Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye'de neden petrol yok? – TPAO nun 2023 vizyonu

Petrol Mühendisleri olarak takside, berberde, ameliyat masasında, dişçi koltuğunda cevaplamak durumunda olduğumuz en çok sorulan soru budur.

Petrol yer altında gözenekli ve geçirgen kayaçlar içinde bulunur, yani göl, dere, damar vb ifadeleri geçersizdir. Üzeri geçeirimsiz bir kaya ile örtülmüş ve bu şekilde kapanlanmış olması gerekir. Türkiye nin özellikle doğusunda yer altı yapısı oldukça kırıklı ve büyük kapanlara rastlanmamakta. Her kapana benzeyen yapının içinde petrol olacak diye bir kural yok, hatta yaklaşık onda birinde petrol çıkar. Bugün dünyada herhangi bir kapanda petrol olup olmadığını sondaj yapmadan kesin belirleyebilecek bir teknoloji yok. Eğer olursa bu yüzyılın en önemli buluşlarında biri olur, çünkü sondaj son derece maliyetli. Örneğin denizde bir sondajın günlük maliyeti günlük bir milyon TL ve hatta daha fazla olabilir. Bu mesela 90 günlük, yani tek kuyuluk bir sondaj maliyetinin 90 milyon olması demektir. Bizdeki içinde petrol çıkan büyük kapanlar Batman ve Adıyaman dadır ve Türkiyenin petrol ihtiyacının %5i civarını ancak karşılar.

Amerikalılar vb gelmiş bizim kuyularda petrol bulmuş, beton cıva basıp gitmişler, doğru mu?

Genelde insanlar kirli su havuzuna akan yanmış motor yağını petrol sanarlar. Ben TPAO da Adıyaman ve çevre illerde bir sürü kuyu testine bizzat gittim, yanımda arkamda önümde TC vatandaşı olmayan biri yoktu. Cıva çok pahalı olur, kuyu kapatılmak istendiğinde çimento harcı basarsınız olur biter.

Neden testte petrol görülen kuyu terk ediliyor?

Bilirsiniz, her konuyu süsleyerek ve abartarak sunmak genelde medyanın vazifesidir. Ege bölgesinde ilk petrol bulunmuştu ve o kuyunun testlerine ben ve başmühendisim gönderildik. Yanımızda gavur neyin yoktu. Petrol koyu yeşil, yani son derece kaliteli ama yapı oldukça sınırlı idi. Bu baştan kendini gösterdi ve biz de sanırım yaklaşık on gün testlere devam ettik ve sonuçlandırdık. Bu sırada tahmin edersiniz, gelen giden çok. Hangi gazate idi hatırlamıyorum, ben sadece testlere devam ediyoruz, şu an birşey söylemek doğru olmaz demişken, ertesi gün gazetede, günde 5000 varil petrol bekleniyor, tankerlerle mi yoksa boru hattı ile mi taşınacağı düşünülüyor gibi bir haber çıktı. Aslında çoğu durumda bazı “duysusal petrolcü” arkadaşlarımız hep hayal ettiklerini yansıtıp, basında da böyle haberler çıkmasında bir problem görmezler. Maksat reklam olsunmuş ki TPAO daha büyük bütçe koparabilsinmiş. Demekki bazı bütçeler de duygusal mı onaylanıyor?

Neyse, neden kapatıp gidiyoruz, çünkü ekonomik değil, yani çıkacak toplam miktar üzerine yapacağınız yatırıma, günlük işletme giderine değmiyor.

Neden komşularda petrol var da bizde yok?

Onlarda ki yapılar bizdeki kadar kırıklı değil ve çok büyük kapanlar var. Peki nasıl olmuş ta sınır böyle çizilmiş. O zaman ben şöyle bir soru sorayım: Eğer Türkiye bazı Arap ülkeleri gibi petrol zengini olsaydı o zaman bugünkü derecede kendi ayakları üzerinde durabilen, dışarıdan karışılmayan, tekstil, turizm, inşaat vb sektörlerde bu kadar gelişmiş bir ülke olur muydu? Bizler Osmanlı dan da belli ki hayatı eğlenmeyi severiz. Elimiz para görse, hala ciddi bir disiplinle mecbur kalmış gibi çalışır mıydık? Bence zor ihtimal.

Gelelim TPAO’nun 2023 vizyonuna: “Ülkemizin petrol ve doğal gaz ihtiyacını karşılayan, çalışılması en çok arzu edilen, bölgesinde etkin bir dünya enerji şirketi olmaktır.” Petrol arama işlerinin bu kadar belirsizlik içerdiği bilinirken böyle bir ifade nasıl söylenebiliyor anlamıyorum.

Şimdi şansımız yaver gitse ve bulsak başarılı, herkes canla başla ve akıllıca çalıştığı halde şansımız olmasa başarısız mı olmuş olacağız? O zaman ben kendi tahminimi söyleyeyim, başka bir ülkeden toprak almadan bu vizyonun gerçekleştirilmesi bana pek mümkün görünmüyor.

Eğer bu vizyon, hedefi yüksek tutalım, sonucunda da olduğu kadar düşüncesiyle yazıldı ise de yanlış. Sonuçta sismik sonuçları inceleyip arama kuyusu noktası veren sadece bir avuç insan ve sonuç onlara bağlı, aslında onlara değil yukarıda yaklaşık %10 dediğim şansa bağlı. Üstüne üstlük büyük kapanlar az, küçükler içinde kazdığını tutturma şansı çok daha az.

Petrol mühendisi olduğum için değil, sadece kendi şahsi görüşüm olarak şunu söylemek istiyorum. Türkiye önce bilim ve sanat alanında Dünya da isminden bahsedilen bir ülke olsun,  halkı sosyal örgütlerle kendi kendini yönetebiliyor, sorumluluk alıyor, demokrasiyi tam anlamıyla yaşayabiliyor olsun, ondan sonra yeni teknoloji ile küçük yapılardan petrol çıkacaksa çıksın. Bizim her alanda vizyonumuz bilime ve sanata yönelmek olmalı. Batı medeniyeti böyle kurmuş. Hazırdan harcayarak değil.

Halkı sadece devletin yönettiği toplumlar G20 de de olsalar, dünyanın 6. güçlü ordusuna da sahip olsalar birgün birşeylerin içine çekilip sahip olduklarının çoğunu kaybedip 30-40 yıl öncesine dönmeleri an meselesi olabilir.

Sovyetler dağıldıktan sonraki ülkelerin şu günkü durumlarını bilen bir insan olarak, Türkiye nin dünyanın geneline kıyasla oldukça hür fikirli ve becerikli insanlardan oluştuğunu söyleyebilirim. Amacımız bunu korumak ve geliştirmek olmalı...

 
Toplam blog
: 40
: 2627
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Petrol Mühendisi  İlgi alanlarım: Psikoloji, kişisel gelişim, eğitim En çok yapmayı sevdi..