Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '09

 
Kategori
Siyaset
 

TÜRKİYE’nin Nükleer Silah Üstünlüğü

TÜRKİYE’nin Nükleer Silah Üstünlüğü
 

Türkiye'de ki "Nükleer Silah" zennginliği avantaj mıdır ? Başa bela mıdır ?


Çocukluğumuzdan beri duyardık. Aklımız başımızdayken, dünya ve ülke ile ilgilenmeye başladığımız yaşlarda okumaya başladığımızda bu bilgiye rastlamıştık. Meğer Türkiye’de “Nükleer Silah ve Bomba varmış.”

Aslında bu tarz bilgiler birçok köşe yazarının ve habercinin haber ve yazılarına, birçok yazarın kitaplarına da konu olmuştur. Belki bunu birçoğumuz okuduk ama gerçekle ilgisi olmadığını düşünüp, bir anlam veremedik. Öyle ya, nükleer santrallerin olmadığı, nükleer enerji’nin kullanılmadığı ülkemizde “nükleer silah” nasıl olacaktı. Yoksa bu söylentiler ve yazılıp çizilenler bir “Metal Fırtına” benzeri bir kurgulamamıydı? Konunun uzmanı da olunmadığından olsa gerek, pek de üzerine gidilmedi, ya da gidilmesi istenilmedi diye düşünüyorum.

Tüm bu yazılıp, çizilenlerden sonra şunu öğreniyoruz ki, aslında Türkiye’de “nükleer silah” gerçekten varmış. Hem de öyle bir-iki tane değil. Sayıları oldukça fazla miktarda ve Avrupa’nın tamamında olan nükleer silah miktarı kadar silah varmış.

Peki, bu bilgi şimdilerde nasıl ortaya çıktı. Belki önceden biliniyordu ama daha geçenlerde NATO sözcüsünün verdiği bilgilere göre <ı>“NATO’nun hiçbir nükleer silahı olmadığını, başta Türkiye olmak üzere, Belçika, Hollanda, Almanya ve İtalya’ya yerleştirilen yada yerleştirildiği iddia edilen silahların üye ülkelere ait olduğunu” belirtmiş.. E, ne olacak peki. O silahlar, o ülkelerin envanteri altında olacak. Bir başka deyimle o ülkenin vebali olacaklar.

Nato bünyesinde bir Nükleer Planlama Grubu var. Bu grup silahları getirip, uygun yerlere yerleştiriyor ama sonra da sahiplenmiyor. Yapılan açıklamaya göre ise bu grup, yalnızca <ı>"NATO müttefiklerinin bulundurduğu nükleer silahların güvenlik standartlarının belirlenmesine, diğer uzmanlık alanlarına ve finansmanına katkı sağlayarak bunların korunmasını güvence altına almakla" mükellef anlaşılan.

NATO üyeleri arasında olan Türkiye, Belçika, Hollanda, Almanya ve İtalya, 1968 yılında Birleşmiş Milletler genel kurulunda görüşülerek imzaya açılan ve 1970 yılında yürürlüğe giren Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın kısa sürede parçası olmuştu. Fakat bu ülkelere, soğuk savaş günlerinde kullanılır mantığı ile zaman içinde, muhtelif üslere bu silahlar yerleştirilmişti.

Türkiye, 1 Ocak 1967 tarihinden önce nükleer silah ve patlayıcıya sahip olan ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin'in "nükleer silah sahibi ülkeler" olarak kabul edildiği söz konusu Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nı 28 Ocak 1969 tarihinde imzalamış ve 28 Kasım 1979 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile onaylayarak taraf ülke haline gelmişti. Bu nedenle bunlar nükleer silaha sahip olduğunu deklare etmiş ülkeler arasında bulunuyor. Anlaşma uyarınca nükleer silah sahibi taraf ülkeler, nükleer silah sahibi olmayan ülkelere nükleer silah veya diğer nükleer patlayıcıları temin etmeleri ve yapmaları için yardımda bulunmamayı taahhüt ederken nükleer silah sahibi olmayan taraf ülkelerin bu silah ve patlayıcıları temin ya da imal etmemeleri gerekiyor.
<ı>
Amerikan Bilim Adamları Federasyonu ve İtalyan Silahsızlanma Bilim Adamları Birliği başta olmak üzere çeşitli kaynaklarca, 2009 yılı itibariyle Türkiye'de İncirlik üssünde 90 nükleer bombanın bulunduğunu iddia edilirken, bunların 50'sinin ABD ve 40'ının Türkiye kontrolünde olduğu ileri sürülüyor.

Rakamlara bakar mısınız .?

Uluslararası kaynaklara göre Türkiye'de daha önce Balıkesir ve Akıncı üslerinde tutulan nükleer silahlar ise 1996 yılında geri çekilmiş. Eğer geri çekilmeseymiş demek ki, üslerimiz tam bir nükleer silah deposu olacakmış. Bu rakamlar diğer Nato ülkesi Avrupa devletlerine karşı oldukça yüksek. Çünkü aynı NATO’nun üyesi olan Belçika, Almanya ve Hollanda’da 10–20 arasında, İtalya’da 70 civarında iken Türkiye’de 50-100 arasında bir adette olduğu belirtiliyor. Yunanistan’da olan silahlar 2001 yılında ABD tarafından geri çekilmiş. Bu durumda her nekadar bunlar “taktik nükleer silah “ kapsamında olduğu belirtilse de, Türkiye’nin neredeyse Avrupa’daki pek çok devlette bulunan 200 civarındaki nükleer silahın, yarıya yakınına kadar silaha sahip olduğu gözüküyor. Bir diğer bilgide, Nükleer silahlarla ilgili uluslararası raporlarda, ABD'nin 2005–2008 yılları arasında Almanya'dan 130, İngiltere'den 110 ve İtalya'dan 40 nükleer silahı geri çekerken Türkiye, Belçika ve Hollanda'daki nükleer cephanenin sabit kaldığı ileri sürülüyor.

Şimdi burada bir durup, bu olayı sorgulamak lazım.

Birincisi, NATO, dolayısı ile ABD Türkiye’ye neden bu kadar çok nükleer silah yığdı? Bu Türkiye’nin talebi miydi? Yoksa İran, Irak ve Rusya’nın olası bir tehdit algılamasından dolayı mı bu silahlar üslere yığılmıştı? Yoksa, ABD’nin şu meşhur Ortadoğu projesi için bir yatırım mıydı? Ne de olsa bu silahlar yerleştirildikten sonraki tarihlerde, ABD Arap yarım asına çıktı, Irak’I işgal etti, Afganistan’da bulunuyor, Türki devletlerinde ve Rusya’nın doğusu ile güney doğusunda üslenmek istiyor? İsrail Filistin’i ele geçirdi, Güney Kıbrıs Rum kesiminde üs’lendi. Falan filan. Bu silahlar gelecek yatırımı mıdır? Yoksa Türkiye üzerinde tasarlanan bir takım oyunlar mı var ?

Bu soruların yanıtlarını ben veremem, verecek birileri muhakkak vardır. Ancak, her ülke için, her tür silahta olduğu gibi, nükleer silahlar da, uluslararası ilişkilerde özellikle bir soğuk savaş her zaman için bir caydırıcı yöntemdir. Fakat aynı zamanda bir tehdit unsurudur da. Tüm dünya silahsızlanırken, en azından bu uğurda eğilimler varken, Türkiye’nin bu silahlara sahip olması ve gittikçe silahlanması yeni düşmanlar da yaratacaktır. Ayrıca, yakında AB bile bunu gündemine almazsa benim için sürpriz olmaz.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..