Türkiye'de yaşayan yabancıların sorunları

Blog yazısı yazmaya başladığımdan bu yana bir çok yazımda yurt dışında bir Türk olarak yaşamanın zorlukları, bir başka ülkede gurbetçı olmanın getirdiği problemleri konu aldım.

Bugünlerde bir gazetede okuduğum ve Türkiye'ye, çalışmak veya eğitim amacı ile gelen yabancıların sorunlarını konu alan araştırma benim  olaya bir de bu cepheden bakmamı sağladı. Ben yıllarca Avrupa'da ,Amerika'da, Kanada'da  bir yabancı olarak yaşamanın zorluklarını gördüm.Öncelikle dil sorunu, alışkanlıklar, adetler, çevreye yabancılık gibi sorunlarla baş etmek zorunda kalıyorsunuz. Bizler İstanbul gibi büyük bir şehirden gittiğimiz , yetişme şartlarımız, eğitimimiz batılı görüşte olduğu için fazla zorluk çekmedik ama Anadolu'nun bir köyünden kalkıp da Avrupa'nın bir şehrine çalışmaya giden kişilerin çektiklerine yakından tanık oldum. Ayrıca Latin alfabesi ile yaptığımız eğitim bizim Batı ülkelerine alışmamızda büyük artı oldu. Çinlilerin, Japonların yol bulmada, işaretleri tanımada çektikleri sıkıntıları gördükçe bize Latin Alfabesi ile okuma imkanını sağlayan Aziz Atamıza şükranlarımı sundum devamlı.

Gazetede ülkemize gelen yabancıların kendi ağızlarından çektikleri zorlukları okuyunca belki de biraz daha şanslı olduğuma inanmaya başladım.Öncelikle ülkemize Expat olarak gelmiş kişilerle yapılan söyleşilerden bu kişilerin ilk karşılaktıkları sorunun Dil sorunu.ikincinin Trafik olduğunu anlıyoruz.Expat kelimesini açıklayayım isterseniz önce. Bir başka ülkeye bir şirketin çalışanı olarak giden ve o ülkede o şirket adına çalışan kişi demek oluyormuş.Türkiye'ye gelen expatlar öncelikle bir kültür şoku yaşadıklarını belirtiyorlar.Gelmeden önce Türkiye ve İstanbul hakkında geniş araştırma yaptıklarını , İstanbul'un büyüleyici tarihi güzellikleri, sanat etkinlikleri, mutfağı yönünden çok etkilendiklerini  söylüyorlar. Ama bunca güzelliğe rağmen İstanbul'da yaşamanın kaotik, gürültülü, stres dolu ve huzurdan uzak olduğunu da sözlerine ilave ediyorlar.

Türkiye'de özellikle İstanbul'da bir çok kişinin İngilizce konuştuğunu sanarak ülkemize gelen kişiler karşılaştıkları dil bariyeri ile bunalıyorlar. Bu yönden yurt dışına giden biz Türkler şanslıyız sanırım. Zira bizim dilimiz Türkçe dünyada fazla konuşulan bir dil olmadığı için bir yurt dışına giderken mutlaka İngilizce, Fransızca veya Almanca gibi bir dili az buçuk öğrenerek gitmeye gayret ediyoruz.

İstanbul'da özellikle trafiğin yoğunluğu gelen yabancıların en büyük ikinci sorunu, Tarfikte yaşanan kaos, hiçbir trafik kaidesine uyulmaması, trafikte kişilerin çok agresif olması,taksi şöförlerinin yolcuyu aptal yerine koyup aldatması, günün büyük bölümünün trafikte geçmesi gene yabancıların sorunları arasında. Bu yönden bize gene şanslıyız. Zira dünyanın hangi şehrine giderseniz gidin İstanbul kadar karışık trafiğe rastlayamayacağınız için oralarda karşılaştığınız trafik sorunlarını konu bile etmiyorsunuz. Paris'te trafikte oflayanlara ben gidin de İstanbul'u görün diye söylerdim.

 Ülkemize expat olarak gelen kişiler saydıkları sorunlara rağmen şanslı sayılırlar. Zira ev kiralama, çocuklarına okul bulma, hukuki işlemler konularında çalıştıkları şirket onlara yardım ediyor. Bir de sorunları çalışanlardan çok onların ailelerinin çektiği dikkat  edilmesi gereken bir durum. Zira ülkemize çalışmak amacı ile gelen kişi bütün gün ofiste olduğu halde , sosyal yaşamla daha iç içe olan aile fertleri.

 Bütün bu sorunlar ve daha fazlası önümüzdeki yıllarda daha da fazlası ile yaşayacağımız konular. Zira dünya küçülüyor  insanlar sürekli bir yerlerden başka yerlere gidip yerleşiyor. Gerek eğitim gerek çalışma amaçlı. Büyüklerimiz 'İnsanın doğduğu yer değil, doyduğu yerdir vatanı.' derlerdi. Alışılıyor zaten. Alışılmasa yaşanmaz. Alışamayanlar da dönüyorlar ülkelerine.