Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '11

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye Nereye Gidiyor?

Türkiye Nereye Gidiyor?
 

Terör'ün marjinalleşmesi için Yeni Halkçı demokratik anayasaya acil ihtiyaç var.


13 askerin şehit edilmesiyle ( ve Öcalan'ın Liderlikten düşürülmesiyle) başlayan süreç nereye gidiyor?

Yeni Demokratik Halkçı Anayasa birileri çok ama çok rahatsız ediyor. Eski gücü elinden giden elit kesim Halkın iktidarının oluşmasından ve Anadolu halkı arasında ırksal, mezhepsel, etnik, bölgesel, dinsel hoşgörü ve birbirinin hakkına saygı gösterme prensibinin yaygınlık kazanmasından ciddi endişe edip korkuyor. 

Endişe edenler arasında derin PKK ve Derin The Cemaat ilk sırayı alırken onların işbirliği yaptığı İsrail derin devleti ikinci sırayı almaktadır, diğeri ise Teksaslı silah tüccarları. 

Bu üç unsur ne kadar açılım yapılırsa yapılsın bundan rahatsız olurlar. 

Neden? 

Derin PKK, demokrasi ve insan hakları tam rayına girerken kendisi meşruiyet sorunu yaşamaya başlamış ve Devletin Ordusunu kışkırtarak üzerine çekmiş ve bunu bile bile yapmıştır. Amaç meşruiyeti kaybetmemek. 

Hava Kuvvetlerinin F 16 Uçakları daha Diyarbakırdan havalanmaya başlamadan önce İsrail Heronları ve Ordusu aynı sinyalleri PKK'ya da yollayarak boş kampların bombalanması için uğraşmıştır. Sonuçta 30 yıldır dağda savaşan 5000 adet PKKlı asla 4999 olmamıştır, olsa bile hemen yerine yenisi hemen gelmiştir. Bu şekilde terörle asla mücadele olmaz olamaz. Olmadığıda zaten ortadadır. 

Derin Ergenekon yapılanması içinde gücü şimdiye kadar elinde tutan ve halkı adam yerine koymayan zihniyet eski dumanlı ve sisli ortamı arar durumdadır ve PKK'nın derinleriyle kesinlikle hep iş birliği içerisinde olmuşlardır. İkiside jakoben seküler ve faşist kafa yapısına sahip derinler Anadolu'nun muhafazakar ailelerinin çocuklarını dağlarda kurban olmasına sevinmişlerdir ve iki halkı birbirine düşman etmeyi başarma noktasına gelmiş durumdadırlar. 

Artık kına yakabilirler zira İki halk arasında evlilikler daha az, duygusal kırılmalar ve nefretler daha çoğaldı. 

Gönüller ayrıldıktan sonra toprağın bir tutulabilmesi ne kadar mümkün olabilir?

AK Parti şimdiye kadar sürdürdüğü adil ve akılcı en önemli politikası olan ve aynı zamanda ekonomik ve siyasal istikrarın temel taşı olan AÇILIMLAR ve Yeni demokratik halkçı ANAYASA söyleminden vaz geçer görünmemelidir

Kandil bombalansa bile Yeni Anayasa söylemi güçlü bir şekilde sürmeli, her iki konu birbirinin sürecini etkilememelidir. Terörle mücadele edilecekse edilir fakat asla Demokratik Anayasa sürecinden vazgeçmiş görünmemeli bilakis bunun vurgusu daha güçlü yapılmalıdırki samimiyet testinden geçilebilsin.

Halk ve Devlet, Derin PKK'lıların ve yıllarca devlete çöreklenmiş derin Ergenekon'un ve ayrıca İsrail Derin aşkenazisinin şeytan üçkeninin oyununa gelmemelidir. 

Şayet Yeni demokratik Halkçı Anayasa söyleminden vaz geçilmiş görünmesi ya da bu konunun çok fazla sürüncemede kalması Anayasal Yapılanma sürecinin uzaması, kesinlikle yukarda bahsettiğim Şeytan Üçgeni'nin işine gelir. 

Türkiye'nin istikrarı ve düzeninin sarsılmaması için bu lazım, bu Türkiye'nin başta Balkanlar, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya'da yüklendiği yapıcı misyonun devamı için şart. 

Öcalan yapmış olduğu çıkışlarla sorunun Anayasal zeminde çözümünü isterken ve BDP de bunu desteklerken PKK derinlerinden ne Öcalan'ın ne BDP'nin örgütü yönetmediğinin ve ne olursa olsun silahlı mücadelenin derin İsrail'in istediği bağımsız Kürdistan hayali gerçekleşene kadar devam edeceğinin sinyalleri son 2 aydır güçlü şekilde verilmekte.

Hükümet ve Devletin stratejistleri, hal böyleyken oyunu ancak adil, çözümden yana, akılcı, soğukkanlı, Halkçı, demokratik ve kuşatıcı Yeni Anayasa oluşumuna hız vererek bozabilir. Çünkü terör ve onun destekçileri bu şekilde marjinalleşebilir.

Derin İsrailci PKK, sorunu daha çok tırmandırmak isteyecek ve çatışmaları İsrail Ordusunun Gazze Operasyonlarına denk getirmeye çalışacaktır. Boş durmayıp Ramazan sonrasında "Arap Baharı" yada "İngiliz Yağması" adına ne derseniz deyin bu çatışmalara, bir yenisinin eklenmesini Facebookla organize edip, büyük ihtimalle yabancı basının "Türk Katliamı" diye devleti ve Türk halkını Kürtleri katlediyormuş gibi gösterecek sonbahar ayaklanmalarının önü kesilemez yoksa. Bu şimdiye kadar birileri tarafından geciktirilmişse bunda en büyük nedeni Türkiye'nin Suriye üzerinde oynadığı baskıcı rol yüzündendir. Esad, Suriye'den gider gitmez plan Bahar yada Sokak Terörü Türkiye'ye taşınmak istenebilir. 

Sonuçta, Anadolu halkının düşmanları ne planlarsa planlasın, Hükümet kendisine verilen %55 lik Anayasa Evet'inin ve %50 lik güvenoyunun sekteye uğramaması adına elini çabuk tutmalı ve oyunları Yeni Demokratik Halkçı Anayasayı diyalogları devam ettirerek sürdürmeli ve sonuca ulaşmalıdır. İşte o zaman terör kök bulamaz ve marjinalleşerek yavaş yavaş yok olabilir. 

Aksi takdirde Allah Korusun Ramazan sonunda çok ciddi sivil iç çatışmalar Arap Baharı İngiliz Yağması gibi Doğuda ve büyük kentlerde yaşamı herkez için çok daha çekilmez ve yıkıcı hale getirme tehlikesi mevcuttur. 

Şimdiye kadar yaptığım bir çok ön görü bu bloglarda yazdıklarım gerçek çıktı, benim haftalar ve aylar öncesinde yazdıklarımı gazete köşe yazarları daha yeni ele almakta. İnşallah bu sefer ben yanılırım ve sonuçla ilgili ön görülerim doğru çıkmaz. 

Allah, hepimizin yardımcısı olsun, sisli dumanlı puslu günler gelip çattma ihtimaline karşı, adaletten ayırmasın, her türlü aidiyet duygumuzun bizi körleştirmesine engel olsun...

 

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..