Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '12

 
Kategori
Psikoloji
 

Türkiye'de otizm ve yapılması gerekenler (hep birlikte otizmi fark ettirelim!)

Türkiye'de otizm ve yapılması gerekenler (hep birlikte otizmi fark ettirelim!)
 

Otizm; žyaygın sosyal etkileşim ve iletişim farklılıkları, aşırı kısıtlanmış ilgiler ve oldukça fazla tekrar eden davranışlarla tanımlanan beş yaygın gelişimsel bozukluktan (YGB) biridir.Otizm ilk belirtilerini bebeklik ya da çocukluk döneminde göstermeye başlar. Yaşam boyu devam eden, sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranışlar, zaman zaman uyum problemleri, kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren karmaşık bir süreci kapsayan bir gelişim farklılığıdır. ( bozukluğudur veya rahatsızlığıdır kavramlarını kullanmayı tercih etmiyorum!)   Otizm bir çeşit yelpaze gibidir. Bu yelpaze; otizmli bireyin IQ eşiklerine, günlük hayattaki gereksinimlerinin durumuna, eğitimlere verdiği olumlu veya olumsuz tepkilere, yaşantısında dışarıdan bir desteğe ne kadar ihtiyacı olup olmadığına ve bir çok nedene göre; yüksek işlevli veya düşük işlevli otizm şeklinde değerlendirilebilir. Fakat burada en önemli şey; otizm ve otistik spektrumdaki sendromlarda; bireyler arası kıyaslama yapmanın ve genellemelere ulaşma çabasının doğru olmadığıdır.  Örneğin; 3 yaşında bir otizmli çocuk uyku problemi yaşamıyorken, bir başka 3 yaşındaki otizmli çocuk hiç uyumuyor veya çeşitli uyku problemleri yaşıyor olabilir. Aynı şekilde bir otizmli çocuk kucağa alınmaktan hiç hoşlanmıyor ve çok şiddetli tepki gösteriyorken, bir başka otizmli çocuk buna tepki vermiyor hatta seviyor olabilir. Hal böyleyken gerek aileler arasında gerek eğitimcilerin otizmli çocuklar hakkında bir kıyaslamaya gidiyor olmaları doğru olmayacaktır. Alınan yol her zaman bireysel özelliklere göre değişiklik gösterebilir. Otizm Farkındalığı ve Etkisi; Otizm son yıllarda oldukça garipsenecek bir oranla daha sık karşılaştığımız bir durum olmaya başladı, Amerika'da yapılan araştırmalar her 150 çocuktan 1 veya 2'sinde otizm görülüyor değerlendirmesi yaparken günümüzde bu sayı her 80 çocuktan 1inde görülüyor değerlendirmesine ulaşmıştır. Bu durum ise gerek özel eğitimcileri gerek doktorları ve psikologları bu konunun üzerinde düşünmeye yöneltirken, değişen dünya düzeni ve hızla gelişen teknoloji, endüstriyel hareketliliğin oldukça hızlı oluşu gibi durumların olumsuz etkisiyle mi acaba otizm bu kadar artış gösteriyor yoksa farkındalık seviyesi arttığı için mi daha sık karşılaşıyoruz, çıkmazını beraberinde getirmiştir.  Ben bir araştırmacı olarak, otizm farkındalığının arttıkça, daha çok otizmli bireyle karşılaştığımızı düşünüyorum, söz gelimi gerek Türkiye'de gerek bir çok batı toplumunda, psikoloji biliminin yeterli düzeyde gelişme göstermemiş oluşu ve paralel olarak eğitim seviyelerindeki dalgalanma gibi durumlar, bir çok alanda olduğu gibi otizmin farkındalığını da etkilemiş ve bilinmeyen şeylere karşı her zaman bir çekinme duygusunu insanoğlu yaşamıştır. Engelli veya toplumca a-normal şeklinde tanımlanan farklı bireylerin, gerek toplumsal baskıyla gerek eşit eğitim ve toplumsal düzen hakkına sahip olmayışlarıyla evlerine kapanıyor oluşları veya ötekileniyor oluşları bu zamana kadar görülme sıklığının da tam olarak sağlıklı verilere dayanmadığını, tabiri caizse kapalı kapıların ardında binlerce bireyin yaşadığını gösteriyor.  