Türkiye ile Suriye çatışmanın eşeğinde mi?

Bildiğiniz gibi hareketlenmeler önce Tunus’ta başladı… 

Tunus Devlet Başkanı tası tarağı toplayıp, soluğu Suudi Arabistan’da alınca, yerine geçen muhalifler, hemen kapılarını ve tabi zenginliklerini batının kullanımına açtılar. Yeni işbaşına gelen yönetim, batı ile gayet uyumlu bir şekilde çalışmaya başladı ve halen de çalışmalarını sürdürüp, halkının refahı(!) için var gücüyle, batıya ve ABD’ye hizmet ediyor. 

Sonra sıra Mısır’a geldi! Mısır’da 42 yıldan beri hüküm süren Mübarek yönetimi epey dayandı. Baktı ki Batı ve ABD kendisine destek çıkmıyor, bir an önce gitmesini istiyor, o da yönetimi boyunca sırtını dayadığı orduya yönetimi devredip, kendi köşesine çekildi. Batı ve ABD Mısırda istediklerini alamadı. Mısır’da yakında yeni bir ayaklanma baş gösterirse şaşırmamak gerek. 

Ardından Libya’da ayaklanmalar başladı. Kaddafi; batı doğu dinlemeyip, batı ve ABD tarafından finanse ve organize edilen muhaliflerin üzerine saldırdı. Keskin nişancılarını ve paralı askerlerini muhalif avına çıkardı! Batı ve ABD Fransa’nın bastırması ile Nato’yu devreye sokup, Türkiye’yi de işin içine katarak, Kaddafi güçlerinin üzerine hava harekâtı düzenlemeye başladı. 

Nato’nun bu saldırıları Kadadfi’yi durdurabildi mi? 

Tam aksine, katliamlar gittikçe arttı! Batı ve ABD Nato üzerinden yürüttüğü bu operasyonda başarısız olunca, ABD desteğindeki Suriyeli muhalifler devreye sokulup, Suriye’de gösteriler, protestolar hayata geçirildi. 

ABD beslemesi Suriyeli muhalifler zoru görünce soluğu Türkiye sınırında aldı. Dünyaya şirin görünmek için sınırı açan Türkiye, daha işin başında olunmasına rağmen, 10.000 Suriyeli besleme muhaliflere ev sahipliği yapmak zorunda kaldı. Ne ABD, ne de batıdan her hangi bir insani yardım gelmedi ve geleceğe de benzemiyor. Gele gele Angelina Jolie geldi! 

Şimdilerde Suriye sınır boylarına, (Türkiye sınırının 450 metre ötesine) askerlerini konuşlandırdı. Bu hareketin anlamı, Türkiye ile Suriye arasında her an bir çatışma olabilir! 

Bu olasılık bu günlerde ABD ve batının gündeminde! 

Evet, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, “Suriye'nin Türkiye sınırı yakınına asker yığmasından kaygılı olduklarını belirterek, olası bir sınır çatışması tehlikesine dikkat çekti. ABD yetkilileri bölgedeki durumu oldukça kırılgan gördüklerini ve çok kaygılı olduklarını belirtiyorlar.” 

Bunun anlamı şu: Biz maşa varken elimizi ateşe sürmeyiz. Türk ordusu gereğini yapsın. Libya’da elimizi ateşe sürdük de ne oldu? 

Biz Yeni Osmanlı İmparatorluğunu, kurduğumuz ‘İleri Demokrasi’ ile yeniden inşa ederken, bir zamanlar ülke politikası olarak belirlenen, ‘Komşularla sıfır sorun’ rafa kalkmış görünüyor. 

Şimdiki zamanda, sıra Sayın Başbakan’ın ünlü ‘Balkon Konuşması’nda gündeme getirdiği, kazananlar listesini hayata geçirmeye geldi. Sayın Başbakan malum konuşmasında ne demişti? AKP kazandıysa, Türkiye kazandı. Türkiye kazandıysa, Suriye, Filistin, Mısır, Libya, Bosna-Hersek, Lübnan kazandı dememiş miydi? 

E… O zaman? 

Suriye’den gelen mülteci sayısını birkaç milyon’a çıkardık mı, onları bahane edip, Suriye Türkiye sınırının, Suriye tarafında öncelikle bir tampon bölge oluşturup, mültecileri oraya yerleştirerek, orada yepyeni, modern bir şehir kurarız. Bu şehrin idaresi Türkiye’de olacağı için, Suriye topraklarının bir kısmı bizim idaremize girmiş olur! Böylece imparatorluğun ilk tohumları ekilir! 

Geriye sultanımızın padişahlığını ilan etmesi kalır. O da bir anlık mesele!