Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '13

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye’de siyaset çıkmazı/Ak Parti gittiğinde yerine gelecek kimse yok

Türkiye’de siyaset çıkmazı/Ak Parti gittiğinde yerine gelecek kimse yok
 

Türkiye sokaklarda… Hükümetten memnun olmamak bir yana oy verenlerin bile AKP iktidarından korkmaya başladıkları anlaşılıyor. “Bu hükümet 10 yıl daha iktidarda kalırsa halka zorla namaz kıldırır” söylemleri sesli olarak dile getirilmeye başlandı. Alt kadroların da biat kültürüyle desteklediği Başbakan “diktatör” benzetmesine boşuna kızıyor. Türkiye’yi yönetmek zor bir görev; çünkü hırsızı haydudu çok. Bazılarına “ananı da al git” demek zorunda kalıyorsun. Ama sorarım bunu “Ağaçlar kesilmesin” diyene mi yapacaksın? Doğrusu ben de bu ülkede başbakan olsam bazılarının burnunu sürtmek için gerektiğinde çıkışlar yaparım. Ben layt başbakan mıyım ki adam bana Avustralya başbakanı gibi yumurta atacak. Lakin haklı olmalısın.

Son günlerdeki Türkiye’nin tablosunu karışık duygularla izliyorum. İki ay önce yazdığım ama bu sitede yayınlanmayan yazımın başlığı aklıma geliyor: “ODTÜ olayları PKK’yı da gölgede bırakacak siyasi kaosun işaret fişeği olabilir” Ak Parti’nin her icraatında isyan bağıra bağıra geliyorum diyordu. Kendimizi aldatmayalım, bu bir Türk baharıdır. Aslında tek başına AKP yüzünden de başlamamıştır. Bu yılların birikiminin sonucudur. Türkiye’nin yanlış siyaseti yol ayrımına gelmiştir. Balon AKP’nin kucağında patlamıştır ama AKP de (Allah kendisinden razı olsun) belki patlamayacak olan balona bıçak saplamıştır. Türkiye halkının uyanmasına neden olduğu için aslında AKP’ye teşekkür etmeliyiz.

Bu bir ayaklanmadır; Türkiye’de meydan savaşı devam ediyor. Başbakanı Afrika gezisinden dönüşte havaalanında 200 bin kişi karşılamış. Bir muhalefet partisi yetkilisi “sürgünden dönen başbakan gibi” ifadelerini kullanıyor. Tamam, bu sözler siyasi amaçlı; ama gerçekten başbakanın gelişi sürgünden dönen siyasileri andırıyor. O 200 bin kişi seni karşılamaya niye gidiyor? Gözdağı vermek istedikleri kimseler Ermeni diasporası mı yoksa Yahudi lobisi mi? Sonra miting yapıp hava atıyorsun. Unutma 200 bin kişi bugün halkına bomba yağdıran Esat’ı da karşılamaya gidebilir. Bu gibi şeylerden medet umman kusura bakma ama bana senin için sonun başlangıcı gibi geliyor.

Evlerde %50’yi hazır tutuyormuşsun. Sen demek ki geri kalan %50 ile savaşa hazırlanıyorsun. Kaddafi’de dış güçleri suçlamıştı, Esat da… Sen de aynını yapıyorsun… Demek ki kendini onlara benzetiyorsun! Hiç kimse kendini kandırmasın; ufukta iç savaş dahi görünüyor. Sokağa çıkması gerekenler çıktı. Sizin sessiz çoğunluk dediğiniz kimseler zaten tarihte hiçbir zaman sokağa çıkmadılar.