Farkındalığın hızla yayılıyor olması ise, daha çok otizmli bireyin farkına varmamızı ve aslında sayıca belki de bilinenden çok daha fazla olduğunu anlamamızı sağlıyor.  Türkiye'de bugün, 500 bine yakın otizmli çocuk olduğunu biliyoruz, fakat milli eğitim verileri okullarda eğitim gören otizmli öğrenci sayısının 2.500 ü bile bulmadığını gösterdiğinde insan ister istemez, böyle bir açığın nasıl oluştuğunu düşünmeye başlıyor.  Biraz araştırmaya ve ailelerle görüşmeye başladığınızda çarpıcı bir gerçek olan, eğitimde eşitsizliği ve otizmli bireylere okulların kapılarının tamamen açık olmadığını görüyorsunuz. Sadece okullarla da kalmıyor bir çok belediye ve özel kurumların spor tesislerinin, çeşitli merkezlerin de kapılarının kapalı olduğunu görüyor ve adeta otizmli çocukların evlerine kapanmaları için birlik olunmuş düşüncesine kapılıyorsunuz.  Peki Hakkımız olan bir şeyin peşinden nasıl koşabiliriz, ne yapabiliriz? Başlı başına bir sorun olan kaynaştırma eğitimini, tesisleri, özel eğitimleri, merkezleri kullanıma açabilmek ve pratikte uygulanmakta olan mevcut sistemin lehimize dönmesini nasıl sağlayabiliriz diye soruyorsanız, sadece otizmli bireylerin aileleri olarak değil, bütün duyarlı bireyler olarak imza kampanyalarına destek olabilirsiniz. Son dönemlerde oldukça ses getiren fakat buna rağmen hala istenilen sayıya ulaşamayan bir imza kampanyası var, muhtemelen duymuşsunuzdur, sanatçı Ogün Sanlısoy ve Sedef Erken Sanlısoy çiftinin oğulları, Ozan'ın davası için, yani hepimiz sadece otizmli bireylerin ailelerinin değil tüm toplumun davası olan, Eğitimde Fırsat Eşitliği, davası, hepimizi ilgilendiriyor. Çok klişe bir tabirle, yarın hangimizin ne ile karşılaşacağı belli olmaz, iyisi mi başımıza gelmesini beklemeden duyarlı davranmayı başarmak, zaten etik olan da bu değil midir?  Türkiye'de çok daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürebilmemiz için gerekli olan, eşitlikler ve özgürlükler çerçevesinde, otizm için, özel öğrenme ve özel gereksinim gerektiren durumlar için, engelli bireyler için ve aslında hepimiz için gerekli olan bu farkındalığa ulaşabilmek ve haklarımızın bilincinde olmak gerekiyor.  

Ozan için Kampanyaya Destek vermek istiyorsanız;linki tıklayarak gerekli bilgileri doldurabilirsiniz.  https://www.change.org/petitions/discrimination-case-ozan-bar%C4%B1%C5%9F-sanl%C4%B1soy-e%C4%9Fitimde-ayr%C4%B1mc%C4%B1l%C4%B1%C4%9Fa-son-verilmesi

Sonuç olarak, hala kanayan bir yaramız olan "otizm" fark edilmeyi ve anlaşılmayı bekliyor! Otizmli bireyler için toplumca kabul edilmiş olmak çok önemli, bir tür ilaç arayışında değil aksine  gerçek bir eğitim ve sevgi arayışındayız.  Şimdi gelin, Otizmi Hep Birlikte Farkettirelim!!!

 
Toplam blog
: 31
: 523
Kayıt tarihi
: 19.04.12
 
 

Psikoloji - Felsefe - Özel Eğitim - Rehberlik  " Tüm çocuklar gülsün diye, gökyüzünü Mavi'ye boya..