Türkiye dış borcunu ödeyebilir, tam bağımsız olabilir mi?

Önce durumunun farkında olacaksın sonra da niyetin olacak. Değilse; hayali trilyon dolarlık madenleri, 5000-6000 metreden çıkmayacak petrolü çıkarır! 100’e alır, 90’sana satar; İhracatı artırır, ülkeyi daha da batırırsın. Bir hayal dünyasında ömrünü geçirir; bir sabah uyanır ve gerçeği görürsün; Ortada ne bir Türk, ne de Türkiye diye bir devlet var. Anlatılacak. Hem de basit, halk diliyle...

Yüce Türk Milleti ne yapmak istiyorsun?

Ne zaman dışarıdan komşu bir devlet, İş, ihracat yapabileceğin bir devletin başkanı, kralı gelse, bir dövmediğin kalıyor. Hakaret ederek ülkesine geri gönderiyorsun.

Sizler, mağazanıza, ofisinize gelen müşterilere de böyle mi davranıyorsunuz?

Ülkeye ne zaman bizi sömüren, sırtımıza binen birileri de gelse, ortada göbek atarak coşuyoruz!

Lütfen, kendimize soralım; neyi amaçlayıp, hedeflemekteyiz?

Müşteri velinimettir. Saygı gösterilir. Hakaret edilmez.

-Üstelik gırtlağına kadar borca batmış durumda iken.

* * *

-Dış borç nedir? Bütün okuduklarını, duyduklarını, bildiklerini bir an unutabilirsin.

-Dış borç; ihtiyacın olduğunu üretememek veya peşin para ile alamamaktır.

-Üretemediğini ne yaparsın? İhtiyacınsa parasını vererek alırsın.

-Eğer; paran yoksa? Malın bedeli kadar borçlanırsın. Mesela 100 lira.

-Şimdi sizin borcunuz 100 lira mı?

-“Evet” Siz öyle zannedin.

-Ödeme günü geldi. Ancak ödeyecek paranız yok. Olsaydı zaten peşin alırdınız!

-Ne yapacaksınız? Bu kez ödeme için birde nakit (tefeciye) borçlanacaksınız.

-İşte burada; faiz karşılığında para aldığımızda ip kopmaktadır!

-Piyasa ödeme gücü olmayana fahiş fiyatla para satar. Asıl kazık! kar buradadır. (Kredi kartına ödediğin aylık faizin miktarına bakabilirsin)

-Borcun 100 lira. Borcunu ödemek için de, bir başkasına ayrıca 20 lira ödeyeceksin.

-Bu durumda biz malı kaça almış oluyoruz? 100 lira mal bedeli + 20 lira faiz. Toplam 120 liraya.

-Özet; dış borç üretememektir. Dış borç; katma değerli mal üretememektir.

-Bunu, bizlere kim ve kimler anlatmamaktadır? Niye, neden?

-Nerede bu vatanseverler?

-Üretemediğinde, kar ederek para kazanamadığında; kaçınılmaz olarak mal bedelinden ayrıca bir de fahiş derecede faiz ödemek zorunda kalıyorsun.

* * *

-Yüce Türk milleti şimdi biz üretiyor muyuz?

-“Aaa… O nasıl söz! Elbette, Fındık, Fıstık, Buğday, Pamuk, Tişört… “

-“Anaaa… Unuttum. Otomobil, televizyon!”

-Tüh be! Adana’da domatesi, Antalya’da turistlerin çarşafını yıkayarak elde ettiğimiz döviz de var ya!

* * *

-Sevgili, değerli, akıllı, zeki ve yürekli kardeşlerim;

-Koskoca Karadeniz bölgesi, dağın yamacını tarla yaparak ne emeklerle üretiyor.

-De ki; Finduk!

-Ne kadar biliyor musunuz?

-Sadece yıllık (29 yıl ihracat ortalaması); 750 Milyon dolar.

-Peki yıllık ödediğimiz faiz ne kadar? (mal bedeli hariç); 50 milyar dolardan fazla,

-Her hafta;1 milyar dolar,

-Her gün; 145 milyon dolar,

-Her saat 6 milyon dolar,

-Her dakika 100.000 dolar.

* * *

-Uyusun da büyüsün ninni… Tıpış tıpış yürümesin ninni….

* * *

-Kurtulur muyuz?

-Küserim valla! Hem de yıldırım hızı ile…

-Peki nasıl?

-Niyet var mı, niyet? Siz onu söyleyin;

-"Olmaz mı?"

-İyi anlatalım;


Resim;www.anfed.org'dan alıntıdır.