Türkiye küçük Milet Meclisi ve Milliyet Blog

Başlığı okuyanlar ne alaka diyebilir ama blogu okuduğunda sanırım alaka bulabilir.

Altı yıl önce eski müzisyen Şanar YURDATAPAN'IN öncülüğünde oluşan TkMM (Türkiye küçük Millet Meclisi) başlangıçta yeni bir oluşum merakıyla ilgi görüyorken, üretkenliği ve kamuoyu etkinliği azaldıkça katılımcı sayısı azalma eğilimine girmiş ve gündemlerin yüzeysel konuşulduğu bir ortam haline gelmiştir.

Masasına isimli bir tabela koyanlar STK temsilcisi, tabela koymayanlarda katılımcı olarak sıralı koltuklara oturarak toplantılar yapılmaktadır.

Her ayın ilk pazar günü Sultanahmet Kızlarağası Medresesinde toplanan TkMM (Türkiye küçük Millet Meclisi) toplantılarına daha önce katılan arkadaşların önerisiyle son beş-altı toplantılarına katıldım. 

02.11.2014 pazar, bugün yine toplantı vardı, farklı STK lardan temsilci iki arkadaşla toplantıya katıldım. Bana STK üyesi olmadığım için sıralı koltuklara geçmem önerildi, bir süre sonra masadan kalkıp koltuklara geçtim. STK temsilcilcilerinin gündem (Validebağ korusundaki camii yapımı) hakkında konuşmaları tamamlanınca ben söz hakkı istedim, vermediler. Şanar YURDATAPA'NA ve yardımcısı İlhami MISIRLIOĞLU'na STK tabelam yok ama Milliyet Blog'ta Ekonomi-Siyaset yazan blogerim diye anlatmaya başlamışken blogların durumu zaten ortada diyerek geçiştirince bende ortamı terk etmek zorunda kaldım.

Dünyanın üçüncü büyük blog sitesi olan MB da 7 inci yılımı tamamlarken yayında olan 500 blogumdan 150 si Ekonomi ve Siyaset içerikli olup, bu bloglarım (sadece ben) 150.000 den fazla okunmuşken, ayda bir toplanan; gerçek veya tabela STK sı olarak ortalama katılımcı sayısı 15 civarında olan, altı yıl boyunca Türkiye genelinde yaklaşık 20.000 insanın gelip geçtiği derinliği olmayan ifadelerden oluşan toplantılarıyla TkMM, Milliyet Blogla mükayese edilebilir mi?

Hergün 24 saat yayındayken ve okuyucunun yorumuna açık olan Milliyet Blog ile ayda bir ortalama 15 kişiyle iki saat toplanan bireysel katılımcıya söz hakkı verilmeyen TkMM mükayese edilebilir mi?

STK olmak konuşmaksa, MB de yazmak sivil çaba değil de nedir?

Tabelasında ÖN YARGILILAR GİREMEZ yazan TkMM nin önyargısını kim kıracak:)

--------------------------------------

TkMM demokrasi anlayışı

2 Eylül 1980 de ortam bozukluğu bahanesiyle yurt dışına gidenlerden biri olan Şanar YURDATAPAN, durum normale döndü kaanati oluştuktan sonra Türkiye'ye dönerek 'Cumartesi Anneleri' eylemleriyle gündeme geldikten sonra 6 yıl önce tüm tarafların katılımcı olabildiği TkMM platformunu oluşturarak farklı bir etkinlik oluşturmuştu ve ilk başlarda ilgi gören bu aktivite SOSYAL MEDYA geliştikçe katılımın azalmaya başladığı dönemde tanıdık katılımcıların önerisiyle gitmeye başlamıştım, ilk başlarda çok olumlu izlenimler bırakmıştı. 

2014 Ekim buluşmasındaki 6 ıncı yıl kokteylinde misyonumu tamamladım (müziğe döneceğim ifadesiyel) aktif olmayacağım diyen Şanar YURDAPAN'ın, artık  işleri İlhami ERDİL yürütecek deyince afalladım. İsmi 'Türkiye küçük Millet Meclisi' olan organizasyonda başkanlık seçimsiz el değiştiriyordu yani YURDAPAN'IN vesayetiyle işleri İlhami ERDİL yürütecektir.

Düşünün ülkenin demokratikleşmesine katkı için oluşturulan bir sivil toplum oluşumunda demokrasi işlemiyordu, yani herkesin demokrasisi kendineydi.  

Siyasi ve STK oluşumlar ülke için demokrasi isterken kendi içlerinde anti demokratik olmayı olağan görerek çifte standartlı zihniyetlerini orta yere koymakta bir sakınca görmüyorlardı.