

Hükümet, ‘sözde et fiyatını düşürecek’ diye et ithalatının kapısını açınca bu köşede, görüşlerimizi içeren bir yazıyı yayına sokmuştuk.

İşte linki,

http://blog.milliyet.com.tr/_Pkk_terorunu_kacak_et_finanse_ediyor__dunya_bu_haberi_konusuyor_/Blog/?BlogNo=239874

Türkiye’deki etin rantının da kimler tarafından yönetildiğine ilişkin bu yazımız kamuoyunun da dikkatini çekecek ilgili başlığını taşımaktaydı.

Bu köşenin yazarı olarak görüşlerimiz değişmedi. Hükümetin et ithalatının kesinlikle yanlış bir rota olduğundaki iddiamız ise devam etmektedir.

BİZİM ÖNGÖRÜMÜZ; ET İTHALATI YERİNE, DİŞİ DÜVE İTHALATIDIR.

Dişi düve ithalatı ile, orta vadede et fiyatının düşeceğini iddia ediyoruz.

Üstelik bu yolun hayvancılık sektörünü büyüteceğini de iddia ediyoruz.

Ancak, nedense bakanlık bu tür yazılarımızı ve düşüncelerimizi dikkate almak yerine hayvancılığı bitirecek yolu seçerek et ithali yolunu seçerek kendi dikine yapmak istediklerini yapmaktadır.

HÜKÜMET NE YAPTI, ET FİYATLARINI ASLA DÜŞÜREMEDİ.

Et fiyatları düşmedi, aksine artmaya devam edecektir.

Bakanlık, bunun sonrasında ne yaptı, bu kez kasaplık canlı hayvan ve et ithaline de izin verdiğini açıkladı.

Yanı sıra gümrük oranlarını da düşürerek, ithalatı belirlenmiş sermaye guruplarının önüne ganimet olarak attı.

Et ve Balık Kurumu aracılığıyla ithalatı yapılan canlı sığırlar, gümrük vergilerinin yüzde 135’den yüzde 40’a düşürülmesine rağmen, perakende fiyatları geriletmeyerek aksine fiyatlar bu sürede daha da yükseldi..

Yani bu kararla, sanki tüketicinin lehine gibi görünen sahnede et fiyatlarının düşmediğini aksine daha da artmış olduğunu seyretmiş bulunmaktayız..

TÜRKİYE TÜKETİCİSİNİN UCUZ ET YİYEBİLMESİNDE DOĞRU HAYVANCILIK POLİTİKASI ŞARTTIR.

Çözümü net ve belirgin olan yolun yerine, hükümetin anguslara kadar ithalat yaptırarak millete kurban bayramında tanık olunan fiyat politikaları sonrasında başarısızlığını tescil ettirdiğini ise yadsıyacak bir aklı selim var mıdır?

<ı>İddia ediyoruz ki, ülkemizdeki hayvancılığın yeniden canlanmasının tek ve olmazsa olmaz koşutu, canlı dişi düve ithalatına izin verilmesiyle çözümlenebilecektir.

Zaman içerisinde gelişen üretimle de, tüketicilerin çok ucuz rakamlarla et yiyebilmeleri olanaklı olacaktır.

<ı>Öte yandan bu ithalatımız sayesinde et ithal ettiğimiz ülkelerin et ihraç fiyatlarını yükselterek, o ülkelerde de iç piyasa et fiyatlarını yükselme başarısını da elde etmiş bulunmaktayız.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, bir başka uygulama politikasına geçiş yaparak bu kez kasaplık ve besilik sığır eti ithalatında ülke sınırlamasını neredeyse tamamen kaldırarak, ithal iznini yükümlülüklerini yerine getiren özel sektöre de açmış ve gümrük vergilerini de kasaplık, kemikli veya kemiksiz et ithalatında yüzde 30, besilik sığır et ithalatında yüzde 20’ye kadar indirmiştir.


Böylece, zaten açmaz içinde bulunan küçük ve orta ölçekli besicilik yapanların ayakta kalmasına olanak tanınmamıştır. Bu kişilerin çoğu hayvanlarını ehven fiyatlarla satarak hayvancılığı terk etmeye başlamışlardır.


Besiciler, kesim için her yıl 30 bin dolayında hayvanı 150-200 kilo ağırlığındayken satın alırlar. Bunları, 10-12 ay süreyle 500-600 kiloya gelinceye kadar besleyerek canlı, karkas, veya işlenmiş şarküteri ürünleri olarak satarlar.

Bunlar, canlı hayvan alımlarını, büyük ölçüde, Kars, Muş, Erzurum, Ardahan gibi Doğu il ve ilçelerinden gerçekleştirirler.

Bugünkü süreçte, canlı hayvanın satın alma bedeli kilo başına 11 ila 12 lirasıdır. Satış ise, 16 ila 18 lira civarındadır.

Şimdi, ithal et ile fiyatlar yüzde 30 gerilerse, hayvancılıkla geçinen yüzlerce, binlerce aile iflas sınırına sürüklenerek besiciliği terk edecektir.

Bankalara veya tüccara borçla yada kredi ile yaptıkları ahırları boşalacaktır.

Diğer taraftan, ülkemizde süt içme alışkanlığı, ve dolayısıyla süt talebi damızlık hayvancılığı destekleyecek boyutta gelişmediğinden, son yıllarda sütten kazanamayan üreticiler de süt veren hayvanlarını kasaba verip hayvancılığı terk etmeye başlamışlardır.

Bunların tamamı ülkemizdeki hayvancılığın getirildiği yerdeki görünenlerdir. Halep’e gitmeye gerek yoktur, her şey ülkemizde yaşanmaktadır.

Türkiye için, ancak ve ancak, tarıma dayalı hayvancılığın geliştirilmesiyle yüksek katma değer sağlanabilecektir.

Yine tekrar ediyoruz ki, dişi düve ithalatı ve doğru tarım ve hayvancılık politikaları şarttır.

Doğru tarım ve hayvancılık politikaları şarttır.

Prof.Dr Öner SAMANLI

İZMİR - 2010

“TÜKORDER”

Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği

Genel Başkanı

SÖZDE DEĞİL ÖZDE, ROZETTE DEĞİL YÜREKTE,

TÜRKİYE VE DÜNYANIN EN KAPSAMLI ATATÜRK SİTESİ

KURUCU EDİTÖRÜ

http://www.ataturksitesi.com/

E-BİLGİ İÇİN: tukorder@hotmail.com

ÖNEMLİ DİPNOT BİLGİSİ:

Yazarın Dipnotu:

Milliyet Blog sayfalarımdaki yazı ve resimlerim, Yazar ismi ve Link verilerek alıntı yapılabilir.

5846 sayılı, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU Telif Hakları Yasası kapsamındadır.

Yazılarımın tüm telif hakları, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi’ne aittir.

 
Toplam blog
: 295
: 3087
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..