Türkiye'de son günlerde konuşulan konular

Saygı değer Blog okuyucuları,
Son günlerde Türkiye'de her yerde konuşulan konuları duyunca çok üzülüyorum. Neden diye merak ediyorsanız sebebi şu; genelde konuşulan konular şöyle: yeni anayasa, laiklik, baş örtüsü, demokrasi, kadınların başlarını kapatmaları acaba ileride zorunlu mu olur olmaz mı? Gibi konular. Bu konuları ben bildim bileli bu ülke konuşuyor. Üzücü olanda o çünkü Amerika'daki en zengin birkaç kişinin servetinin toplamı Türkiye'nin GSMH sı kadarken. Türkiye herhangi bir şekilde bilim ve teknoloji üretemezken. Okullardan mezun olanlar hiç okumamışlar kadar bilgisiz ve cahil mezun olurlarken, beğenmediğimiz İran bile kendi arabasını, kendi uçağını, kendi kıtalar arası füzelerini, nükleer silahını üretebilirken ve en önemlisi Amerika'nın karşısında başı dimdik ve gururlu bir şekilde dururken. Türkiye bu övünülen Türkiye değil arabayı kendi motorunu bile üretemeyecek durumda.

Yukarıda sayılan şeyleri üretmek bir yana yanından bile geçemeyecek durumda. Zafer bayramlarında geçiş yapan askerlerimiz ve silahları, helikopterler ve uçaklar bizi gururlandırıyor. Fakat bunların hepsini parasını verip başka ülkelerden bilhassa Amerika'dan satın alıyorken onlar sonuçta zengin oluyorken. Biz ise bunların neredeyse hiç birini üretemeyecek durumda iken, Kuzey Irak'ta bir kürt devleti kuruluyor ve bu olay bizim en büyük kırmızı çizgimiz iken şimdi birileri bizim çizgilerimizin üzerini göz göre göre karalıyorken, Mesut Barzani Türk halkını rencide edici şeyler konuşuyorken. Hergün PKK lı teröristler bir garibanın şehit olmasına vesile oluyorken. Merkez bankamızdaki döviz rezervlerimizin büyük bir kısmı yabancı yatırımcının parası iken yani bizim değilken. Biz neleri konuşuyoruz.

Bu son cümleyi haykırarak söylediğimi farzedin. Yazık bize yazık 3000 yıllık onurlu büyük ve gururlu bir milletin çocuklarıyız. Bize öyle olduğumuz öğretildi. Coğrafyalar kurmuş tarihler yazmış bir milletin çocuklarıyız. Ama şimdiki halimize bakın ben bu durumumuzu kendimize yakıştıramıyorum. Egemen olduğumuzdan bile şüphe ediyorum. Atatürk'çülere sesleniyorum bu sayılanları Atatürk kabul edermiydi sizce. Çok üzülüyorum çok. Bu durumlarda olacak bir millet değiliz biz. Atalarımızın dağlar kadar yığdığı kemiklerine layık olmalıyız. Konuşmamız gereken konular bence bizim çok büyük şeyleri nasıl başardığımız. Hatta nasıl başarmamız gerektiğidir. Tamamen her türlü gücünü eline almış problemlerini büyük oranda çözmüş milletler zaten bu tip konuları konuşmaya gerek duymaz. Herşey kendiliğinden olur. Doğru birdir zaten iyi yönetilen şirketler hangi rejimle yönetiliyor? Hepsi aynı rejimle yani doğru olan rejimle, doğru yönetim tarzıyla yönetiliyorlar. Ülkelerde aslında büyük şirketlerdir denilebilir. Kim onu zengin ederse, içinde olanları memnun ve mutlu ederse, şirketi onurlu, gururlu, saygıdeğer ve güçlü kılarsa en doğru ve mantıklı yönetende odur zaten. Laiklikte demokraside kendiliğinden oluşur buralarda. Saygılar Sevgiler.