Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '12

 
Kategori
Futbol
 

Türkiye Estonya maç analizi

Türkiye Estonya maç analizi
 

Milli Takımımız yaklaşık 70 dakika boyunca 10 kişi oynayan Estonya önünde 3-0' lık farklı bir skor ile galip geldi. Bu maç elbette Milli Takımımızın performansını değerlendirmek için ölçü değil. Türkiye ile Estonya milli takımları arasında ciddi bir  klas farkı var. Önemli bir oyuncu profiline sahip Milli Takımımızın maçtan 3 puan alması şaşırtıcı değil. Esasen bu maç Milli Takımımız açısından bir antrenman maçı oldu. Özellikle 2. yarı boyunca Millilerimiz rakip sahaya yerleşerek, maçı adeta tek kaleye çevirdiler. Milli Takımımız, kendisinden klas olarak 3 gömlek altta olan ve 10 kişi kalmış bir rakip önünde zorlanmadan galip geldi ve 1 puanın bile büyük önem taşıyacağı bu grupta, ilk 3 puanını almış oldu.

 

Millilerimiz açısından kolay bir karşılaşma olmasına karşın, gerek takımın birbirine uyum sağlaması, gerekse de özgüven kazanmak adına bu maç hızır gibi yetişti ve teknik direktör Abdullah Avcı' ya zaman kazandırdı . Bu grupta alınan hiçbir puanı küçümsememek lazım. En kötü ihtimalle Macaristan ve Romanya ile 2.' lik mücadelesi vereceğiz ve rakiplerimizi küçük büyük demeden, hele de iç sahada mutlaka yenmek zorundayız. 

 

Maçın analizine geçince, Türkiye Estonya maçı gerek tempo, gerek motivasyon, gerekse de futbol kalitesi açısından vasat bir karşılaşma oldu. Estonya kontra atak futbolunu benimserken, Türkiye pasa dayalı ve kanatları kullanarak rakibi açmaya yönelik bir futbol sergiledi. Maçın ilk ve ikinci yarısındaki oyuncu tercihleri doğru idi. Sadece Estonya gibi nispeten zayıf bir rakibe karşı Mehmet Topal ile değil, Selçuk İnan ile başlamak gerekirdi. Zira, Selçuk İnan çift forvette görev yapan Burak ve Umut ile oynamaya alışıktı ve bu üçlü, saha içinde yine son derece iyi anlaşan Emre, Arda ve Sercan üçlüsü ile uyum içinde çok daha etkin bir futbol sergileyebilirdi.

 

Maçta dikkat çeken diğer nokta, sağ ve sol bekteki Gökhan ve Hasan Ali' nin oldukça yüksek performanslarıydı. Bekler oyuna fazlasıyla girerek, Türkiye' nin rakip sahaya yerleşmesinde önemli rol oynadılar.

 

Abdullah Avcı ve talebelerinin, birbirleri ile uyum sağlamaya ihtiyacı var. Estonya gibi nispeten zayıf rakiplere karşı 4-4-2 ile başlanması ve ileri uçta Umut- Burak ikilisinin birlikte görev alması uygun gözüküyor. Tabi orta ikiliden birisi mutlaka Selçuk İnan olmalı.  Romanya ve Hollanda gibi nispeten kuvvetli rakiplere karşı ise 4-5-1 düzeni ile sahaya çıkılması ve orta üçlünün Mehmet Topal- Selçuk- Emre şeklinde oluşturulması yerinde olacaktır. Böyle bir üçlü orta sahanın, gruptaki tüm takımlara orta saha üstünlüğü sağlayacağı açıktır.

 

Milli Takımın esas sorunu defansta gibi gözüküyor. İlk 20 dakikada Estonya gibi zayıf bir takıma dahi 1-2 pozisyon verilmesi sıkıntıyı gözler önüne seriyor. Alan savunması yapmaya çalışan takımımızın, savunmadaki alan paylaşımları ve kademe uygulamaları henüz istenilen olgunlukta değil. Bu dönem Türk futbolunun stoper pozisyonunda sıkıntı çektiği bir dönem. Egemen, Semih, Bekir ve Ömer dörtlüsünün performanslarını muhakkak artırmaları gerekiyor.

 

Millilerimizi aldıkları 3 puan için tebrik ediyorum. Abdullah Avcı' nın futbol bilgisine güvenmek gerektiğini düşünüyorum. Milli Takımımızın zamana ihtiyacı var ve bu zaman verildiği takdirde bu kaliteli oyuncu kadrosu ile gruptan 1. olarak çıkılması dahi mümkün gözüküyor. Abdullah Avcı' ya en az 2- 3 maç kredi verilir ve arkasında durulur ise bu takım çok daha iyi futbol sergileyen ve keyif veren bir takım haline gelecektir.

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..