Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye Nerede?

Türkiye Nerede?
 

Sizde geleceğe bir çiçek verin. Başka Türkiye yok


Ülkemiz elbette ki canımız, bugün Tayvan’da kitapçıda gezerken Türkiye’mizin nerede olduğu sorusunu sordum bugün kendi kendime. Gözüme bir sürü ülkenin resimlerinin olduğu renkli renkli defterler ya da oyuncaklar takıldı ama ne yazık ki bir tane Türkiye resmi yoktu.

Türkiye’den baktığımız zaman genelde ülkemizi hep olduğundan fazla büyük görmeyi, severiz, bir yabancı gazete bir övgü yazar aylarca konuşuruz. Bir güçlü takımı yeneriz yıllarca unutamayız. Bir zafer kazanırız ama gerisini getiremeden o zafere takılır yıllarca anlatırız. Geçmişte yaşamayı severiz. Biz şöyle yaptık biz böyle yaptık, titresinler diye kendi kendimizi gaza getirir dururuz. Ne yazık ki, bu bizim ülkemizi yeteri kadar tanımadığımızın bir göstergesidir.

Elbette ki ülkemizi övmek ve onunla gurur duymak, kazanılan başarılar ile sevinmek en büyük hakkımızdır ama önemli olan her günün üstüne daha güzel bir gün koymak ve ülkemizi tüm dünyada saygın bir yere getirmektir. Yurt dışında başarı kazanmış birçok Türk, ülkemizin ismini ön sıralara taşısalar da ülkemizin dış dünyadaki bilinen genel manzarasına baktığımız zaman bizim düşündüğümüz gibi kadar açıcı olmadığını da kabul etmemiz gerekir. Üzülerek söylüyorum ama yurt dışında Türkiye manzarası ne yazık ki bu. Yurt dışına çıkan ve birde yabancı ülkelerin eğitimini alan okuyucular beni eminim ki daha iyi anlıyorlardır.

Bugün kitapçıyı gezerken işte bu acı ama gerçek duygulara kapıldım. Etrafımda onca güzellik vardı ama bir Türkiye manzarası ya da ürünü yoktu. Üzüldüm, kızdım, sebeplerini aradım. Aklıma onlarcası geldi ama hangisini yazacağımı şaşırdım.

Gelişmekte olan ülke değil sanırım çarpık gelişmekte olan ülke olduğumuza karar verdim. Bugünü kurtarmaya çalışırken kuşaklarımızı öfkenin ve ne yazık ki kanlı bir geleceğin kollarına mı bırakıyoruz diye sordum kendi kendime. Raflarda gözüm Türk markalarını, resimlerde Türkiye’den manzaralarını aradı ama bir tane bile yoktu. Ona buna çalışıp başkaları için ürettiğimizi değil kendi imkânlarımızla kendi gücümüzle yarattığımız Türk ürünlerini aradım hiçbiri bana göz kırpmadı.

Bugün Türkiye her zamanki gibi ne yazı ki ortalarda yoktu dostlarım. Üzüldüm. Yurt dışında başarılı olan birçok sanatçıya, yazara sahip olmamıza rağmen onları anlatamadığımıza kızdım. Dünyanın en güzel ülkelerinden biri olmamıza rağmen kimsenin çokta umurunda olmadığımızı fark ettim. Doğuyu ve batıyı birbirine bağlayan eşsiz coğrafyamızı düşündüm. Batıya da doğuya da aynı güzellikte bakabileceğimizi düşündüm. Dünyanın gezilesi 100 yeri arasındaki yerler isimli bir kitapta dahi Türkiye’mi bulamadım, üzüldüm. Çok değerli senaryo hocamızın Türk filmlerinin hakkında elle tutulur bir şeyler bilmeyişini göz ardı etmesini sorguladım. Kendimizi dünyaya bir türlü anlatamayışımıza, birbirimizi gırtlaklamamıza, her gün gelen şehit haberlerine, düzeni ileri değil çarpıklığa götürüşümüze lanet okudum. Müthiş bir tarihe sahip olup bu tarihi kullanamayışımıza kızdım. Yurt dışından kopya ederek aldığımız ve yaratıcılığımızı bitiren televizyon programları ile başarı naraları atanlara, zaten kan kaybeden Türk sinemasının en çok izlenen filminin Recep İvedik olmasına, yurdun dört bir yanından gelen cinayet haberlerine kızdım. Türkiye bu mu diye bağırmak istedim. Ülkemizin yurt dışına oturmuş bir imajı olmadığına takıldım kaldım. Elin ülkeleri bizlerin ülkesindeki raflarda cirit atarken Türkiye’min ürünlerini aradı gözlerim, ne gelen vardı ne giden.

Eve geldim gazeteden haberleri okumak istedim, ilk okuduğum haber “ Muş’ta Kalaşnikoflu dehşet” haberi oldu. Birileri her zaman alıştığımız gibi yine birbirine girmişti. Ölenler ve kanlı resimler süslüyordu manşetleri. Hemen altında cinayetler, kısır döngüye girmiş siyasetçiler ve bir sürü ıvır zıvır okudum. Elle tutulur bir haber bir olumlu güzel yazı bulamadım. Üzüldüm.

Dünyanın her ülkesinde elbette ki her türlü sorunun olduğunu biliyoruz ama ülkemizde yaşananların artık sonunu kestirmek giderek zorlaşıyor ve ülkemiz karanlık güvensiz bir geleceğe doğru gidiyor. Sokaklarda yüz binlerce vatandaşımız Kürt-Türk sorununa boğulmuş ülkemiz kan kaybetmeye devam ediyor. Birileri otobüslerde gencecik canları yakacak kadar hainleşiyor. Birileri ise daha çok zengin oluyor. Birileri kazanıyor gibi gözükse de ne yazık ki kaybeden bu cennet vatan Türkiye oluyor.

Sözün bittiği yerdeyiz dostlar. Lütfen bu ülkeye sahip çıkın. Komşunuz, eşiniz dostunuz Kürt olsun, Çerkez olsun, Arap olsun onu bugün daha bir başka kucaklayın. Farklılığımızın zenginliğimiz olması gerekirken onu sonumuz yapmayalım. Statlara gittiğiniz zaman aynı ülkenin insanları olduğunuzu aynı ranzalarda yatarak askerlik yaptığınızı unutmayın. Bu ülke için hayatını veren yüz binlerce şehidimize yakışan bir ülke inşa edelim. Kendi televizyon programlarımızı, markalarımızı, yurt dışında daha çok dinlenen şarkılarımızı, ödüllerle coşan filmlerimizi yapalım. Türkiye dediğimiz zaman imrenilen bir ülke yaratmak mı ya da Türkiye dediğimiz zaman terör ile anılan fakir bir ülkemi görmek istersiniz? Karar sizin, karar hepimizin. Ben ülkemi seviyorum. Başka Türkiye yok. Sevgilerimle.

Uğur Rıfat Karlova www.rifatkarlova.com
 
Toplam blog
: 180
: 4193
Kayıt tarihi
: 13.11.06
 
 

Kariyerini Uzakdoğu sahne ve televizyonlarında geliştiren  sunucu, şovmen, yazar, oyuncu Uğur Rıf..