Türkiye'de ve Dünya'da tarım, hayvancılık (4)

Türkiye artık kendi kendini besleyebilen bir ülke değildir. Sonuç; Türkiye, ekonomik bağımsızlığını yitirmiş olduğu için artık bağımsız tarım politikası yürütememekte, AB ve ABD ne derse onu yapmaktadır. Türkiye’de tarım kesimi kendi kaderine terk edilmiştir. M.Kemâl ‘Köylü milletin efendisidir’ demiş olmasına rağmen, Maalesef günümüzde Türkiye’de ‘Köylü (gibi) olmak’ küçültücü bir tabir olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de köylü nüfusu azaltma yönünde yapılan telkinler neticesinde köyden şehre akın olmuş, vasıfsız köylü nüfus kendi köyünde ekip biçtiği ile beslenip karnını doyurabilir iken, Büyük şehirde üretici olmaktan çıkmış ve açlık, yoksulluk sınırında yaşamaya başlamıştır. Köyünde mutlu ve karnı tok bir yaşam süren insanlar şehirde yoksul, mutsuz, işsiz ve aç yığınlara dâhil olmuştur. Hızlı gecekondulaşma sonucunda şehirlerde bir varoş toplumu oluşmuş ve bunun sosyal-ekonomik-kültürel ve siyasî birçok olumsuz etkileri olmuştur. 1.5 milyon kişi tarımı terk etmiştir.

TZOB Başkanı Bayraktar, 2006 yılında tarımda çalışanların sayısının yüzde 6.3 azalarak 6 milyon 88 bine düştüğünü söyledi! Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda çözülmenin devam ettiğini belirterek, son 2 yılda 1 milyon 312 bin kişinin tarım sektörünü terk ettiğini bildirdi. Bayraktar yaptığı yazılı açıklamada, tarımda çalışanların sayısının 1955 yılında 8 milyona, 1991 yılında 9.2 milyona ulaştığını hatırlatarak, çalışanların sayısının 2000 yılında 8 milyona, 2005 yılında ise 7 milyonun altına düştüğünü belirtti. 2004-2005 rakamlarına göre tarımda istihdamın 7.4 milyondan 6 milyon 493 bin kişiye gerilediğini belirten Bayraktar, tarımın toplam istihdamındaki payının ise yüzde 34'ten yüzde 29'a düştüğünü kaydetti. Bayraktar, 2006 yılında tarımda çalışanların sayısının yüzde 6.3 azalarak 6 milyon 88 bine düştüğünü belirtti.

Yoksulluk artıyor

İşsizliğin Türkiye'de çok önemli sorun olduğu bir dönemde tarımsal istihdamda özellikle 2005 yılındaki gibi bu kadar büyük daralma olmasının istenilen bir gelişme olmadığını ifade eden Bayraktar, bunun yanı sıra çiftçi sorunlarının da önemli olduğunu kaydetti. Tarım kesiminde yaşanan yüksek yoksulluk oranının ve geçim sıkıntısının söz konusu kopmayı da beraberinde getirdiğine işaret eden Bayraktar, yapılması gerekenin, öncelikle kırsal kalkınma politikaları eşliğinde, tarım dışı istihdam kapasitesinin yeterince artırılması ve buna paralel olarak kontrollü bir şekilde tarımdaki istihdamın azaltılması olduğunu, aksi halde sosyal riskin önüne geçilemeyeceğini vurguladı. 2006 yılında önemli bazı ürünlerin üretimleri azalmıştır. Tarımda ilk 9 aylık dönem için %1.2 gerileme olduğu belirlenmiştir.2006 yılı on aylık döneminde; tarım ürünleri ithalatı %11 artarken, ihracatı %1, 5 artmıştır. Tarımdaki istihdam 2006 yılında da azalmaya devam etmektedir. Tarım destekleri için ayrılan bütçe yeterli değildir. Halen 1 milyondan fazla çiftçi, 10 milyon hektara yakın tarım arazisi desteklerinden yararlanamamaktadır. 2006 yılında, Nisan ve Mayıs ayları dışındaki aylarda tarım fiyatlarındaki artışlar enflasyonun altında kalmıştır. Temel tarım ürünleri fiyatlarında 2006 yılı ortalaması olarak %2.4 artış olurken, girdilerdeki artış ortalama %15.8 olarak belirlenmiştir.Çiftçinin başta mazot ve gübre olmak üzere tarımsal girdi alım gücü düşmüştür.Tarım Satış Kooperatifleri finans sıkıntısı yüzünden pazarda etkin olamamıştır. AB'den damızlık hayvan ithalatı gündeme getirilmiştir.

www.itpttv.com

Devam edecek…