Türkiye'de neler oluyor?

Geçen Salı günü Türkiye iki önemli gün yaşadı. Biri, 31 Mart 2015 günü saat 10.30‘dan itibaren Türkiye karanlığa boğuldu. Türkiye son yarım asrın en büyük elektrik krizini yaşadı. Van, Hakkâri hariç 79 ilin elektriği kesildi. Vatandaşlar birbirlerine soruyor, acaba fişi kim çekti ? Hayat tüm Türkiye genelinde felç oldu. Kentlerde yeraltı treni ve tramvay, metro çalışmadı, seferler durdu. Vatandaşların çoğu işlerine yaya gitti. Hastanelerde hastalar perişan oldu. Herkes bu eşi merak ederken, Enerji Bakanı Sayın Taner Yıldız’da  “biz bu konuyu araştırıyoruz“ dedi. Bazıları da Avrupa birliğini suçladı. Kesintinin faturası 100 milyon dolara mal oldu. Kentlerde ulaşım kesildi, esnaf zarar etti, perişan oldu. Allah aşkına bunun sorumlusu yok mu? Bu olay Avrupa’da olsaydı ilgililer milletten özür diler görevinden istifa ederler.

Geçenlerde hepimiz medya ve televizonlardan duyduk ve gazetelerden okuduk.( 26.03.2015). Bir Japon mühendis intihar etti diye. İzmir Körfez Geçisi Asma Köprüsü’nde geçen cumartesi günü “ kedi yolu” olarak bilinen halatın kopmasından dolayı kendisini sorumlu tutan 51 yaşındaki ünlü Japon mühendisi Kishi Ryoichi “ sorumlu benim, bu köprü benim ülkemin onuru idi “  diyerek bir not bırakıp, boğazını ve bileklerini keserek intihar ediyor…  

Bizde ise  meydana gelen olaylardan hiç kimsenin kılı dahi kıpırdamıyor... 

Türkiye bu koca elektrik  kesintisini ve şokunu yaşarken ikinci bir önemli olay daha yaşandı. İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’nde binanın 6. Katında görevi başında bulunan bir Cumhuriyet Savcısı bir törör örgütü olan DHKP-C üyesi olduğu iddia edilen iki terörist tarafından rehin alınarak tabancayla öldürüldü. Mehmet Selim Kiraz adını taşıyan savcı ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Mehmet Selim Kiraz ama ne yazık ki şehit oldu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Berkin Elvan soruşturmasında görev alan 5. Savcı idi… Savcının öldürülmesinden operasyon yapıldı. Saat 20.30  sularında silahların sesi kesildi. İki terörist de öldürülmüştü. Biri Ardahan doğumlu Bahtiyar Doğruyol, diğeri Şafak Yayla adında iki tanınmış ve sabıkalı teröristi…

***                    ****                      ***

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Mersinli idi. Zor şartlar altında okumuştu. Liseyi okuduğu yıllarda terzilik yapıyordu. Ailenin tek erkek çocuğu idi. Anıları, öyküleri, hüzün ve sevinçleri vardı. 01 Nisan 2015 günü Eyüp Sultan Camii'nde öyle namazından sonra Eyüp Sultan Mezarlığında dualarla gözyaşlarıyla toprağa verildi. Cenaze töreninde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başkan Ahmet Davutoğlu, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve binlerce vatandaş hazır bulundu. Basından aldığımız haberlere savcı ve hakimlerin korumaları 10 gün önce geri almıştı… Kim ne derse desin bir disiplinsizlik vardır. Bir korunma zaafı vardır.

Koca İstanbul’da Çağlayan Adliye Sarayı’nda ellerini, kollarını allayarak iki terörist ta adliyenin 6. Kata kadar gidebiliyor. Burada görevli kimse yok mu? Bu beni bir vatandaş olarak çok düşündürüyor… Türkiye nereye gidiyor? Bir vatandaş olarak bu olayı kınıyorum. Terörünün dini imanı, ahlakı, milliyeti yoktur. Millet olarak huzur içinde yaşamalıyız. Birlik ve beraberliye ihtiyacımız vardır. Unutmayalım ki hepimiz bir gemideyiz.   

Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı rahmetle anıyor, başta ailesi, çocukları olmak üzere, tüm arkadaşlarına, hukukçularımıza başsağlığı diliyorum. Bir daha böyle bir acı olayın meydana gelmemesini diliyorum.    

Abdülkadir GÜLER 

01.04.2015- SÖKE 

----------------------------------------------

NOT:Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ın adı Çağlayan Adliye Sarayı'na verildi...

Bunu bizzat Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu açıkladı.