Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '09

 
Kategori
Futbol
 

Türkiye'de teknik direktör olmak...

Türkiye'de teknik direktör olmak...
 


30.05.2009 tarihli yazım...

‘’Sol bekte niye o oynuyor da bu oynamıyor hâlbuki …’’

Bunun gibi cümleler mutlak suretledir ki sizin de dudaklarınızın arasından çıkmıştır maç izlerken ya da ertesi gün maç kritiği yaparken; doğaldır. Her futbol izleyen teknik adamdır ya eleştirir, her maç izleyen futbolcudur ya kızar; ‘’o pas nasıl verilmez..’’ diye ya da bir benzeri şekilde…

Benim değinmek istediğim teknik direktörler. Daha doğrusu; Türkiye’nin teknik direktörleri… Kulübede maç esnasında taraftarın, maçtan sonra soyunma odasında kimi başkan ya da yöneticinin, basın toplantısında gazetecinin dilinden; tabiri caizse elinden kurtulamayan teknik direktörlerimiz…

Başkan, medya, taraftar…

Teknik direktörlerimizi adeta harcayan üç şey…

Her şeyden önce başkanlarımız ya da yöneticilerimiz. Onlar o kadar amatör ki sadece parayla bu işin olabileceğine inanıp paralarını, zamanlarını harcıyorlar bu işe, hepsi de takımını sever lafım yok; ama lafım futbol bilgilerine. Futbolu o kadar iyi biliyorlar ki her sene sıfırdan takım kurup, milyonlarca dolarlarını çöpe atıp; sezon bitiminde ki başarısızlığı önce hocaya daha sonraya futbolculara kesip filmi en başa sarıyorlar. Kimi Avrupa Şampiyonu hocayı göndermenin yollarını düşünüp kimi de dünyanın saygı duyduğu hocaya ‘’Yeniköy Kasabı’’ benzetmesi yapıp gönderiyor. Kulübün yetiştirdiği ya da ismi o kulüple anılan eski yıldızları teknik direktör yapıp daha sonra da göndermek de başkanlarımızın haz aldığı muhteşem futbol bilgilerinden biri. Keşke hepsinin holdingleri, şirketleri olmasaydı da onları kulübede görme şansına erişebilseydik; ne dersiniz belki de Türk Futbolu bu yüzden kaybediyordur…

Ve medyamız. Onları hiç çözemedim bugüne kadar, onların holdingleri, şirketleri yok. Sadece kalemleri var, bir de çoğunun geçmişte yaşadığı kiminin iyi kimini kötü futbol deneyimleri. Bir de hiç olmayanların var tabi; onların da kalemleri maşallah ‘’çok keskin’’. İçlerinde birkaç tanesinin futbol kariyerlerini eleştirmek kimsenin haddine düşmez, hocalıklarına da laf edemeyiz, kimisi mağlubiyet almadan takımdan yollanmıştır o futbolu çok bilen başkan ve yöneticiler tarafından, kimisi de o kadar yanlış zamanda gelmiştir ki, ellerinde olmayan sihirli değnek yüzünden sezon ortasında göreve başlarken bildiği gerçek sezon sonunda ortaya çıkar ve dolayısıyla köşe yazarlığı ya da yorumculuk yaparlar hakkını vererek; ama sadece üç beş tanesi. Diğer yorumcu ya da köşe yazarları da hocalara yüklenir hep; onlar da başkanlarımız, yöneticilerimiz gibidir, hemen yargıyı vuruverirler üstelik ağızları da torba değildir. Avrupa Şampiyonu hocaya ‘’Futbolu bilmiyor.’’ demek bunun en güzel örneği olsa gerek ya da devre arasında geldiği takımda oynatmadığı bir futbolcu için ‘’neden oynatılmıyor’’ sorusuna maruz kalan Giray Bulak gibi. Ve verdiği cevap bence tüm medyaya; oturduğu yerden yazanlara ‘’İdmanları izliyor musun..?’’

Taraftar. Benimde bir taraftar olduğumu düşünürsek; işleri en zor olan grup yazdıklarımın arasında. Takımını her yerde destekleyen, ne olursa olsun hiç terk etmeyen taraftarlar. Hepsi ne söylese ne dese haklı bir bakıma ama onlar da en ufak bir yanlışta direk faturayı hocaya kesiyorlar. Yargısız infaz direk hocaya yapılıyor; takım top oynamıyorsa nedeni mutlak olarak hoca olarak görülüyor. Görenlerden biri de bendim işin aslı. Ama eğri oturup doğru konuşulduğunda gerçeği görmek zor olmaz. Tabii ki bariz hatalar hariç..

İçlerinden en az etkiyi belki de taraftar yaratır teknik direktörün bir takımdaki kariyerinde, sadece ‘’İstifa’’ sesleri duyulur, kimi zaman ağız dalaşına girilir ama en fazla budur olacak olan. Medya ve yönetim ise teknik direktörü adeta harcar; başarı da; daha çok beklenir bu gidişle. Avrupa da örneği çok hocaya desteğin faturayı kesmememin ona girmeyeceğim ama dedim ya keşke futbolumuzda başkanlar ve medyada görevli birçok kişi bizi transferi kendi yapmayan, soyunma odasında işine karışılan, medya da sürekli eleştirilen başarısız(!) teknik adamlardan kurtarsalar da cümle alem ‘’imparator’’ görse…

 
Toplam blog
: 4
: 691
Kayıt tarihi
: 29.05.09
 
 

Çok sıkı bir futbol takipçisiyim, özellikle Türkiye'deki tüm ligler hakkında az ya da çok bilgi s..