Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '22

 
Kategori
Resim
 

TÜRKİYE’NİN İLK SANAT KÖYÜ

Fırça yerine çivi kullanarak yaptığı yağlı boya tabloları ile Doğu'nun Picasso'su olarak adından söz ettiren Vanlı Ressam Haydar Ekinek Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Haydar Ekinek Sanat Köyü kuruyor.

Haber röportaj/ İkram KALİ

Van’ın Çomaklı köyünde doğan resim ve heykel eğitimi almadan, ilk resim yapmaya çocukken köydeki tandır ocağının duvarda çivilerle kazıyarak başlayan Haydar Ekinek 1990’da ressam olmak hayaliyle geldiği İstanbul’da yıllarca tabelacılık, reklamcılık, duvarlara resimler yaparak geçimini sağlar. Evdeki hesap çarşıya uymaz. Duvar resimleri yaparak, lokanta, kahvehane duvarları boyayarak yaptığı sanatsal çalışmaları sergilere taşır. Bu mücadelesi 10 yılını alır. Çiviyle kazıyarak üç boyutlu resim tekniğini kullanan ressam olarak yoluna devam eden Haydar Ekinek,yurt içinde ve yurt dışında sergiler açar, eserleri büyük ilgi görür.

Yaptığı tablolarla adından çokça söz ettiren sıra dışı ressam olarak tanınan Haydar Ekinek, 2021 yılında sanatçı dostlarıyla birlikte Haydar Ekinek Sanat Köyü Eğitim, Kültür, Sanat, Gençlik Kulübü, Sosyal Yardımlaşma ve Derneği kurarak sanat yaşamına yeni bir boyut kazandırır. Haydar Ekinek, şimdi hayal ettiği sanat köyü projesini hayata geçiriyor.  Şişli’de kendisine ait sanat atölyesi ve galerisinde sanat yaşamını sürdüren Haydar Ekinek, ismini taşıyan Haydar Ekinek Sanat Köyü projesini ve resim sanatında geldiği son noktayı gazeteci İkram Kali’yle anlatı.

Merak edilen sorular ve yanıtları:

  • Çivi kullanarak yaptığınız yağlı boya tablolarıyla sanat çevreleri başta olmak üzere her kesimin ilgisini çektiniz. Çivi ile resim yapmak fikri nasıl doğdu.

Fırça yerine çiviyle kazıma tekniği tam bir çaresizlik sonucu ortaya çıktı. Aslında bu bir başarı değil yaşam biçimi.Çünkü tuval, boya gibi malzemeler olmayınca şartlar insanı mevcut şartlara yönlendiriyor. Yani çaresizlik ve sıkıntılar bize tarz yarattırdı. En azından benim için öyle. Yaptığım şeyi bir meslek, bir iş olarak niteleyemiyorum. Her insan yaşamak, çalışmak ve mutlu olmak için mücadele eder. Benim; yaşamaktan, çalışmaktan ve mutlu olmaktan anladığım şeydir Resim. Böyle düşündüğüm, bu şekilde de yaşadığım ve çalıştığım için başarı kaçınılmaz oluyor diye düşünüyorum. Çocukluk ve gençlik yıllarım Van’da maddi imkânsızlıklarla geçti. Resim yapmak beni bulunduğum imkânların ötesine taşıyordu. Fırça bulamadığım için çivi ile isleri kazıyarak resimler yapmayı daha sonra bir tarz haline getirdim. Tarzım fark yarattı ve dünyada da büyük ilgi gördü. Titiz ve sabırla çalışmamın, sürekli üretmemin karşılığını aldığımı düşünüyorum.

  • Realizmden zaman içinde sürrealizme geçtiniz. Tablolarınız çoğunlukla soyut ve nü resimlerden oluşuyor.  Resim sanatında kimden etkilendiniz?

