Türkiye’nin geleceğini görmek ister misiniz?

Seçimlere üç ay kaldı. AKP’nin hedefi belli. Anayasayı değiştirerek, ülkeyi eyaletlere bölmek ve başkanlık sistemini getirmek.  Ülkenin bölünmesi konusunda HDP ile de mutabakat yapmışlar. Zaten ülkeyi öyle bir hale getirdiler ki, ülke ya bölünecek veya iç savaş çıkacak.

HDP’nin seçimlerde baraj altında kalıp kalmaması da önemli değil aslında. Eğer geçen seçimlerde olduğu gibi HDP bağımsız adaylarla seçime girseydi TBMM’deki tablo bu günden farklı olmayacaktı. Yani anayasayı değiştirecek çoğunluğu bulamayacaklardı.  Eğer HDP % 10 barajını geçerse AKP ile birlikte Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu elde edebilirler veya HDP barajın altında kaldığında bu defa AKP tek başına Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu bulabilir.

Peki ülkenin eyaletlere bölünmesi iyi bir şey mi?

Bakalım diğer ülkelerde özellikle İspanya’da durum nasıl?

Bugün İspanya’da Barcelona’nın bulunduğu Katalonya bölgesine gidin, bir kişinin bile ben İspanyol’um dediğini duyamazsınız. Tıpkı Güneydoğu’da yaşayan çoğunluğun ben Türk’üm demediği gibi. Onlar Katalan’dır, birinci resmi dilleri Katalonca, ikinci resmi dilleri İspanyolca’dır.  Bir tarihte İspanya'daki Katalonya'nın özerk yapısı, PKK tarafından "model" olarak dile getirilmişti. İspanya'nın El Mundo gazetesine konuşan KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, İspanya’nın en geniş otonomisine sahip olan Katalonya statüsü elde edilirse, silahları Birleşmiş Milletler’e teslim edeceklerini söylemişti.

Ancak Güneydoğu ile Katalonya’yu kıyaslarsak, ekonomik durum açısından Katalonya ülkemizin Marmara bölgesi gibi ekonomik bakımdan güçlü bir bölge. İspanya  bu özerk bölgeye hiçbir kaynak aktarmıyor.  Bu durumda Katalonya Kürtler için bir model olmaktan uzak görünüyor.

Bir de İspanya’nın Bask bölgesinde PKK gibi terör örgütü olan bir ETA örgütü vardı. On yıllarca süren diktatörlük boyunca Bask kimliği inkar edildi, Bask dili yasaklandı, Basklar’a baskılar uygulandı.

ETA örgütü 1960'lara girilirken, İspanya'nın kuzeyindeki Bask bölgesinde bağımsız bir devlet oluşturulması talebiyle kuruldu. Örgüt, önemli politikacılara suikastları da içeren eylemler düzenlemeye başladı.

Franconun ölümünün ardından başa geçen Juan Carlos Bask sorununu demokratik yöntemlerle çözmek istiyordu. Demokratik adımı atarak 1978 de toplumun tümünün katıldığı bir anayasa yaptı. İspanyayı otonom bölgelerden oluşan bir devlet haline getirdi. Fakat bu ETAnın etnik kimlik ve güven sorununu çözmeye yetmedi. Ve ETA eylemlerini durdurmadı, artırdı.

1987 yılında ETA örgütü tarafından, bomba yüklü arabaların patlatılması yönteminin uygulanması, silahlı soygunlar ve zenginlerden baskı yoluyla toplanan "Devrim Vergileri" adı altındaki gelir kaynakları, Ocak 1988de hükümete ateşkes önererek, sorunlara karşılıklı görüşmelerle çözüm bulunmasını istemeleri ve yeniden şiddet eylemlerine yönelmeleri, halkın gözü önünde, çoluk-çocuğu ayırmadan öldüren cinayet şebekesine dönüşmesi, PKK örgütü ile eylem benzerliklerini ortaya koymaktadır.

ETAnın şiddet olayları karşısında hükümet, olağanüstü hal ilan etmiş ve askeri mahkemelerde, yakaladığı teröristleri ağır cezalara mahkum etmiştir. ETA örgütünün hedefleri arasında polis, güvenlik görevlileri, yüksek dereceli adalet görevlileri vardır.

Özerkliğe rağmen Bask sorunu yıllarca devam etti.

Silahlı örgüt ETA ve yasal kolu olarak görülen Batasuna, Bask bölgesinin bağımsızlığı talebiyle mücadelesini sürdürdü. İspanya Yüksek Mahkemesi hükümetin talebi doğrultusunda, 2003 yılında Batasuna'yı kapattı. Batasuna ise son ana kadar ETA'nın siyasi kanadı olduğu suçlamalarını ısrarla reddediyordu. Bizim ülkemizde ise HDP, PKK’nın Kürtlerin silahlı gücü olduğunu inkar etmiyor.

Sonuçta ETA 43 yıl boyunca bağımsız bir Bask ülkesi için silahlı mücadele verdikten sonra 2011’de silahlara veda etti ve İspanya’da özerk bir bölge olarak kaldı.

Bu örnekten çıkaracağımız sonuç Kürtler’e özerklik verilse bile uzun bir süre bağımsızlık mücadelesine devam edecekleridir. Zaten ABD’nin yeni başkan adayı da Kürdistan için Türkiye’den toprak alınacak demedi mi?

Diğer taraftan geçtiğimiz günlerde CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, TV ekranlarında canlı yayında Meclis'teki gizli bir  görüşme hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

Engin Özkoç, yapılan gizli oturumda dönemin BDP Grup Başkanvekili'nin çözüm süreci ile ilgili taleplerini 6 madde halinde açıkladı.

İşte CHP'li Özkoç'un canlı yayında açıkladığı o maddeler:

1- Türkiye'nin 25 eyalete bölünmesi.

2- Öcalan'ın serbest bırakılması

3- Özerklik koşularının gündeme getirilmesi

4- Eyalet başkanlarının TBMM'ye getirilmesi

5-  Özerklik hakkının saklı olması

6- Her eyaletin kendi özerk güvenlik güçlerinin olması.

Gizli oturumdaki konuları açıklayan Özkoç, "Ben bunların suç olduğunu biliyorum ve kendi isteğimle açıklıyorum. Ama ben Meclis'te ettiğim yemine sadık kalmak için bunları açıklıyorum ve Türk milletine verdiğim sözü yerine getiriyorum" dedi.

http://ohaber.com/videogaleri/chp-li-ozkoc-meclis-teki-gizli-oturumunu-acikladi-pkk-neler-istiyor--v-65263 

Bana sorarsanız, ben yine aynı şeyleri söyleyeceğim. Yani aşağıdaki sözleri....