Türkiye nereden koşuyor

Bir avuç Türk'ün, Mustafa Kemal etrafında toplanmasıyla başlayıp, halkın katılımı ile müthiş bir güç olan ve tarihe destan yazan bir milletin karanlıktan aydınlığa çıkışının başlamasıyla koşmaya başladı bu ülke.

Bir avuç insanın Atatürk önderliğinde neleri hangi bütçelerle yaptığını bilseniz şaşar kalırsınız. Okullarda okutulanlardan bahsetmiyorum. Ben bilinmiyenlerden bahsediyorum. odalarda, masalarda gerçekleşen ve bu ülke için muhteşem sonuçlar doğuran görüşmelerden. O bir avuç insanın bu ülkeyi kalkındırmak için neler yaptıklarından, imkansızlıkları nasıl yendiklerinden bahsediyorum. Savaştan çıkan, parası, sanayisi, gücü, birikimi olmayan üstelik borçlu olan bir ülke insanının inançla dolu hareketinden bahsediyorum. Ama allaha olan inançtan değil. Ülkeye ve bu ülkede yaşayanlara olan inançtan bahsediyorum.

O zamanki Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlardan bahsediyorum.  Yolunu kendi yapan, suyunu kendi getiren köylüden bahsediyorum. Tren yollarında devlet ve millet için sadece yemek karşılığı ter dökenlerden bahsediyorum. Memleket meselesini kendi meselesi yapanlardan bahsediyorum. Halkın kendi kendini zenginleştirme eğiliminden çabasından, eğitiminden bahsediyorum. Ülkem kalkınırsa bende kalkınırım felsefesinin nasıl güdüldüğünden, bu felsefeden nasıl güdülenildiğinden bahsediyorum. Borç batağı içerisindeki bir ülkeden 1.-TL.=2.-USD konumuna gelmekten bahsediyorum. Ülkeye sahip çıkmaktan bahsediyorum.

Nereden koştuğumuzdan bahsediyorum. Nereye koştuğumuzdan da bahsedeceğim.