Gezi parkı bahane, bu bir isyan… Başarıya ulaşamayabilir; çünkü sessiz çoğunluktaki koyunların sayısı fazla. Başarıya ulaşamayabilir; çünkü isyan edenler de akıl almaz yanlışlar içindeler… Devletlerde halk düzene karşı isyan eder; bir partiye, hatta bir başbakana isyan mı olur, padişahlık mı burası? Adamlar alır Tayibi, getirir Mayyibi; aynı düzen devam eder, istediklerin yine olmaz. Ayrıca düzenin devam etmesi o kadar çok kişinin menfaatine ki…

Gezi parkı isyancılarının neden isyan ettiği belli değil. Ve sadece bir park için isyan etmek anlamlı da değil. Adam bütün Beyoğlu’nu orman yapsa sizin sorunlarınız çözülür mü? Demokrasi için isyan edin; çünkü ülkede demokrasi yok. Ekmek için isyan edin, ekmek yok. Adalet için isyan edin, adalet yok. Başkaldırınızı ayakta alkışlıyorum. Yanınızda da olmak isterdim. Ama ben Türkiye’yi bir bütün olarak düşünüyorum, iki taraflı bir meydan savaşının içinde yer alamam.

İsyanınız kutlu, başkaldırınız yürekten ama sadece yürekten. Adamlar “tencere tava, hepsi hava” diyorlar. Oysa bir söylemle gelebilirdiniz. “Çapulcu” dedikleri zaman kızamadım. Sadece niyetle değişim yapıldığı nerede görülmüş. Örneğin Kerim Korkut’un yeni Türkiye ideallerini seslendirebilirdiniz. Ben inanıyor ve umuyorum ki bunlar sizin de idealleriniz. Bir fikirle gelseydiniz karşınızda bu kadar güçlü olamazlardı. Yalamalar ve yalakalar da polis panzerinin altında kalanlar kadar prim yaptı.

Ve haybeye itibara konanlar… Sizler Taksim’e ilk çıktığınızda CHP’liler MHP’liler yanınızda mıydılar? Ütülü ceketleri çamur oldu, gaz mı yediler? Kosova meydan savaşı bitmiş, beyler destek için geliyorlar. Bu savaşın onuru sizin, hak ettiğiniz onuru kimse ile paylaşmayın.

Acı olan nedir biliyor musunuz? AKP gidecek, gitmeli; ama yerine gelecek kimse yok. Seçim falan hikâye, Ak Parti hükümeti ülkede bir iç savaş çıkmaması için kendisi istifa etmeli ve sanıyorum böyle yapacak. Bu durumda ülkenin gerçek sahibi vatanseverler ABD, AB ya da dış lobilerin Türkiye için yeni bir Tayyib bulmalarına imkân vermeden Kerim Korkut ile el birliği edecekler. Günümüz demokrasilerinde tek adam devri bitmiş ya da bitmelidir.

Kerim Korkut tek adam değildir; halk, AYB (ana yönetim birimi-bugünkü meclis)  ve meslek uzmanlarının oluşturduğu bir yönetim formatı vardır. Güç bazen güçsüzlüğün işareti olabilir. Yönetim gücünü halkın iradesinden almalıdır. Yani bugün %50 ile iktidara gelen bir partinin yönettiği ülkede durum buysa sistemde sorun var demektir. ABD her yönden büyük ve güçlü bir ülkedir. Bir şeyhin eline verseniz bile yönetir. Başkanlık sistemi bizim gibi demokrasisi gelişmemiş zayıf ülkelerde padişahlığa döner. Bizim gibi ülkeleri alabildiğine demokrasi kurtarır. Bu nedenle Kerim Korkut’un ihdas ettiği “Halk Demokrasisi” artık ülkemizde düşünülmelidir. Halk doğru karar veremese bile bu ülkede yapılacakların %50’si halkın kararıyla çıkacaksa, en azından söyleyeceği bir şey olamaz. Hem zaten bu modelde çok kolay bir şekilde yanlış hesap Bağdat’tan döner; bulamazsınız %76’yı kararınız geçerli olmaz. E zaten bir halkın%76’sı akıllı değilse hiçbir düzenle yönetemezsiniz.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..