Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Turkiye'mizde hukuktan kastedilen verilen ceza ise...

Turkiye'mizde hukuktan kastedilen verilen ceza ise...
 

Merhaba değerli okurlar,

Ülkemizde hukuk var mı?

Bu hukuk düzeninde, adalet tesis edilebiliyor mu?

Verilen cezalar, mağduru memnun ediyor ve o da, "OHH BE ADALET TECELLİ ETTİ....." diyebiliyor mu?

Yine verilen cezalar, kamu vicdanını rahatlatıyor ve insanlarımızı suç işlemekten korkutup, suç işlenmesini engelliyebiliyor mu, yani cezalarımız caydırıcı mı olabiliyor yoksa teşvik edici mi......?

İnanın, bence, bu soruların hepsine, şapka çıkartılmaz, " KIRMIZI KART " gösterilir........))))

Neden mi, fazla gerilere gitmeden, şöyle bir uygulamalara bakalım isterseniz.....

Ergenekon davasında,

Bir kısım zanlılara, 250 yılın üzerinde ceza verilmesi önerilmiş......

Bir kısım zanlılara da, 3-4'er kez müebbet hapis cezası istenmiş......

Bu yasayı hazırlayan kimselere sormak lazım, ortalama en uzun yaşayan bir insanın ömrü kaç yıl diye....

Münevver KARABULUT cinayetinde,

Zanlı Cem GARİPOĞLU'na verilebilecek ceza, basında yer alan bilgilere göre, 6-8 yıl arasında...

Yani giden gittiğiyle kalacak gibi.......

KARABULUT ailesi, bu verilmesi olası ceza ile, kesinlikle bir kez daha yıkılacak ve lanetler okuyacaklardır kararın arkasından...

Tabii ki mahkeme heyetine değil, bu yasayı bu şekilde hazırlayanlara...

Peki, bu hunharca cinayeti işleyen Cem GARİPOĞLU'na bu cezaların verilebileceği konuşulurken, yine, çocuk islah evinden kaçan bir çocuğun bir evden radyo teyp ve BİR BEBEK ÇALMASI karşılığında istenen 8 yıllık cezaya ne demeli...?

Hüseyin ÜZMEZ davasında,

Bilindiği üzere, Adli Tıp'da yaşanan olumsuzluklar ve kamuoyunun baskısı ve takibi neticesinde adı geçene 13, 5 yıl ceza verildi.......

Peki bunun yanında, toplumda büyük infial uyandıran bu olaya haklı olarak tepki gösteren ve Hüseyin ÜZMEZ'e bu tepkilerini kendilerini tutamayarak mahkemeye giderken sırtına şemsiye vurarak gösteren hanımlara istenen 15 yıllık cezaya ne demeli?

Bu verilen cezalar arasında, bir denklikden, adaletten bahsedilebilir mi?

Trafik teröründe,

Bir anne düşünün, sabah erkenden evinden çıkmış, işine gitmekte.......

Kendisine yani yayalara yeşil ışık yandığında, yaya geçidinden geçmek isterken, kırmızı ışıkta durması gereken bir araç durmayarak, o kadıncağıza çarparak ölümüne neden olur.......

Çünkü şoför, 160 promil alkollüdür....

Çünkü şöför, 100 km'nin üzerinde uçmaktadır.....

Şöför, içeri alınır ve 3 ay sonra, davası dışarıdan görülmek üzere, serbest bırakılır...

Hakim ne yapsın ki?

Hakim, hazırlanan yasalara göre karar vermektedir.......

Ya, aile.......?

Adaletin tecellisini beklemekten başka, yapabilecekleri bir şey yoktur.......

Ya adaletin tecellisinin gerçekleşmesini bekleyeceklerdir yıllarca.......

Ya, ölüme neden olanların, teklif ettikleri kaza yapan arabayı kendilerine verilmesi önerisini kabul edeceklerdir......)))

Araba teklif ediliyor ki, aile her an o acıyı yaşasın diye.......

Böyle traji komik olaylarda yanıyor ne yazık kiülkemizde......

Yine hatırlarsınız, bir kaç yıl önce, buna benzer bir olay yine İstanbul'da yaşanmıştı....

Açık bırakılan logar kapağından düşerek ölen küçük kızın cesedi, bir kaç kilometre uzakda bulunabilmişti......

İstanbul Belediyesi, sanırım topu, ilgili firmaya atmış, o firma da aileye para teklif etmişdi galiba.......

Bunun yanında, çarşaf kullanan insanlarımız,

Mahkeme karşısına çıktıklarında, sadece başını açarak kimliğini ispat etmesi yeterli olamıyor ve davası görülemiyor, hakim tarafından azarlanıyorsa,

Bu işlerde bir takım yanlışlıklar var demek değil midir......? Suçlu kimdir?

Yasalarımız mıdır, yasalarımızı hazırlayanlar mıdır, uygulayıcıları mıdır?

Tüm bu örnekler, Ülkemizde adalet kavramının ne halde olduğunu göstermeye yeterlidir sanırım.........

Böyle bir sistemde, ne hakdan, ne hukukdan ve ne de adaletten bahsedilebilir....

Zaten suç oranlarının her geçen süreçde artmış olması da, bu sistemin çökmüş olduğunu gösteren en somut veridir.......

Görevi, kanun yapmak olan yasama yani TBMM'nin değerli üyeleri, yukarıda hatırlatılan olayların mağduru olsalardı, acaba, bu ceza yasalarını yeterli bulurlarmıydı, adalet tecelli etmiştir, diyebilirler miydi?

Tüm bunların yanında, bir de siyasilerimizin halka şirin gözükerek oy kapmak adına çıkardıkları AF'fı da ortaya koyarsak, Ülkemizde ki ADALET ANLAYIŞININ ne durumda olduğu, daha da açık bir şekilde ortaya konulmuş olur........

AKP İktadarı da önümüzde süreçde, DEMOKRATİK AÇILIM adına, kalkıp da genel bir affı gündeme taşırsa,

Sayın ADALET BAKANIMIZ, BU ÇARPIK VE YETERSİZ CEZA YASALARINI DÜZELTMEYE YÖNELİK HAREKETE GEÇMEZ, RAHMETLİ AZİZ NESİN'İN DEDİĞİ GİBİ, " BÖYLE GELMİŞ, BÖYLE GİDER " derse,

Sonrasında ise, içi yanan mağdurlar, bu yangınları kendi kendilerine söndürmek adına yeni suçları işlemeye kalkışırlarsa, SUÇLU KİM OLACAKTIR?
 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..