Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Türkiye için üç çocuk, Bosna Hersek için beş çocuk

Türkiye için üç çocuk, Bosna Hersek için beş çocuk
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Türkiye için üç çocuk, Bosna Hersek için beş çocuk" demişti. Türk hanımlar üç, Bosnalı hanımlar beş çocuk doğurursa sayın başbakanımıza göre her şey daha iyi olacakmış. Ben bu çocuk olayına epeyce bir süredir kafayı takmış durumdayım. Bana göre insanların bugünkü ortamda fazla çocuk doğurmaları, paraları olmayan aileler için elit kesimlere yeni yeni, ırgatlar kazandırmaları demektir. Dünya elitlerinin ucuz iş gücüne ihtiyaçları vardır, rekabet ortamının bol olabilmesi için de bol insan gücüne ihtiyaçları vardır. İnsanları çalıştır ağır iş koşullarında, posasını çıkar erken yaşta, sonra kovala ve yerine yenisini al. Kirli mendil misali, ne güzel değil mi?

Ağır iş şartlarında, insani olmayan koşullarda çalışan insanların ki buna üniversite mezunları da dahil, kendilerine bakacak gücü yokken bırakın bir çocuğu, üç çocuğa ya da beş çocuğa nasıl baksın? Benim çocukluğumda her şey daha kolaydı, okula giden çocukların bu kadar masrafı yoktu, sistemi bedava idi, elektrik, su, ulaşım fiyatları bu kadar pahalı değildi, sağlığa ve eğitime oluk oluk sağlık para akıtılmazdı. Telefon masrafı ve internet masrafı yoktu. Teknolojiye bu kadar para dökülmezdi. İnsanlar daha mutlu ve sağlıklı idi. Babalar, anneler ve çocuklar birbirlerini öldürecek derecede dengesiz değildi. Ortam daha güvenli idi, organ mafyası, uyuşturucu, fuhuş, kapkaç, her türlü ağır taşkınlık bu derecede yoktu. Üniversite mezunları sokaklarda simit ya da tükürük köftesi satmazlardı ya da pazarlarda pazarcılık yapmazlardı. Devlet baba sineğin yağını nasıl çıkartırız misali, insanlardan daha fazla nasıl para koparırız diye düşünmezdi. Çalışan insanların emeklilik garantisi vardı. Emekli olmak şimdiki gibi hayal değildi. Köydeki eşeklerin bile bir mesai saati varken, insanların bu kadar acımasızca, hunharca çalıştırılması ve aşağılanması yoktu. O zamanlar nohut oda, bakla sofa misali insanlar daha mutluydu, iyi kötü herkesin bir işi vardı, ağır vergiler yoktu, insanların kendilerine ait iş yerleri açmaları daha kolaydı, tekelleşme bu kadar yoktu, kanunlarla insanlar her taraftan bu kadar sıkıştırılmazdı, boğulmazdı. Kanunu bilmeyenlere ağır cezalar uygulanmazdı. İnsani ilişkiler daha boldu zira yaşam şartları bu kadar ağır değildi.

Benim etrafımda çok çocuk doğurmuş hanımlar var şu anda halleri içler acısı durumda. 65 yaşından sonra günlük temizliğe giden, çocuk bakıp para kazanabilmek için iş peşinde koşan hanımlar var. Zira ne çocukları ne kocaları kendilerine bakabiliyorlar, hepsinin mali durumları çok kötü. Bir de gençliğinde kıt kanaat geçinmiş, durumları kimseye muhtaç olmamış insanlar var, onların durumu da ağırlaşan hayat şartları altında daha kötüye gitmiş, yaşlanmış anneye kimseden hayır yok, yaşlı anneler iş bulup çalışıp kocalarına ya da çocuklarına bakmaya çalışıyorlar. Zira kadınlar çocuk bakabiliyor ve az da olsa temizlik yapabiliyorlar, oradan kurtarıyorlar ama erkeklerin böyle bir şansı da yok. Erkekler işsiz, parasız, kadınların eve getirdiği üç kuruşa bakıyorlar. Kadınlar genç, yaşlı para kazanabilmek için canlarını dişlerine takmışlar ve sağlıklarını kaybetmişler, yine de çalışıyorlar. Ben bunları gördükçe kendim çok şükür kimseye muhtaç olmasam da moralim çok bozuluyor. İleride acaba bizim çocuklarımızın hali ne olacak diye şimdiden bir anne olarak kaygılanıyorum ve işi Allah'a havale ediyorum.

Ben sade bir vatandaş olarak herkes bir çocuk doğursun diyorum, bana kalsa ben de bir tane doğururdum ama kızımın bana aşırı kardeş baskısı yüzünden ikinci çocuğumu doğurmak zorunda kaldım. Bu yüzden kızım erkek kardeşinin kıymetini çok bildi ve bizim evde Allah'a çok şükür kardeş kavgası hiç olmadı. Birbirleriyle dayanışma, sevgi ve saygı içinde büyüdüler. Ben bir anne olarak, eşim de bir baba olarak onlar için hiç bir şeyi esirgemedik, gözleri tok yetiştirdik, haram paradan uzak durmalarını öğütledik, gerçekten de para konusunda kimsenin parasında gözü olmayan evlatlar yetiştirdik. Kız üniversiteyi bitirdi, oğlan ise üniversitede okuyor ama bir de bize sorun onlar için ne kadar çırpındığımızı, yani layıkıyla evlat yetiştirmek maalesef maddi manevi çok zor bu şartlarda. Zira ortam iyice kötüleşti. Mutlaka çocuklarınızı sokaklarda pusuda bekleyen tipler çok oluyor.

Bu şartlar altında bana göre insanların çocuk doğurmadan önce bir kere değil, yüz kere düşünmeleri gerek. Bence yıllardır politikacılarımızdan dinlediğimiz binbir gece masallarına pek rağbet etmemek gerek. Allah tüm anne babalara maddi manevi güç versin, gözü doymaz elitlere de mantık ve merhamet versin diyorum.

Herkese güzel günler diliyorum.

Sibel Koçarslan

 
Toplam blog
: 627
: 3456
Kayıt tarihi
: 11.06.11
 
 

Kendi halinde yaşayan doğa tutkunu, sıradan bir vatandaş. İnsanların dış güzelliğine değil iç güz..