Realizmi bütün sanat dalları için bir başlangıç noktası veya giriş kabul edebilirsiniz. Diğer akımları birer aşama, basamak veya kategori gibi görüyorum. Canlıların yaşamında nasıl değişim ve dönüşümler oluyorsa sanatta da zaman içinde değişim ve dönüşümler yaşanır. Bu perspektifte bakıldığında süreç içinde realizmden koptuğum ve sürrealist çizgiye everildiğim doğrudur. Hayatımda ilk etkilendiğim sanatçı Pablo Picasso’ dur. Sanatsever çevrelerin beni Doğu’nun Picasso’su olarak adlandırması mutlu ediyor. Yine de kendimi tamamen bir kalıba hapsetmemeye çalışıyorum. Kadın çizmem de en büyük nedeni estetik bulmamdır, başka bir nedende kadını bizim gibi ülkelerde özgürlük simgesidir kadın özgür oldukça toplumlar gelişir. Nü resme gelince; nü resim riskli ve sınırsız bir alan. Özellikle ülkemiz için bir tabu denebilir. Benim yaşadığım topraklarda ise riskli olmasının, tabu olmasının yanında ‘’günah’’ olarak da değerlendirilmektedir. Dolayısıyla kendimi özgürleştirmenin ve sınırsız üretmenin yolu olarak nü resme yöneldim. Kadını özgürlüğün ve üretkenliğin simgesi olarak görüyorum. Aynı zamanda güzellikleri de temsil ediyor.

  • Resimde nü alanına yönelerek risk aldığınızı düşünüyor musunuz? Nasıl tepkiler geliyor?

 ’Nü’’ alanı seçmekle inanılmaz risk aldığımın farkında ve bilincindeydim. Nü resim yapmak ülkemizde riskli bir iştir. Bunun farkındayım ancak ben insanların çıplakken tamamen eşit olduklarını düşünüyorum. Sanatla uğraşıyorsanız, farklı odluğunuzu düşünüyorsanız ve üretme odaklı bakıyorsanız risk alma durumundasınız ve bende her şeye rağmen aldım. Çok kolay olduğunu söyleyemem. Hâlâ çevremde tenkit edenler, çizgimi kabullenmeyenler var. Bunun yanında beni benimseyen, takdir eden ve teşvik eden çok daha fazla. Bir sanatçı olarak dünyaya ve toplumlara karşı sorumluluğumuz olduğu bilinciyle hareket ediyor ve kadın vücudunun dünyanın en saf, en temiz ve en doğal hali gibi gördüğümden nü çizmeye; hem kendimi hem de yaşadığım toplumu karanlıktan aydınlığa taşımaya çalışıyorum.

  • Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve 2011’de TBMM Mustafa Necati Kültür Evinde yağlı boya resim sergisi açtınız. Hangi ülkelere sanatınızı taşıyabildiniz?

Eserlerim Dubai, Avustralya, Norveç, Fransa, İngiltere ve Amerika’ya gitti. Gittiği her yerde ilgi odağı oldu. Sanat yaşamımın bir ayağı Avrupa’da olacak.

  • Haydar Ekinek önce dijital mecralarda yer aldı. Geçen yıl Ekinek Sanat Köyü Eğitim, Kültür, Sanat, Gençlik Kulübü, Sosyal Yardımlaşma Derneği’ni kurdunuz. Kuruluş amacından söz eder misiniz?

Evet haklısınız. Her ne kadar ileriye dönük çok projeye sahip olsak da hakkımızdaki ilerlemelerin bir çoğu spontane gelişti diyebilirim. Her proje yeni bir projenin habercisi ve tetikleyicisi oldu. Haydar Ekinek Sanat Köyü, kısa adı HESK olan sanat köyümüzün çalışmalarını yürütmek adına derneğimizi kurduk ve dernek üzerinden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Söylediğiniz gibi maceramız dijital mecralardan HESK’e everilmiş durumda.  Derneğimizin merkezi İstanbul’da, yakın zamanda Ankara’da şubemiz açılacak. Tabii ki HESK hayatımda çok anlam yüklediğim bir proje. Sanatla hayalleri gerçekleştirme projesi veya sanatın meyveye dönmüş hali olarak düşünebiliriz. Birçok hedefimiz olmakla birlikte eğitim ve özgür sanat başlıca idealimiz diyebilirim. Amacımız sanata özgürce hizmet etmek. Dernek kurucu üyelerimiz genç dinamik sanatçı ve sanatsever doktor, öğretmen, avukat ve mühendis gibi halkın bütün kesimlerinden, mesleklerinden  oluşuyor. Bu konuda bir ayırıma gitmemekle birlikte doğru vizyon ve misyon ile bir araya gelmiş ve aynı hedefe odaklanmış kişilerden oluştuğunu da söyleyebilirim.

  • Kurumların başarabileceği Sanat Köyü fikri nasıl doğdu? Heyecan verici proje nerede, nasıl hayata geçiyor?

