Türkiye'nin olası Irak operasyonu

1 Mart tezkeresinin oylanacağı gün Ankara'da yapılan büyük mitingde insanlar temelde savaşa karşı çıkmaktaydılar. Onlar için dünya politikaları, küresel güç mücadelesi önemli değildi. Önemli olan insan olmaktı. İnsani kaygılarla savaşa karşı çıkıyorlardı.

ABD'nin büyük umut bağladığı Türkiye, o gün belkide daha uzun yıllar sonuçları tartışılacak olan bir karara imza attı ve tezkereyi reddetti. Zamanla bu tezkerenin reddi konusu çok tartışıldı bu konuda çok fazla şey söylendi. Peki ama gerçekten bu tezkerenin reddi Türkiye için nasıl bir anlam ifade ediyordu?

Türkiye'nin Irak'a karşı bir operasyona katılmaması şüphesiz ABD'yi zor durumda bıraktı. Eğer Türkiye tezkereyi kabul edip Irak'a girseydi, şüphesiz son günlerde verdiğimiz şehitlerin onlarca fazlasını verecektik. ABD hükümeti bölgedeki ateşi kendi eliyle tutmaktansa Türkiye'yi bir maşa olarak kullanacak ve kendi elinin yanmasını önleyecekti.

Ancak planlar tutmadı. Ama ABD bunun hesabını mutlaka soracaktı. Türkiye'yi bu kararı aldığına pişman edecekti. Ve geçen zaman içinde bugün nihayet sıra Türkiye'ye geldi. Tezkereyi reddeden Türkiye, 4 yıl önce aldığı bu kararın diyetini eğer sakin ve akılcı davranmazsa çok büyük kayıplarla ödeyecektir.

Türkiye'ye karşı ABD tarafından başlatılan operasyonda, asıl amaç Türkiye'yi bataklığa çekerek zayıf düşürmek, bölgede Türkiye'nin gücünü ve etkisini zayıflatmaktır.

Son aylarda giderek artan bir şekilde devam eden PKK saldırıları sonrasında gelen şehit haberleri ile birlikte giderek artan operasyon istekleri. söz konusu planın yavaş yavaş işlediğine işarettir. ABD 4 yıl önce kendisini yarı yolda bıraktığını düşündüğü Türkiye'yi, aldığı bu karara pişman etmek için Irak'ı işgali sonrasında Kuzey Irak'taki Kürt grupları destekleyerek bölgede Kuveyt işgali sonrası kurulan de facto Kürt devletinin bugünlere gelmesini sağlamıştır. ABD önderliğinde nasıl İsrail kurulduysa, bugünde ABD öncülüğünde bir Kürt devleti kurulmuş ve tam anlamıyla meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.

ABD, Türkiye'ye şu mesajı açık bir şekilde vermektedir; siz tezkereyi reddederek Kuzey Irak'ta kontrolü ele geçirme fırsatını teptiniz, bizi yarı yolda bıraktınız. Bizde sizi buna pişman etmek için bugün Kürtleri serbest bırakıyoruz. Siz terör diye bağırdıkça biz size 4 yıl öncesini hatırlatıyoruz.

Bölgede kurulacak bağımsız bir Kürt devletinin denizlere açılmadan yaşama şanşı yok denecek kadar azdır. Bunun içinde ileriki dönemlerde Suriye üzerinden bu kukla devletin Akdeniz'e açılabilmesi için sıra Suriye'ye de gelecektir. Çevre ülkeleri itibariyle ne İran ne Suriye ne de Türkiye böyle bir yapılanmaya karşıdırlar. Türkiye'nin bataklığa çekilmesi sonrasında karşı karşıya kalacağı durum bana göre çok vahimdir. Evet Türk ordusu çok güçlü ve operasyon kabiliyeti itibariyle (özellikle gerilla tarzı operasyonlarda) büyük tecrübelere sahiptir. Ama bu bir savaştır. Ve savaşlarda hiçbir zaman, birebir savaşın meydana geldiği topraklar üzerinde, kazanan olmaz. İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler savaşı kazanmıştı ama işgal edilen Almanya'dan farkı yoktu. Uğradığı yıkım çok büyüktü.

Bugün doğudan gelen şehit cenazelerini izlerken hepimiz duygulanıyoruz, hepimiz ordu Irak'a girsin diyoruz ama sonunu düşünmüyoruz. Zaten hedeflenende budur. Bu bir psikolojik operasyondur. Toplumun yüksek derecedeki milliyetçi duygularla hareket etme arzusu bilinmekte ve buna yönelik bir oyun sergilenmektedir.

Tek dileğim Türkiye'nin bu yanlışa düşmemesidir. Bu oyun elbet bozulacaktır.