Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '06

 
Kategori
Tenis
 

Türkiye'den Wimbledon şampiyonu

Türkiye'den Wimbledon şampiyonu
 

Güzel spordur tenis. İzlemesi de, oynaması da keyiflidir. Tüm kasları çalışır insanın. Atılan ter itibarıyla çok da güzel bir detoks yöntemidir biraz da. Zengin sporu olarak algılansa da, çok masraf gerektirmez aslında. 100YTL civarında bir başlangıç raketi, 10YTLye ziyadesiyle teniz topu, saati 5 ila 20YTL arasında değişen kort masrafları, yine saati 25 ila 100YTL arasında değişen özel ders imkanları. Bir tenis klübüne üye olmak da şart değil artık. Kiralık tenis kortları, halka açık parklarda bile var. (örnek: Göztepe Özgürlük Parkı) Özellikle golf ve squashla karşılaştırınca, daha çok insan tarafından yapılması daha imkanlı bir spordur.

İzlemek de keyiflidir bu sporu ama kurallarını bilmek, daha keyifli hale getirebilir. Bir seti kazanmak için 6 oyun kazanmak gerekir. Oyunlarda sayılar 1, 2, 3 diye değil, 15, 30, 40 diye sayılır. 40'tan sonra gelen rakam söylenmez çünkü oyunun kazanıldığı sayıdır. Rakipler 40-40 beraberliğe gelirlerse, cüz denir ve bu andan itibaren iki sayıyı üstüste alan oyuncu, o oyunu kazanmış olur. Oyunlarda 5-5 beraberliğe gelindiğinde, set 7'ye uzar. Bu arada 6-6 beraberliğe gelinirse, son oyunda tie-break denilen kural uygulanır. Tie-breakde, sayılar 1,2,3...şeklinde sayılır ve 7'ye ilk ulaşan seti kazanmış olur. Burada da 6-6 beraberliğe gelindiğinde, bir oyuncu iki farklı üstünlük sağlayana kadar oyun devam eder. Bunlar sadece sayım kuralları olup, çizgi ve atış kuralları da mevcuttur. Kafanızı karıştırmak istemem, eğer bu işe niyetlenirseniz zaten yavaş yavaş kuralların tümünü de öğrenirsiniz.

Wimbledon, amerikan açık, fransız açık ve avustralya açık tenis turnuvaları, dünyaca ünlü tenisçilerin katıldığı turnuvalardır. Geçenlerde Wimbledon turnuvası yapıldı ve televizyondan naklen izleme şansımız oldu. Gerçekten güzel maçlar oynandı.

Çok eskiden John McEnroe ve Bjorn Borg vardı. Sonra Boris Becker çıktı. 1.85lik boyuyla bir kaleci gibi yere paralel uçarak yaptığı file önü vuruşları hala gözümün önündedir. Pete Sampras ve Andre Agassi, bir döneme damgalarını vurdular. Şimdi Federer var. Üstüste 4.kez erkeklerde Wimbledon şampiyonluğunu kazandı. Bayanlarda ise Mauresmo, ilk Wimbledon şampiyonluğunu kazandı.

Bizden de bir Wimbledon şampiyonu çıkartmak için çok çalışmamız lazım. O halde ne duruyorsunuz, haydi kapın raketlerinizi ve kortlara koşun..Haftada hiç olmazsa bir gün, iki saatinizi bu spora ayırın. Wimbledon şampiyonluğuna giden yolda, ilk önce semtinizin şampiyonu olun!!..

Çift hatasız günler dilerim..

 
Toplam blog
: 66
: 2742
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

MBA değil ama HBA (Herşeyi Bilen Adam) yapmış birisiyim. Hemen her konuda fikrim var ama hiç fikr..