Bu proje banim en büyük hayalimdi. Daha sonra neden gerçekleşmesin dedim. Tüm sanatçıların bu projede olmasını öngörerek çalışmalara başladım. Haydar Ekinek Sanat Köyü’nü Kocaeli ilimizin Karamürsel ilçesinde çevresi ormanlık doğa ile iç içe bir bölgede ülkemize kazandıracağız. Ekolojik sanat köyü olacak. Mali boyutu oldukça yüksek projedir ama üstesinden geleceğimize inanıyorum. 100 dönüm üzere kurulacak, ilk aşamada 100 ev olacak. Sanatçılar aileleriyle, çocuklarıyla yılın 12 ayı yaşamlarını ve sanatlarını burada sürdürecekler. İhtiyaç olması durumunda köyün ikinci etabını açacağız. Yani burada hayat ve sanat olacak. HESK cumhuriyet tarihinin en büyük sanat projesi olacak. Dünyada ve ülkemizde bir benzeri yok. Projemizin her aşamasında İstanbul ve Ankara’da sanatçılarla toplantılar yaparak fikirlerinden yararlandık, yararlanacağız. Köyde büyük bir sanat galerisi, sanat atölyesi, restoran, kafe olacak. Her Sanatçının rahatça çalışabileceği bir evi olacak. Zamanla farklı projelerde geliştireceğiz. Projeden tüm sanatçı dostlarımız faydalanabilecek. Güzel Sanatlar (edebiyat, resim, heykel, mimarlık, musiki, tiyatro, sinema, dans, fotoğrafçılık, ebru, minyatür, hat, tehzip, geleneksel el sanatları, şair, yazar gibi insanda estetik açıdan zevk duygusu uyandıran tüm sanat alanı) alanındaki tüm sanatçılar olacak. Projemize katılan sanatçıların yaklaşık yüzde 30’u yurtdışından yüzde 70’i ülkemizden olacak. Bunda amacım Türk ve yabancı sanatçıların köyümüzde bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarına olanak ve destek sağlamaktır.  Dünyanın her yerinden sanatçılar köyden ev alabilecekler. Köyümüzde uluslararası ve ulusal ölçekte çalıştaylar, söyleşiler, toplantılar, kurslar, eğitimler, sergiler, konserler ve festivaller gerçekleştirilecek. Köyümüz sanatçı ve sanatseveri doğrudan buluşturacak. Bu yönüyle turizm sanat merkezi özelliği taşıyacak, turizm patlaması yaşanacağına inanıyorum.

  • Haydar Ekinek Sanat Köyü projenizde sanat yeteneği olan ancak imkanı olmayan çocuklara yer verecek misiniz?

Türkiye’nin her köşesinde çok yetenekli olan, eline fırçayı verdiğiniz zaman dünyayı çizebilecek çocuklarımız var. Fakat onları harekete geçiremeyen şartların olmamasından dolayı birçoğu kendisini ortaya çıkaramıyor bile. Biz Van’dan Edirne’ye, Antalya’dan Trabzon’a Türkiye’nin her bir köşesinde var olan, yeteneği ile keşfedilmeyi bekleyen çocukları da gün yüzüne çıkaracağız. Onlara çeşitli bursalar sağlayarak sanat dünyasında ‘ben de varım’ demeleri için aracı olacağız. Onları dünya sanatına hazırlayacağız. Esasında tüm dünya şuan bunu yaparak birçok yeteneği ortaya çıkarıyor. Biz de bunu yapacağız ve bunu yaparken de müthiş ressamlarla çalışacağız. HESK’te şiddete uğrayan kadınları, istismara uğrayan çocukları da unutulmayacağız.  Sanatla  daha çok dezavantajlı gruplar için mücadele edeceğiz.

  • Projeye beklediğiniz destek ve ilgi var mı? Köy ne zaman kapılarını açacak?

Projemizin alt yapı çalışmaları devam ediyor. HESK için Kültür ve Turizm Bakanlığından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden,  Avrupa fonlarından ve birçok iş insanından destek aldık/alacağız. Karamürsel Kaymakamlığı, Karamürsel Belediyesi ve çeşitli kurum ve kuruluşlar Türkiye’de bir benzeri olamayan sanat köyümüze destek oluyorlar.  Yurt dışından sanat çevrelerinden destek var. Yurt içi ve dışından herkes sabırsızlıkla Haydar Ekinek Sanat Köyü’nün açılışını bekliyor. En büyük destekçim sanatsever dostlar; koleksiyonerler, iş insanları, gazeteciler, dostlarım ve ailem. Köyümüzü 2022 yılı sonunda açmayı hedefliyoruz.

