Türkiye işsizlikte dünya beşincisi

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu yaptığı, "Uluslararası Kuruluşların Büyüme ve İşsizlik Konusundaki Son Verileri ve Türkiye'nin Durumu Araştırması'na" göre, Türkiye yüzde 13 ile işsizlikte dünya beşincisi oldu. (%13 son derece zorlanılarak açıklanmış bir rakamdır.)

Rakamsal veriler bazılarını habire tekzip ediyor. Yok, “krizden en az etkilenen ülkeler arasındayız” “kriz teğet geçti” gibi söylemlerin ne kadar ciddi ve neye yönelik olduğu rakamsal veriler yayınlandıkça ortaya daha iyi çıkıyor.

Araştırmada, verilerin 2009 yılının tümü açısından yapılan tahminlerde Türkiye'nin küresel krizden en fazla zarar gören ülkeler içinde yer aldığını gösterdi. The Economist'in verileri esas alınarak 2009'un 3'üncü çeyreğinde büyümedeki yıllık değişim oranı gerçekleşmelerine bakıldığında, Türkiye'nin 51 ülke içinde yüzde 3.3 küçülme ile 24'üncü sırada geldiği görüldü. Letonya, yüzde 19 ile en fazla küçülen ülke iken, 51'inci olan Çin yüzde 8.9 büyüme başarısını gösterdi. 23 ülke Türkiye'den fazla küçülürken, 27 ülke Türkiye'den fazla büyüdüğü görüldü.

Ekim 2009'da 42 ülkenin işsizlik oranları The Economist'in verileri üzerinden karşılaştırıldığında, en yüksek işsizlik oranının yüzde 24.5 ile Güney Afrika'da olduğu; Türkiye'nin yüzde 13 ile 5'inci sırada bulunduğu, Tayland'ın ise yüzde 1.2 ile son sırada yer aldığı görüldü. Türkiye'nin işsizlik oranı bütün ülke gruplarının ortalamalarını geride bırakmaktadır. Krizin neden olduğu işsizlik artışı incelendiğinde, 2009'da kriz öncesine göre işsizlik oranının Türkiye'de 4.5 puan arttığı, buna karşılık söz konusu artışın dünyada 0.9 puanda, gelişmiş ülkelerde 2.6 puanda kaldığı belirlendi.

Gerçekçi olmak gerekirse içinde bulunduğumuz 2010 yılı daha da kötü bir yıl olacaktır. Öz sanayi üretimi giderek yok olan, ithalat şartına dönük bir montaj sanayi haline gelen sanayimizin daralan talepler karşısında özellikle güneydoğu Asya ülkeleri ile rekabeti giderek zorlaşacağı kesindir.

Buna bir de iğdiş edilmiş tarımı ilave edersek, halimizin hiç de birilerinin iddia ettiği gibi olmadığı da görülecektir.

Son gündemde olan hayvancılığımızın ne hale getirildiği, kırmızı etin 25 TL/Kg. olmasından bellidir. Oysa ülkemiz, hayvancılık bakımından dünyanın en imrenilecek coğrafyalarından biridir. Son sekiz yıldır iktidarda olan hükümetin Tarım Bakanlığı, geldiğimiz noktada et ithalatı için düğmeye basarken geçtiğimiz yıllarda ne kadar başarısız bir politika izlediğini de teyit etmektedir.

2010 için bir tehlike de seçim ekonomisinin devreye gireceği gerçeğidir. Hükümetler, her ne kadar seçim yatırımı yok deseler de, bu konuda Türk halkının deneyimi yeterlidir sanırım.

Bu durumun böyle gitmeyeceği kesindir. Ekonomide ülkeye yarar sağlamayan politikalar üretenler, öyle görülüyor ki, bu seçimde gönderilecekler. Ondan sonra geleceklerin işleri gerçekten çok ama çok zor olacak.

07/02/2010