Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '15

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye'nin dışardaki "zaafiyeti" içerdeki "çok seslilik" ten kaynaklanıyor!

Türkiye'nin dışardaki "zaafiyeti" içerdeki "çok seslilik" ten kaynaklanıyor!
 

internetten alınmıştır


İster bir aile olsun, ister bir grup olsun isterse bir ülke.... Eğer orada her kafadan ayrı ses çıkıyorsa, o grup, o aile veya o ülke dışarıya karşı zaaf içerisinde olur.

Bu yüzden "aile reisi" diye bir kavram vardır... Her ailenin bir reisi olmalıdır ki ailede son ve nihai karar çıkabilsin ve aile birliği, dirliği bozulmasın.

Peygamberimiz(a.s) da bir hadisinde; eğer üç kişi iseniz birinizi kendinize lider şeçin, anlamında tavsiyede bulunur.

Çünkü, her kafa ayrı bir fikir üretir, ama sonuçta birliğin muhafazası için tek bir fikrin kabul görmesi ve uygulama alanına girmesi gerekir... Eğer, sağlam bir "liderlik" yoksa bu olmaz ve o zaman da o sosyal birlik dışarıya karşı zaaf gösterir.

Suriye krizi başladığından beri, Eski bakanlarda Hasan Celal Güzel gibi bir çok kişi, Türkiye'nin ordusuyla girip diktatörü devirmesinden yanaydı... Ben de aynı fikri savunan yazılar yazdım.

Türkiye, ülkesiyle 900 km. sınır bulunan, nüfusunun çoğununu gerek din ve gerekse milliyet olarak Türkiye ile bağı bulunan Suriye'ye herkesten çok ilgi duymak ve operasyon yapmak hakkına sahipti.

Ancak, Türkiye, bu konuda tutuk davrandı... Bunun nedeni de elbette, içerdeki muhalefetin, "çok sesliliğin" dışarıya karşı zaaf görüntüsü vermeseydi.

Gazete köşesinden ahkam kesenler, bu ülkede yaşayıp başkalarının davulunu çalanlar, sırtında yumurta küfesi olmadığı için hariçten gazel okuyanlar... Bunlardan bolca var bu ülkede...

Hükumetin atacağı her adıma bir "çelme" geliyor... Böyle olunca, ülke dışarda etkili bir siyaset üretemiyor; kararlılık gösteremiyor.

Şimdi bir bakalım Suriye'ye; biz senelerdir Esed zaliminin kovaladığı insanları misafir ediyoruz, bir yığın sıkıntıyla karşı karşıyayız, elin oğlu(Rus Putin) bir gecede uçakların gönderip bombardıman yapıyor.

Suriye konusunda "iç muhalefet" olmadığı için, bir Rusya bir de İran atak üstüne atak yapıyor; mevzi üstüne mevzi kazanıyor...Türkiye ise, bir gazetecinin kırılan burnunu konuşuyor.

Daha önce yazdığım gibi, Türkiye'nin bu zaafı dışardakilere cesarat veriyor. Bugün Rus uçakları Türkiyeyi bombalasa, Rus'tan çok Rusu savunacak tipler yaşıyor bu ülkede...

Siyaset de aynı tellerden çalıyor...Bir "siyasi parti" ülkenin savaş halinde bulunduğu terör örgütlerine yaslandığını söylüyor; öteki partiler ülkesinin Cumhurbaşkanından çok Esed'e saygı duyuyor.

Elin oğlu, senin içerdeki afrana tafrana bakmaz...Madem ki, bu iktidarın eli kolu, kendi "insanları"nca bağlanmış, fırsat bu fırsattır der, senin burnunun ucunda operasyon yapar.

Rus'un hava raporu sunucu bile, "Havalar Suriye'de operasyon yapmak için çok müsait" diye, rapor sunar, bizimkiler teröristen çok terörist, Ermeni'den çok Ermeni, Esed'ten çok Esedci olur!!!

Türkiye'deki bu hem nalına hem mıhına vuran, kendini hiç bir şekilde sorumlu hissetmeyen; hiç bir hayırlı işi olmadığı halde sürekli eleştiren "tuzu kuru" takımının sesi kısılmadıkça, dış politikada etkili olmanın imkanı yoktur.

Belki, Bakanlık sistemi bu konuda bir avantaj sağlayacaktı; o zaman iktidarlar daha kesin ve kararlı olacak, daha etkin müdahele ve mücadele edebilecekti... Ama onu da rafa kaldırmak zorunda kaldık.

Sonuç olarak, içerde böyle "gaz kaçağı" oldukça bu gemi istim tutmakta zorlanıyor... Hoş, bu talihsizlik bu millet ve bu devlet için yeni değildir.... Boşuna mı söylemişti  Dedem Korkut şu tarihi sözünü:

"Hain içerde oldukça kapı kilit tutmaz oğul"

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..