  • HESK ismini bir süre önce tescilleyerek resmen markalaştırdınız. Bundan sonraki hedefiniz nedir?

HESK bir dünya markası olacak.  Amacım güzel sanatların gelişmesine yardımcı olmak ve öncülük etmek. En büyük hedefim özgürce üreten sanatçılara destek olmak ve kendi adıma da daha çok üretmek.

  • Sanat yaşamınıza Van’da devam etseydiniz bugünkü başarıları elde etme şansınız olabilir miydi?

Mümkün olmazdı. Maddi imkânsızlıklar ilerlemeye engel oluyordu. Aynı zamanda yaşadığınız çevrenin sanata bakışı da büyük bir etken. Özgürce sanat icra etmek adına 1990’da İstanbul’a gelmemin doğru bir karar olduğunu şimdi daha iyi görüyorum.

  • Türkiye'nin çeşitli kentlerinden 50 ressamla birlikte Van'daki sergi açtınız, Van’da sanat alanında sizce eksik olan nedir?

Geçmiş zenginliği,  doğası ve konumuyla Van sanat için en uygun yerlerden birdir. Van’dan çok başarılı sanasılar çıkmış ve çıkmaya devam etmektedir. Ancak sanata ve sanatçıya verilen destekte eksikler görüyorum. Van’ da öncelik ekonomi büyük etken. Başka bir husus sanat kültürü alabilecek kişilerin gelişmemesi. Van’da kültür merkezleri, galeriler, sergi salonları, atölyeler, konser salonları olmalı.  Gerçek anlamda kültür sanat sokakları hatta mahalleleri olmalı. Doğup büyüdüğüm, ilk orta ve lise eğitimi tamamladığım memleketim Van’ın Erek Lisesi’ne sanat atölyesi açtım. Memleketim Van’da Sanat Müzesi kurmak istiyorum.

  • Sanat hayatınızda bugün geldiğiniz noktaya bakarak “tamam başardım” diyebiliyor musunuz?

Bizim işimiz de “tamam” diye bir kavram olamaz. Hayaller gerçekleştikçe yenileri doğar. Sanat uçsuz bucaksız. Hayal ettikçe genişliyor hayaller yaptıkça eksikler çıkıyor ve bitmiyor tüm hayallerim Sanat’a dairdir.

  • Haydar Bey, size ve ekibinize başarılar dilerim.

Bende bu güzel röportaj için sevgili dostuma teşekkür ederim. Haydar Ekinek Sanat Köyü’nde görüşmek üzere tüm okurlara selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

  • Haydar Bey, size ve ekibinize başarılar dilerim.

Bende bu güzel röportaj için sevgili dostuma teşekkür ederim. Haydar Ekinek Sanat Köyü’nde görüşmek üzere tüm okurlara selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

KİMDİR?

Ressam Haydar Ekinek ilköğrenimini Van İskele Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda, lise eğitimini ise Van Endüstri Meslek Lisesi’nde tamamladı.1990 yılında İstanbul’a yerleşen Haydar Ekinek, halen orada yaşamını sürdürmektedir.

Resim’e olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Ressam Haydar Ekinek’in bu yeteneğini ilkokul öğretmeni Hanlar Koca keşfetti. Ortaokul ve lise yıllarında katıldığı birçok resim yarışmalarında birincilikler elde etti.

İlk zamanlarında hobi olarak hayatında yer edinen resim, daha sonra iş hayatında da belirleyici rol oynamaya başladı. Önceleri kara kalem ve soyut resim olarak başlayan çalışmalar, zamanla modern çizgilerle farklı bir boyut kazandı. Bu yeni tarzı, duvar ressamlığında ve dekorasyonda çokça kullandı, ticari amaçla yaptığı bu çizimler onun sürrealist çalışmalarına ara vermesine sebep oldu.

 

Doğu'nun Picasso'su Haydar Ekinek | Doker ile Perde Arkası - YouTube

 
Toplam blog
: 41
: 2320
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

Van'da doğdu. Anadol Üniveristesi Sosyal Bilimler, İşletme Fakültesi mezunu. Gazeteci,araştırmacı..