Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '16

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Türkiye'de okullarda okutulacak İngilizce kitapları nasıl yazılıyor

Türkiye'de okullarda okutulacak İngilizce kitapları nasıl yazılıyor
 

Türk Öğretmenin Yaşayan İngilizce Kültürünü Aktarımı


Türkiye'deki okullarda okutulan İngilizce kitapları nasıl yazılıyor!

İngiliz kültürünü kitaba aktaran öğretmenler acaba kaç yıl İngiltere'de kaldı da o kültürü benimseyerek kitaba aktaracak kadar uzmanlaştı, bu kitabı yazmaya yetkin hale geldi, İngilizce kitap yazdırılan öğretmenlerin yetkinlikleri sadece grammar (dilbilgisi) olması ne kadar kaliteli kitap yazıldığının bir göstergesi mi...

Bu soruları emin olun yüzlerce detaya ayırabilirim. Öyle sorular var ki sorulacak hiçbir eğitimci o soruların altından kalkamaz, bırakın öğretmeni bürokratlar, sayın bakan bile cevaplayamaz.

Düşünün bir kere; yüzyıllardır süre gelen İngiliz Eğitim sisteminde yoğrulmuş, denenmiş, tüm dünyada kabul görmüş bir İngilizce kitap ve materyallerini alıp okullarda kullanmıyorsun, kendi kafanca bu kitaplara fazla para ödemeyelim İngilizce kitapları kendimiz yazalım diye kurullar oluşturuyorsun ve yazdığın kitaplarda hem İngiliz kültürünü hem yaşantısını, hem dilini hem kelimesini her şeyi öğretmeye kalkıyorsun.

Bu ne saçmalık sayın yetkililer, bu ne boş işlerle iştigal etme. Siz nasıl olur da benim geleceğim olan yavrularımı İngilizce bilgisi ne olduğu belli olmayan, İngilizce anlarmış gibi görünen 3-5 insanın eline bırakabilirsiniz.

Nasıl olurda Türkiye'nin geleceği olan çocuklarımıza, gençlerimize saçma sapan kitapları ders kitabı diye okutturmaya kalkarsınız.

Kitap yazmak için oluşturulan kurulların nasıl çalıştığını ben size anlatayım da siz de öğrenin sayın bakanım. En azından gerçekle yüzyüze gelin.

Saat öğle vakti ve telefon çalıyor, arayan... İli Dyned koordinatörü İngilizce öğretmeni Bilmem kim. Efendim hocam diyorsunuz, ya diyor; İngilizce müfredat değişecek, ee onun için yeni müfredata uygun kitap yazılacak, ee ben de seni tanıyorum zaten, hep dyned'de öncü oldun, çalışkan bir İngilizce öğretmenisin, seni bu komisyona yazsam, Antalyada mart-nisan 2016 tarihlerinde 5 yıldızlı otelde 15 gün sürecek bir kamp var ona katılmak ister misin?

Allah'ım İngilizce kitap yazma komisyonuna katılacak İngilizce öğretmeni seçme yöntemine bakar mısın!

Tüm türkiye'den toplanıp kitap yazmak için bir araya gelecek İngilizce öğretmenlerinin bulunma şekli bu. İşte böyle başlayan bir İngilizce kitap yazma komisyonu ve Türkiye'deki İngilizce eğitiminin geldiği son nokta.

Koordinatöre diyorsunuz ki; ya üstad benim o tarihlerde çocuğumun sınavları var katılamam. Sen başka bir arkadaş bul, cevabı hazır; zaten var başka bir okulda yine dyned'ci ona söylerim, ben ilk sen ol istemiştim.

Dyned'le İlgilenmeyen diğer İngilizce öğretmenleri sıralamaya bile giremiyor:)

Şimdi sorayım size sayın bakanım; ne müthiş bir proje hazırlamışsınız ki İngilizce kitap yazma komisyonu harıl harıl çalışıyor. Ve bu komisyonun yazacağı kitaplar da gelecek yıllardan itibaren okullarda ders kitabı olarak kullanılacak.

Daha İngilizce öğretmeninin kalitesini dahi ölçmeden sadece dyned'le uğraşıyor diye kitap yazma komisyonuna öğretmen seçen bir MİLLİ EĞİTİM'DEN size İngilizce öğretebilmesini mi bekliyorsunuz!

