Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Türkiye’de siyaset neden ekonomiden daha önemli?

Türkiye’de siyaset neden ekonomiden daha önemli?
 

Ekonomi mi Siyaset mi?


Dünya ekonomik krizle (ve sonrasında toparlanma çabalarıyla) uğraşırken, bizim (Türkiye) en çok ilgilendiğimiz konu ekonomi değil, kimin tutuklanıp, kimin salıverildiği, kimin kasedi, kimin ses kaydı… Siyasi gündemin konuları mı gerçekten vatandaşı birinci dereceden ilgilendiriyor, yoksa krizle birlikte düşen satın alma gücü mü? Bu sorunun cevabı zaten başlığımızdaki elim sorunun cevabıyla aynı düzlemde.

Siyasi partilerimizin liderleri ve medyanın en önemli duyarlılığının bu konular olmasında herhangi bir çelişki yok. Politikanın ve güç savaşının kuralları (maalesef) bunu gerektiriyor. Ama vatandaşın gündeminin tamamen siyasi konular olması gerçekten şaşırtıcı. Ülke olarak bütünüyle kalkınmış ve refah düzeyi yüksek bir ülke olsak, kimsenin geçim derdi yaşamadığını bilsek, bu duruma şaşırmayacağız. Fakat ülkenin büyük kısmı açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşarken, nedir bu siyaset merakımız?

Dünya meseleleri ve insanların sıkıntılarıyla ilgilenmek, bunlara kafa yormakta bir sakınca yok. Ama kendi evindeki problemleri çözemeden, komşusunun işine karışan adama: “sen kendi işine bak birader” demezler mi? Peki kendi sorunlarımızı nasıl çözeceğiz? Bunun cevabı herkesin malumu ve ittifakıyla; ekonomik olarak kalkınmak ve her vatandaşımıza müreffeh ölçülerde yaşama imkanı sunmaktır.

Amerika tarihi hakkında kısa bir bilgiye sahip olanlar, 1776 yılında kurulan Birleşik Devletlerin 1914 yılındaki I. Dünya Savaşı’na kadar (138 yıl) dünya sorunlarından uzak durduğunu ve iç savaşının yaralarını sararak, yıkım halindeki ülkesini kalkındırmaya çabaladığını bilecektir. I. Dünya Savaşı’na başkan Wilson uzun süre karışmamak için özen göstermiş, ancak Alman denizaltılarının Amerika’nın ekonomisine zarar vermesiyle menfaatlerini korumak için girmiştir. Bu küçük örneğimizden mütevellit; Amerika’yı kendilerine örnek alanların biraz daha tarih okumasını tavsiye ederiz. Sadece Amerika değil, bütün büyük güçler bu yolu izlemiştir. Bizden bir örnek; Osmanlı Bizans’a kafa tutmadan önce beyliklerle anlaşmış/savaşmış, önce büyümüş, sonra boyundan büyük işlere kalkışmış ve büyük devlet olmuştur.

Özetle, memleketin birinci meselesi, en önemli konusu, ekonomi ve kalkınma olması gerekirken, maalesef birbirimizi yemekle uğraşıyoruz. Dünya gücü olmaya soyunmanın ve özlenen demokrasinin, ekonomik kalkınmayla olacağını idrak etmemiz gerektiği hatırlamamız gerekiyor. Ve bu kalkınmayı sadece belli bir zümrenin gelirini artırarak değil, her vatandaşın emeği karşılığında eşit geliri sağlayarak başarabiliriz. Son olarak, en önemlisi, bunu siyasilerden beklememeli, talep etmeliyiz, çünkü onların gündemi biz (yani ekonomi) değiliz…

 
Toplam blog
: 11
: 1417
Kayıt tarihi
: 08.02.10
 
 

1985 yılında Elazığ'da doğdum. İlkokulu Namık Kemal İlköğretim Okulu'nda, ortaokulu Elazığ Anadolu L..