Türkiye nereye koşuyor?

Devletin açıkladığı rakamları bile ele alsak durum umutsuz. Batmaya doğru çok hızlı bir şekilde koşuyoruz. Ekonomik durumumuz hiç iç açıcı değil. İnternete girip borç stoğumuza bir bakın, buna iç ve dış borç olarak bakın. Sonra devlet garantisindeki banka ve belediyelerin borçlarına bakın. Son on yılda ne kadar büyüdüğüne bakın. Sonuç vahim. Ama bundan daha vahimi var. Dış ticaret açığı.

Ekonomik durgunlukta bile 50 milyar doların altına düşmeyen dış ticaret açığı her yıl 50 milyar doların üzerinde borçlanmanızın arttığının ispatı. Yani ödenmeyecek boyutlara gelen borçların ödenmesi için hiç umut yok. Üstelik azalması konusunda da her hangi bir ışık gözükmüyor. AKP Hükümeti ekonominin çok iyi olduğunu söylemesi ise ilginç. Sürekli borcu artan bir ekonomi nasıl iyi olabilir ki. Tutturdular bir büyüme onunla gidiyorlar. Bizim büyümede ilginç. Örnek; Bir eviniz var. Hiç paranız yok ama gidip bir ev daha alıyorsunuz. Hem de borcunu ödeyemeyeceğinizi bile bile. Ne olur? Ekonomik olarak büyürsünüz. Hemde %100 büyürsünüz. Sonra borcunuzu ödeyemezsiniz eve haciz gelir biri için ikiside gider ve batarsınız. İşte bizde böyle büyüyoruz. Yani borçla büyüyoruz. Çamur attığımız büyüyemeyen ülkeler borç almadıkları kendi ekonomilerinin artılarını kullanarak büyümeye çalıştıkları için büyüyemiyorlar. Büyüyemiyorlar ama borçları yok. Yani onlar batmayacaklar. Bir dönem Erbakan hoca çıkıp ekonomide Endonezya'yı örnek almamız gerektiğini söylemişti. Çünkü ona öyle anlattılar. 10 gün sonra Endonezya hükümeti iflasını açıkladı.

Bugün Dolar 1,9 oldu acaba niye? Elektrik, doğalgaz vb.. ne oldu? Enflasyon hala %5 değil mi? Her halde hesapları 10'luk düzende yapmıyoruz. Hangi düzende yapılıyor yazacağım.