Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '10

     
    Kategori
    Spor
     

    Türkiye'de Orienteering'i açıklamak

    Türkiye'de Orienteering'i açıklamak
     

    Orienteering "koşarak hedef bulma" diye özetlenir aslında. İlk önce hangi sporla uğraştığınızı sorduklarında eğer soruyu soran doğa sporlarıyla ilgileniyorsa "oryantiring" dersiniz. İlgilenmiyorsa "kros a benzer bi spor" deyip konuyu kapamaya uğraşırsınız. Sporla ilgilenmeyen biriyse anlatmayın daha iyi. Ama o kabus benzetme gelecektir uğraştığınız sporu telaffuz ettiğinizde..."oryantal gibi bir şey mi acep?"

    Türkiye'de pek bilinmemesi yüzünden 2002 yılından beri özerk federasyonu olan sporumuzu orda burda gururla söyleyemiyoruz belki türkçe isim eksikliğinden, belki de oryantal kavramının telaffuzuna yakın olduğundan. Ailem müsabakalara 2003 yılından beri gittiğim için çevresine artık açıklamaktan yorulmuyor, o aşamayı çoktan atlattık fakat yeni başlayanları bekleyen kabus gibi soruları şimdiden tekrar yaşar gibiyim..

    Bu sporun tanıtılamamasına bağlıyorum ben. Hep aynı iller de düzenlenen müsabakalar ile ya da bir ilde düzenleyip bir daha o ile uğramamaız sebebiyle yeterince tanıdı mı halk bu sporu derseniz bilemiyorum ama pek de sanmıyorum. Yerel basın ne kadar önem veriyor müsabakalarımıza onu da bilmiyorum. Biz bir bakıp çıkıyoruz illere, takip edemiyorum basını. Aslında gittiğimiz yerlerde yemek, kalacak yer, ulaşım gibi insani ihtiyaçlar sebebiyle iyi de para bırakıyoruz.. Ama tanıtamıyoruz hala kendimizi. Bu Türkiye'nin sorunu ama orienteering severlerin değil. Avrupa'da ABD'de bizi hala peçeli gezen, şeriatla yönetilen insanlar olarak tanıyorlar.

    Bence Ankara, İstanbul, İzmir gibi illerde küçük bayrak yarışları ile düzenli bir lig oluşturulabilir. İlle bayrak yarışı olacak diye bir şey yok, takımların içinde de A, B şeklinde takımlar da ayrılabilir. Özellikle Ankara'da bu potansiyelin olduğuna inanıyorum. Polis Akademisi, ODTU, Gazi, Çankaya Belediyesi (kapandı diye biliyorum ama tekrar açabilirler), Keçiören Belediyesi yeterince sporcu barındırıyor..Hatta okullar arası müsabakalar bile düzenlenebilir. Çok mu hayal kuruyorum? Masrafına gelince bu sporun derseniz o konuyu tartışırım. Federasyon tutarsa elden haritalar hazırlanırsa ucuza kapatırız. Bir çift ayakkabı yeter..bir de geleceğiniz yere kadar otobüs bileti almalısınız..Öğrenci kaç para oldu Ankara'da hatırlamıyorum ama çok da değildir diye düşünüyorum.

    Ben Türkiye'de olmamasına rağmen biatlonu biliyorum mesela. Ya da hayatımda hiç oynandığını görmediğim halde snookerı..Eurosport'ta izlemekten olsa gerek. TRT3' te verir mi bir gün bizim sporumuzu acaba canlı yayında? Su topu müsabakası yanında ufacık bir ekranda olsa da yeter..

    Hafta sonları için yapacak birşey arayanlara sesleniyorum. 17 Nisan 2010'da Konya'da müsabaka var. Gelin doğa ile başbaşa zaman geçirin. suni hazırlanmış yürüyüş parkurlarında ya da otellerin hazırladığı yapay ormanlarda değil, gerçekten el değmemiş ve ayak izimizden başka iz bırakmadığımız ormanlara, tepelere, dağlara gelin. Katılımınız ücretsiz doğa ile başbaşa geçireceğiniz zaman size de kar kalacak garanti ediyorum. Hafta sonları müsabakaların düzenlenmesi de ayrı bir kolaylık. Tavsiyem güneş kreminizi alın, bazen "amele yanığı" olabiliyor ya da bir şapka ile gelin. Pişman olmayacaksınız. Eğer "Konya uzak" derseniz federasyonun web sitesini de takip bakarsınız ilinize de uğrarız. İzciler, yamaç paraşütçüler, raftingçiler, doğa severler..Bekliyoruz katılımlarınızı

     
    Toplam blog
    : 1
    : 446
    Kayıt tarihi
    : 29.03.10
     
     

    Bir kamu kurumunda yönetici olarak çalışıyorum. Puzzle ve orienteering hayatımın bir parçası adeta..