Paramız yabancı kitaplara harcanmasın, paramız Türkiye'de kalsın, veliler İngilizce kitaplara yüzlerce lira harcamasın. Peki harcamasın; o zaman kitap yazma ehliyeti olan bir İngiliz yazar kadrosu oluştur, derslerde hangi konuların işlenmesini arzu ettiğini söyle ve bu konuları içeren evrensel bir kitap yazmalarını sağla. Öyle şu okuldan bir tane Türkiye'den 1000 tane öğretmeni bir araya toplayalım da bir İngilizce kitap yazalım diye diretme. Çünkü o çıkacak kitap da 2005 yılından bu yana yazdığınız, materyal eksikliğ tavan yapan, ucube, saçma sapan müsvetteler gibi olacak.

Kimse bu çocukların geleceği ile oynamasın. Önce siz ünüversitelerden mezun ettiğiniz İngilizce öğretmenlerine bakın, İngilizce öğretmeni olmak için KPSS'ye giren ve zayıf not alıp atanamayan öğrencilere bakın. Üniversitelerin İngilizce bölümlerinde çalışan ancak yeterliliği olmadığı halde orada İngilizce öğrt görv. olarak çalışanlara bakın. Bir cümleyi kurabilmek için o cümle içerisinde kaç defa "ııı" diyecek diye bahse girilen öğretim elemanlarına bakın.

Bu ülkenin çocuklarına iyilik yapacaksanız orijinal İngilizce kitaplarından vazgeçmeyeceksiniz, İngilizce bilen öğretmen yetiştireceksiniz, yetiştirdiğiniz her öğretmenin kalitesini ölçeceksiniz, yeterli değilse eksik olan kısımlarını takviye edeceksiniz, İngilizce öğretmenleri arasında eğitim kalitesi olmamasına dikkat edeceksiniz,

Türkiye'de yetiştirdiğiniz İngilizce öğretmenlerini İki ülke diliyle yetiştirmeye çalışıyorsunuz. İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi. O zaman neden Avusturalya İngilizcesi, Hint İngilizcesi Tayvan İngilizcesi ve daha birçok ülkenin kendisine has ingilizcesiyle beraber bölümler de açmıyorsunuz.

Nasıl olsa çorba olan İngilizce eğitim ve öğretimine bir tuz da siz atmış olursunuz. Sınavlarda İngiliz İngilizcesi soruyorsunuz Amerikan İngilizcesi dil bilgisini kabul etmiyorsunuz; ama konuşmada İngilizce öğretmeninin İngilizceyi çorba ederek, İngiliz ve Amerikan aksanını karıştırarak konuşmaya çalışmasına, yanlış telaffuzuna birşey demiyorsunuz çünkü İngilizce öğretmeninin yanlış telaffuzunu ölçecek donanımınız yok.

İngilizce öğretmeni kafasına göre yanlış yapıyor, bazı kelimeleri İngiliz İngilizcesine göre söylüyor bazısını Amerikan İngilizcesine göre telaffuz ediyor. Öncelikle İngilizce öğretmenlerin arasındaki bu uçurumu kapatmalısınız. Siz MEB olarak okullarda Hangi Ülkenin İngilizcesini öğrettiğinizi bile bilmiyorsunuz.

Kendi öğretmenin arasında bir standart yokken nasıl olurda kitap yazma komisyonundaki öğretmenlerin hepsinin standart olduğunu düşünebilirsiniz. O komisyondan çıkacak İngilizce kitabının yarısı İngiliz İngilizcesi yarısı Amerikan İngilizcesi olan ucube ve yanlışlarla dolu bir kitap Olur:)

İngilizce öğretmeni olduğu halde İngilizce bilmeyen, konuşamayan, telaffuzu berbat derecede kötü ingilizce öğretmenleri görev yaparken nasıl oluyorda hala Türkiyede İngilizce öğretiminden bahsedebiliyoruz aklım almıyor.

İşte Türk vatandaşının İngilizce ile imtihanı burada başlıyor ve bitiyor. Kimse üzülmesin zaten kimse İngilizce öğrenemiyor.

100 yıl da geçse Biz Türkler bu kafayla ne İngilizce öğrenebiliriz ne öğretebiliriz. Dua edelim dünya ülkeleri arasında yine de 50.yiz. Yakın zamanda sondan birinci olursak şaşırmayın.

 
Toplam blog
: 8
: 592
Kayıt tarihi
: 10.03.15
 
 

Hayatı seven, her aşamada kendisiyle barışık, doğaya aşık, insanları olduğu gibi kabul eden, kend..