Türkiye'de Somali'li olmak

Somali; Türkiye başbakanının eşiyle gitmeyi planladığı ülke, Güney Afrika' nın doğusunda yaklaşık 700.000km2 toprağa sahip, 10 milyon nüfuslu kurak iklime sahip fakirlik derecesi eksilerde seyreden bir ülke. 

Kenya, Cibuti, Etiyopya gibi komşularından her yönüyle geri kalmış açlıkla, sefaletle boğuşan bir ülke.Ülkeyi müslümanlar yönetiyor görüntüsü hakim. 

İşte başbakanımız böyle bir ülkeye gidecek. Ramazan vesilesi ile Onlar' la kucaklaşacak, Türkiye' nin selamlarını götürecek. Yardımlarını esirgemeyeceklerini anlatacak. Türk Halkı' nın yanlarında olduğunu söyleyecek. 

Buraya kadar tamam. 

Bir kaç ay gerilere gidelim. Seçim meydanlarında verilen vaatlerin birini hatırlayalım. 

MHP lideri sayın Bahçeli, yoksul ve işsiz vatandaşların, özellikle aile reislerinin ailesinin yaşamını kolaylaştırmak ve toplumsal çöküşün nedenlerinden biri olan yoksulluğu devlet eliyle hafifletmek maksadına uygun olarak "hilal kart"ı; CHP lideri sayın Kılıçtaroğlu da kademeli olarak miktarı çoğaltılabilecek altı yüz Türk Lirasından bahsetti. 

İktidarın da ağzından kaçırdığı on beş milyon yoksul Türk vatandaşının olduğu tescil edildi.Burnumuzun dibinde yaşayan onbeş milyon yoksul vatandaşın karnı ne manada, ne kadar. ne süredir doyabiliyor? Onların karnı açsa; iş problemi vardır, eğitim problemi vardır, sağlık problemi vardır, barınma problemi vardır. 

Yüzde yirmibeşlik bir kesim konforlu yaşamın çok uzaklarında iken günlerce istenen yardım taleplerine hangi anlamı yüklememiz gerekir? Bu noktada sorgulanması gereken bu değil midir? 

Şahsi manada, dünyanın herhangi bir köşesinde aç, yoksul, hayatın ne demek olduğunun farkına bile varamamış milyonlarca insanın acısını içimde hissediyorum ama, kendi fakir-fukaramın sırtına basıp önce başka yerlere uzanma taleplerine fazlaca itibar etmeyi de içime sindiremiyorum. 

Bu milletin yüksek karekteri gereği, kuru ekmek bulduğu zaman şükreden insanlardan oluştuğunu biliyorum. Lakin, özellikle Diyanet ve bilinen yardım kuruluşları yoluyla özellikle Ramazan ayına denk gelen yardımlaşma düşüncesi ve vicdani kanatlara candan katılırken "komşusu açken uyuyan bizden değildir" uyarısını hatırlamakta yarar var. 

Ekranlarda, ekonomik güçlüklerden dolayı dağılan aileleri, satılan böbrekleri, intihar eden insanları hergün seyrederken; fakir insanların yatlar, katlar istediklerine hiç şahit olmadık. 

Bu ortamda Somali'li insansanların yaşama tutunma haklarını gözetebilen sayın başbakanımızın, konforlu yaşamı hiç tatmamış onbeş milyon insanımızı hesaplarına dahil etmesi, onları sosyal devletin güvencesi altında olduğunu hissettirmesi alacağı duanın en hayırlısı olmaz mıydı?