Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '08

 
Kategori
KOBİ
 

Türkiye'nin helikopteri

Türkiye'nin helikopteri
 

Google.


Türkiye kendi helikopterini kendi üretmeyi sözleşmeye bağlamıştı.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=34937

Şimdi, ihracat yapacak duruma geçecekmiş.

“İtalyan helikopter firması Agusta Westland’la 91 adet savaş helikopteri üretecek olan TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI), 5 yıl sonra Türkiye’den helikopter de ihraç edebilecek.

1 milyar dolarlık helikopter üretecek Türkiye, ihracat merkezine dönüşecek.”

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/8857744.asp?gid=196&sz=67269

İşte budur.

Ancak, yeniden anımsatalım:

Sivil Savunma Müsteşarlığı, TÜSİAD ekolünün 85 yıllık montaj sanayisi çizgisine düşmemelidir.

En başta dünyanın tüm askeri patentlerine ulaşılmalı, Türkçe’ye çevrilmeli, tek bir enformasyon merkezinde derlenmeli.

Sonra uzman bir patent hukukçuları akiller kümesi oluşturulmalı.

Sonra, makul bir sanayi casusluğu şebekesi oluşturulmalı. Sonra onlardan patenti alınabilir düzenlemeler denenmeli. Malumunuz bazı Türk icatları başarısız oldu. Bu iş, o denli kolay olsaydı, dünya mucit dolardı.

Çin uzaya nasıl gitti?

Rusya nasıl uzay mekiği yaptı?

ABD, onlara karşı ne yapabildi? Neden bir şey yapamadı?

Bunları düşünerek, yönünü çizmek önemli.

AB, askeri sanayide NATO’dan bağımsız olabilecek oluşumlara açık durumda.

Konjonktür değişti, yeniden değişiyor. Gerekirse; Kuzey Kore’den nükleer füze devreleri alınabilmeli ve kendi sistemlerimize uyarlanabilmeli. Yasakken, NATO silahı olmayan Kalaşnikof kullandık da, ne oldu? Şimdi onlar da kullanıyor. Mafya bile kullanıyor. Müslüman demokratlar, İsrail insansız uçaklarını kullandı. Ne olacak? Bakış açıları değişti, değişiyor, değişecek.

O zaman Türkiye atom bombası da yapar, boyut fermuarı da yapar, uydusu zaten var ama uzaydan kedinin gözünü bile görebilir çözünürlük elde edebilir. Tüm bunlar, vizyon sorunu.

100 tasarlarsın, 10 denersin, 1’i tutar.

CERN ayakçılığı peşinde koşmaya gerek yok. Nasıl ki Sabancı’ya gemi, Koç’a tank yaptırdıysan, ar-ge’ye de seçersin, 3 ayrı okuldan (Bayazıt, Gebze, Kadıköy), 3 grup dahi çocuk grubu, 25 yıl onlara özel bir dünya kurarsın. Onlara ‘Üçüncünün / Sonlandırıcının Oyunu’ romanını okutursun, beyin fırtınası yaptırtırsın. Onlar, 100 tasarlar, 10’unu seçersin, bu kez 3’ü işe yarar.

Haa, arada belirteyim, 1 tane de 50 yaşında dahi var. İşinize yararsa, onu da size kiralarım. Gençlerin meyve vermesine 25 yıl var. Hazır meyveli ağaç gerekirse, diye...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..