Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Türkiye'nin AB'ye girme zamanı geldi ama...

Türkiye'nin AB'ye girme zamanı geldi ama...
 

Yıllardır AB üyeliği konusunda ABD’nin destek verdiği izlenimi vardır.

Ne zaman üyelikle ilgili bir gelişme olsa ABD destek mesajını AB’ye iletir ve ne hikmetse bu sürekli ters teper. Acaba ABD gerçekten Türkiye’yi AB üyesi olarak görmek istiyor mu?

ABD’nin Türkiye’yi AB üyesi olmasını istediği tamamen yalandır, göstermeliktir.

Irak işgalinin sonuçlanmasının devamı ve alternatifi olarak - Ben başarısız görmemekteyim, Irak sonuçta uluslararası isteme dahil olmuştur - ABD’nin planında var olan programlar adım adım uygulanmaktadır.

O planda Türkiye’nin doğu ve güneydoğusuna kesinlikle hakim olunmalı, Ortadoğu’da petrollere hakim olmanın ve musluğun başında olmanın ve Rusya’nın bu konudaki egemenliğinin paylaşılmasının en etkin yeri orasıdır ve Rusya’nın etkisinin azaltılması için bu ülkeyle birlikte hareket edilmelidir. Bakü – Tiflis – Ceyhan boru hattı’nın yerine Rusya ve Gürcistan’dan daha uzak ve bağımsız Bakü – Erivan – Ceyhan boru hattı kurulmalıdır. Bu bölgede Azeri- Ermeni- Türk/ Kürt barışı sağlanmalıdır. Olmazsa ayrışmaların ve kavganın altyapısı hazırdır.

Söz konusu bölgenin lideri konumuna sokulacak olan Türkiye tamamen ABD kontrolüne girmeli hatta ABD’nin eyaleti konumu gibi olmalı ve bu doğrultuda yapılacak uygulamaların önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bu engellerin başında TSK bulunmaktadır. TSK içindeki NATO karşıtı ve Atatürk gibi düşünenlerden kurtulunmalıdır. Türk ordusu'na yaşatılan bu travmaların sonunda sezarın hakkının sezara verileceği ve ordunun yüksek derecede onure edileceği propaganda dönemi başlayacaktır. Ortadoğu ve Orta Asya'da bu ordunun üstünde ordu mu vardır söylemleri gelecektir.

Artık ABD’nin tercihi açık ve nettir. Gölge CIA’ olarak bilinen ABD’li istihbarat kuruluşu STRATFOR’un raporunda Tel-Aviv’in bölgede Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu belirtildi. Analizde, İsrail ve Türkiye’nin ilişkilerinin bozulması durumunda ABD’nin Ankara’nın tarafını tutacağına işaret edildi. ABD’nin ekonomi çevrelerinin önemli gazetesi Wall Street Journal (WSJ), uzman görüşlerine yer verdiği bir yazıda, “AB’nin ancak Türkiye’yi tam üye olarak kabul etmesi durumunda uluslararası alanda azalan etkisini artırabileceğini” belirtti.


WSJ’nin uzman görüşlerine yer vererek yayımladığı Berlin mahreçli haberde, 27 ülkenin üye olduğu AB’nin özellikle ABD ve Çin’in giderek güçlendiği yeni jeopolitik düzende nüfuzunu giderek kaybettiği görüşü dile getirildi.
Hindistan Uluslararası Ekonomik İlişkiler Araştırma Konseyi Direktörü Rajeev Kumar, WSJ’ye yaptığı açıklamada, AB’nin 2009’da ABD’den daha derin ekonomik daralma yaşadığını ve daha yavaş bir ekonomik iyileşme sürecinde olduğunu belirtti.


Özellikle Avrupa’da yaşlanan ve azalan nüfusun AB ülkelerinin bütçelerini giderek daha çok sıkıntıya sokacağını ve ekonomik revizyonu güçleştireceğini belirten Kumar, AB’nin dünya oyuncusu olma iddiasının da kendi içindeki meselelerle uğraşmaktan dolayı etkinliğini kaybettiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “AB’nin uluslararası alanda etkisini artıracak tek bir sihirli değneği var, o da Türkiye’yi Birliğe kabul etmek. Türkiye’nin AB’ye girişi, AB’nin demografik yapısını değiştirecek, AB’nin daha az oranda Hristiyan bir klüp olarak görülmesini sağlayacak ve Asya ile Orta Doğu’da daha fazla oranda saygı görmesini sağlayacaktır.” Türkiye’ye ilaç kadar ihtiyacı olan AB’nin artık hareket etme zamanı gelmiştir.

AB Ordusu ve etkisi olmayan, enerji konusunda Rusya’nın insafına kalmış, sembolik bir birlik görüntüsünü ancak Türkiye’yi üye yaparak kurtulabilir. Ama Türkiye’nin AB’ye girmesinin önündeki en büyük engel ABD olacaktır. Çünkü ABD bu bölgedeki planları gereği uydurma dayatmaları ile Türkiye’nin her ne şekilde olursa olsun AB’ye üye yaptırmaması gerekmektedir.

Neden mi?

Çünkü Türkiye ABD’ye yukarıdaki nedenlerden dolayı lazımdır.

ABD plana göre Türkiye’yi ve Türkiye’de Ortadoğu ve Orta Asya’yı yönetecektir. ABD Ortadoğu’dan Çin’e uzanan kuşakta etkin olmak zorundadır. Çünkü geleceğin ekonomik hakimi olma adayı Çin’dir. Bu ülke dünyaya meydan okuyan üretiminin enerji ihtiyacı bu bölgeden akacaktır. Çin’i baskı altına almanın ve onun müstakbel zenginliğini kontrol altına almanın ve pay sahibi olup yönetmenin tek yolu da budur. ABD için Rusya ikincil plana düşmüş olmasına rağmen yine de 20.000 km öteden bu bölgeye müdahil olmak savaş ve fiziki müdahalelerle artık imkansızdır.

Türkiye’nin AB’ye üye olması ABD’nin işine yaramaz, artık Türkiye’nin üyelikten sonra yönetmek kolay olmayacaktır, Türkiye bir şekilde bağlı olduğu ülkelerle hareket etmek zorunda kalacaktır. Adı üstünde birlik.

2001 yılından beri gelişen uluslar arası piyasa gelişimleri, para politikaları ve sermayenin yönü ve konjonktür gelişmekte olan ülkelerle beraber Türkiye’yi konumundan dolayı çok daha fazla avantajlar getirecektir. Son küresel kriz için Türkiye’yi tepetaklak edecek diyen kahin görünümlü ekonomist müsveddeleri atıp tutarken bu krizin bizim gibi ülkelere avantaj getireceğini söylediğimde kimse ciddiye almadı. http://blog.milliyet.com.tr/Turkiye_bas_asagi_gider_mi_/Blog/?BlogNo=157378 Bunun yanında terör belasından kurtarmak bile tek başına Türkiye’yi uçurmaya yetecektir. Türkiye zaten fiziki ve ekonomik olarak zenginleşecektir. Bu zenginleşme sonunda Türkiye’ye söz geçirmek de olanaksız olacaktır.

Ayrıca AB’ye giren Türkiye tam hukuk devleti olacağından onun üzerinden Orta Doğu ve Orta Asya heveslerinin altı boş kalmaktadır.

ABD’ nin yerinde siz olsanız Türkiye’yi AB’de ister miydiniz?

 
Toplam blog
: 105
: 3914
Kayıt tarihi
: 05.11.08
 
 

İ. Ü. İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler 1989 mezunuyum. 1993'ten beri uluslararası fındık ..