Türkiye'deki İngilizce Eğitim Öğretimi Komedisi ve Dil Eğitimi Rezaleti

Türkiye'deki İngilizce Öğretim Proğramının Acizliği;

Aslında olmayan İngilizce proğramı diye başlasam daha mantıklı olurdu çünkü Türkiye'nin dil eğitim proğramı yok. İngiltere'yi tekrar keşfetmeye uğraşan bir kamyon dolusu boş fikir üreten insanın elinde oyuncak olmuş bir dil eğitimi saçmalığı var.

Daha 2 hafta önce Talim ve Terbiye Kurulu başkanımıza bu konuyla alakalı bir mail gönderdim, zat-ı alilerinin Memleket meselelerine ayıracak zamanı olmadıkları için mail'ime geri dönüş yapmadı. Belli ki kitaplardan, öğrencilerden, öğretmenlerden daha önemli uğraşları var.

Kendilerine; okullarda okutulan İngilizce kitaplarının berbat durumda olduğunu, bu şekilde İngilizce öğretimi olmayacağını, İngilizce derslerinde okutulsun diye yazılan kitapların lanet olası birer kitap müsvettesi olduğunu ilettim ve kendisiyle İngilizce'de kaliteli kitap kullanımı, dil eğitiminin iyileştirilmesi konularında yardım istedim.

Geri dönüş olmayacağını bile bile yazdım maili ve tabiki cevap yok. Cevap yoksa ben cevap hakkımı buradan kullanıyorum.

Koskoca Milli Eğitim Bakanlığında İngilizce Dil Eğitimine yön verecek bir yönetici, aydın YOK. Ne sayın milli eğitim bakanı uğraşıyor bu işlerle ne başkası.

Kusura bakmayın ama hiç duymak istemediğiniz şeyler olacak yazdıklarım. Siz şimdi Türkiye'de okullarda İngilizce öğretildiğini mi düşünüyorsunuz!

Eğitim camiasından gelmek demek sorunları biraz da olsun anlamak demek, çözmek için gayret sarfetmek demek.

Madem Türkiye iyi yönde ilerlesin istiyoruz, neden hala İngilizce'de 150 ülke arasında bilmem kaçıncı sıradayız.

Neden İngiltere'yi tekrar keşfetmek için boşa zaman harcıyor bu ülke. Neden tüm dünyanın yaptığı gibi İngilizce öğretilmiyor bu ülke.

Meb'in İngilizce öğretim proğramını elinize bir alıyorsunuz, Allah Allah herşey var içinde, yok şu sınıfta şu kadar bilecek yok bu sınıfa geldiğinde İngilizceyi sular seller gibi öğrenmiş ve konuşuyor olacak.

Hiç kimse kusura bakmasın; bu ülkede herşey yazıldığı yerde kalıyor. Bırakın ilk ve orta öğretim kurumlarında yazılan proğramda öğrenilecek şeyleri Türkiyenin aydın kesimi diye bilinen Profesörler, doçentler, öğretim görevlileri, akedemisyenler, doktorlar,valiler,kaymakamlar daha saymakla bitmeyecek meslek grupları neredeyse çeyrek yüzyıl 25-50 yıl arası İngilizce ile hayatın her aşamasında haşır neşir olmalarına rağmen iki kelimeyi bir araya getirip konuşamazken hala hangi DİL ÖĞRETİMİNDEN, İngilizce eğitiminden bahsediliyor bu ülkede.

Yok kardeşim yok, bu ülkenin bir dil eğitim proğramı, İngilizce öğretim proğramı yok.

Kendisini Türkiye'nin aydını olarak gören bir gazeteci abimizin cnn muhabiriyle sohbet etme ızdırabına şahit oldum ve utandım. Beni temsil eden bir gazeteci bu kadar ezik olamaz, bu kadar kötü bir İngilizceyle ne hakla beni orada rezil eder. Hiç mi bir sözlüğe bakmadın bugüne kadar şu İngilizce kelimelerin okunuşunu öğrenmek için. Nasıl olur da yaşınız 70'e geldiği halde ilkokul çocukları gibi saçma sapan telaffuzlar yaparsınız.

En üst düzey bürokratlardan tutun da en alt düzey yöneticiye kadar İngilizce'nin katledildiği bir Ülke daha yok. Master yapacak İngilizce lazım, yüksek lisans yapacak İngilizce lazım, sınavlara girip yurtdışına gidecek, işe girecek yok şu olacak bu olacak İngilizce lazım, 3 aylık bir kurs ve ellerinde bir sertifika herkesin. Aaa herkes İngilizce biliyor bu ülkede ama ne hikmetse herkes İngilizce deyince kaçacak bir delik arıyor.

Neden efendiler, hani İngilizce biliyordunuz. Nerede o muhteşem İngilizceniz!

Yazacak o kadar çok şey va ki devamını diğer yazılarımda ifade edeyim.