Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye'nin başı yine dönmeye başladı

Türkiye'nin başı yine dönmeye başladı
 

On gün önce AKP seçim kampanyasını başlattı.

30 Mart 2014’te Yerel Seçim var.

Değişik çalkantılardan dolayı ortalık toz duman.

Özellikle Gezi Parkı üzerinden Batı’nın tepkisi de arttı.

Türkiye’de gösteri özgürlüğü de basın yayın özgürlüğü de sorgulanıyor.

AK Parti toplumu dizginleyebilmek için her türlü yolu deniyor.

Yaklaşık bir aydan bu yana Biber Gazı ve Tazyikli Su delisi oldu milyonlarca genç.

AB üyeliği bağlamında başlayan Almanya görüşmeleri zor yatışacak gibi.

Bayan Merkel ülkesinde boş oturanları yollamaya kalkarsa Başbakan Erdoğan ne yapacak?

Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin ekonomisine övgüler yağdıran Batı bugün karşı tavır içinde.

Der Spiegel’in bugün çıkacak olan son sayısında Gezi Protestoları'nı içeren bir fotoğrafı yayınlayacak olması hiç de yabana atılacak bir çıkış değil.

İşin içinde Batı’nın kıskançlık duygusu var olsa bile bazı hukuki ve iktisadi gerçeklerden ne kadar kaçabiliriz?

Türkiye’nin bugün ulaştığı iktisadi aşama toplumun özverisi yanında tüccarların ve dış müteahhidlerin başarıları nasıl göz ardı olunabilir?

Yarı Bağımlı yani ithalata çok bağımlı bir kalkınma yolu izleyen Türkiye en küçük bir kırılmada tepe taklak olamaz mı?

Gezi Protestoları üzerinden Erdoğan’ın Seçim Kampanyası başlatması beklenmedik bir başlangıç oldu.

Ne sağcı ne solcu ne partici ne de AB’ci olan ben bile şaşırdım desem yeridir.

Gördüm ki muhalefet de şaşkına döndü duruyor.

BDP ise saman altında su yürütürcesine hiç boş durmuyor.

Ankara-Diyarbakır-İmralı-Erbil daması içinde şimdi daha da hız verdi çalışmalarına.
Kuzey Kürdistan oluşumu için Diyarbakır’da düğmeye basıldı.

AK Parti ile yeni müzakerelerin yolda olduğu anlaşılıyor.

MHP eski miting dizisinde yollara düşmüş durumda.

CHP meydanlarda yok. TBMM’deki Biber Gazlı ve maskeli gösteriden ötesi yok.

Toplum 'bakalım kim kimi yenecek' beklentisinde.

Hiç istenmese bile bazı söylemler yüzünden toplum gergin.

Özellikle Türk-Kürt-Laz-Gürcü ayrımcılığı yaygınlaşıyor.

Eşit yurttaşlar olarak kardeşçe yaşamak yerine Sünni-Alevi söylemleri de gerilimi arttırıyor.

Her alanda öteden beri var olan polis baskısı son yıllarda daha da arttı.

Fotoğraf çekmeye ve telefonda görüşlerimizi açıklamaktan korkmaya başladık.

Öyle ki telefonda konuşurken dinlendiğimizden korkuyor olduk!

Ne konuşuyoruz ki?

Ola ki aynasızların yasa dışı bu dinlemeleri yanlış yorumlanır, diye iğrendiğimizden kısa kısa konuşuyoruz.

Ayrıca Gezi Parkı’nın yerine bir AVM kondurmak isteyen iktidarın söz konusu protestolar için özellikle İstanbul ile Ankara’da kullandığı Biber Gazı ve Tazyikli Su orantısız güç kullanılmasının doruğuna çıktı.

’Bırakınız toplaşsınlar. Bırakınız Ayakta Dursunlar. Üstlerine gitmeyin!’ diyen yok.
Sanki Gezi Parkı üzerinden (79) ildeki toplam (2,5) milyon insan keyfinden eylem yapıyor.

Oysa iktidar sözcüleri sorunu AVM’ye dönüştürülmesi düşünülen Gürcü Halil Paşa Kışlası olarak görüyor.

Yeni zenginler ile tuzu kurular dışındaki toplam %80'lik kesimler için hayat pahalılığı tırmanıyor,

Az yer az içer, birbirimize ikramlarda bulunamaz ve tatile çıkamaz olduk.

Dünyanın en pahalı yakıtlarını kullandığımızı sağır sultan duydu.

Yine özellikle Avrupa’nın en pahalı iletişimi de bizde.

Gıdaların denetimsizliği yüzünden özellikle hayvansal gıdaları daha az tüketmeye başladık.

Türkiye'nin gıda ürünleri dâhil dış alıma bağlılığı yürek yakıyor.

Otuz yıl önce kendisine yeten sayılı ilk on ülkeden biri olan ülkemiz sanırım ellinci sıraya düştü.

Son yıllarda TCMB'nca baskılandığı bilinen dolar beş gündür yükseliyor.

Anlaşılan o ki ABD Merkez Bankası’nca her yıl (85) Milyar ABD Doları olarak dünyaya salınan dolarlar artık durdurulacak.

Bu karardan Türkiye hiç mi etkilenmeyecek, dersiniz?

AKP iktidarı ‘ABD’nin sıcak parası kendisinin olsun, bana sıcak vergi gelirleri ile sıcak Kara Para yeter’ diyebilir mi?

Belki de AK Parti iktidarının başta Gezi Eylemcileri olmak üzere muhalefete yüklenmesinin nedeni bu. Oysa Barzani ile birlikte Büyük Kürdistan kurmak emelindeki PKK-BDP ortaklığı da boş durmuyor.

Anlaşılan bir türlü uzlaşılamayan Yeni Anayasa ile birlikte yepyeni nice sancılar da doğmaya başlayacak.

Bütün bu tür gelişmeler birer baş ağrısı değil mi?

AK Parti boşuna erkenden ve Gezi Parkı protestoları üzerinden Seçim Kampanyası başlatmadı.

Bir yandan Unutulan Gençlik bir yandan da muhalefet bastırdıkça bastırıyor.

Maddi ve manevi içerikler taşıyan bu baskılar yakında daha da artacak.

1800’lerde başlayan Türk Demokrasi Süreci bakalım AKP'nin kaptanlığında nasıl son bulacak.

Gizli ya da açık dayatmalardan dolayı sizin de başınız dönmüyor, kaygılarınız artmıyor mu erenler?

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..