Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '12

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye'de Yargı organları, HSYK, Barolar var mı ki; "kuvvetler ayrılığı" olsun!..

Türkiye'de Yargı organları, HSYK, Barolar var mı ki; "kuvvetler ayrılığı" olsun!..
 

T.C. tarihinde dönemin Başbakanı ‘kuvvetler ayrılığı ilkesinde,’ ‘yürütmenin yargının yedeği haline dönüştürülmesine karşı çıktıklarını’ ve ‘yargının engel oluşturduğunu’ açıklaması üzere; başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere, Yargıtay, Danıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK),Barolar, Hukuk Fakülteleri ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) konu ile ilgili düşüncelerini 24 saat geçmeden açıklar, kamuoyunu aydınlatırlardı.

Bir an üniversite öğrenciliğim yıllarına doğru yolculuğa çıktım ki, daha Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. sınıf öğrencisi idim.

Dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL, 12 Mart 1971 öncesi başta Dev – Genç olmak üzere sol örgütler için‘yollar yürümekle aşınmaz’ ifadesini kullanmıştı.

Bu ifade üzerine başta Barolar, Üniversiteler olmak üzere hukuk çevreleri ve STK söylemleri ve toplumsal tavırları ile tüm Türkiye’yi ayağa kaldırmıştı.

Türkiye’nin ‘kuvvetler ayrılığı ilkesine’ dayalı bir yapısı vardır.

‘Yasama,’ ‘yürütme’ ve ‘yargı’ erklerinden oluşan üçlü ‘kuvvetler ayrılığı ilkesi’ temel alınmıştır.

Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Bakanlar Kurulu’nun Başkanı olarak, bakanların görevlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici tedbirleri almakla yükümlüdür.

Fakat Başbakan ERDOĞAN, yaptığı bu konuşmada tüm yargı erkine “Sizin kuvvetler ayrılığı denen olay var ya, geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor” diyerek “demokrasi” konusundaki düşüncesini ortaya koymuştur.

Başbakan ERDOĞAN’ın siyasal kariyer patikasındaki tavrını anımsayalım; “Güçsüzken demokrat, güçlüyken diktatör” ilkesini ülke yönetiminde ‘şiar’ edinmiştir. 

‘Demokrasinin özünü’ oluşturan ‘kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince yasama, yürütme ve yargı erklerinin hiçbirisi bir diğerinin üstünde değildir.”

‘Anayasal Demokrasilerde’ ‘kuvvetler ayrılığı ilkesini ayakta tutan hak ve özgürlükleri koruyacak en etkili mekanizma ‘check and balance’(denetleme ve dengeleme) sistemidir.

İşte anlayış farkı, sorun burada başlıyor.

Başbakan ERDOĞAN’ın bu gerçeği yok sayması, ‘hukukun üstünlüğünü,’ ‘demokrasiyi’ ve ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirimi’ni yok saymaktır.

Ülkem insanının ‘hak arama yollarını tıkayacak,’ ‘demokrasiyi dumura uğratacak’anlayışı engellemenin yolu‘örgütlü yapılanma’ ile başlar. 

Barolar, Üniversiteler, Yargı organları, Medya kuruluşları, STK burası Cibuti Cumhuriyeti değildir; burası Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Sesinizi yükseltin, varlığınızı ortaya koyun!..

23.12.2012

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..