Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

10 Şubat '13

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye'nin vazgeçilmezleri

Türkiye'nin vazgeçilmezleri
 

Türk kamuoyunu aylardır meşgul eden, özellikle de siyasetçilerimizin gündeminden hiç düşmeyen iki ana konuda süregelen tartışmaların ardı arkası bir türlü kesilmemektedir.

Gündemin birinci maddesi bölücü terör örgütüyle hükümet arasında artık eli kanlı terör örgütü PKK ile “aleni” yürütülen görüşme ve müzakereler gelmektedir.

Gündemden hiç düşmeyen diğer önemli bir konu ise “yeniden yazılmaya” çalışılan Anayasamızdır.

30 yıldır bu ülkenin ve bu milletin başına bela olan PKK terör örgütü 2002 yılında AKP hükümeti iktidara geldiği dönemlerde neredeyse “sıfır” terör noktasında bulunmaktaydı. AKP iktidarının zaman içersinde yürüttüğü yanlış politikalar sonucu terör örgütü taviz kopardıkça azmış, azdıkça da “gerilla vurur, hükümet verir” sloganları söylenir hale gelmiştir.

Hükümet tarafından adına “demokratik açılım, Kürt açılımı v.b” isimler yakıştırılarak PKK’ya verilen tavizler akıl almaz boyutlara ulaşmış, AKP iktidarı bu noktada PKK, Oslo; Kandil; Erbil ve BDP ve İmralı bataklığında yürümek istedikçe, kıpırdanmaya çalıştıkça bu bataklığa daha da saplanmış, sonuçta bu bataklıktan kendisini kurtaramamıştır.

İktidarın bilgisi dahilinde Oslo’da yürütülen müzakereler “su yüzüne çıktığında ;

“Biz PKK ile görüşmüyoruz, görüştüğümüzü ispat edemeyenler şerefsizdir” diyen hükümet bugün geldiğimiz noktada bu görüşmeleri artık kamuoyundan gizlemeden “alenen” görüşmeleri yürütmeye başlamıştır.

“Anaların gözyaşını dindireceğiz” sloganı ile terör örgütüne binlerce şehit veren bu milleti uyutmaya çalışmış, şimdilerde artık tüm umutlarını “Kandil, İmralı ve Erbil Bermuda şeytan üçgenine” bağlamıştır.

Türk Halkı daha dün “Habur rezaletini” unutmamışken bu gün, dünün teröristleri “has adamlar”, dünün teröristiyle mücadele eden Silahlı Kuvvetlerimizin şerefli subayları, Ordu komutanları, Genel Kurmay Başkanı “terör örgütü kurmak” suçlamasıyla hapishanelerde çürütülmektedir.

AKP iktidarı teröristle mücadele yerine, müzakereyi seçmiş, dünyanın hiçbir yerinde silahlarını teslim etmeyen teröristle müzakere masasına oturulmazken, eli kanlı terör örgütü kan dökmeye devam etmekte, bizim iktidarımız ise taviz üstüne taviz vermektedir.

Sonuç olarak bu iktidar kanlı terör örgütüyle mücadele edememiş, umudunu İmralı’daki beş yıldızlı otelde misafir edilen bebek katiline ve O’nun eli kanlı çetelerine bel bağlamış durumdadır.

Siyaset gündeminden düşmeyen diğer önemli bir konu ise “yeni bir Anayasanın” yapılmasıdır.

Seksen ihtilalının “Cuntası” tarafından hazırlanan 82 Anayasasının günün şartlarına uygun hale getirilmesi için mecliste grubu bulunan siyasi partilerimizin oluşturduğu “Anayasa Komisyonu” çalışmalarını devam ettirmektedir.

Anayasanın oluşturulmasında sorun yaratan en önemli konuların başında; Anayasamızın 66 maddesinde ifadesini bulan “Türklük” kelimesine AKP ve BDP tarafından savaş açılmış, “Türklük ve Türk Milleti” kavramlarının anayasadan çıkarılması noktasında da tıkanmalar başlamıştır.

Başbakan Erdoğan Komisyon çalışmalarının “ağır gitmesine “ ve “çözümsüzlük” ihtimallerinin artması üzerine, yine her zamanki “Kasımpaşalı edasını” ortaya koyarak;

“Anayasa komisyonundan sonuç çıkmazsa bizde kendi Anayasamızı hazırlar ve meclise sunar, gerekirse referanduma gideriz” restini çekmekte gecikmemiştir.

Anayasa Komisyonunda özellikle MHP’li vekiller, zaman zamanda CHP’li vekiller Anayasamızın “değiştirilmesi dahi teklif edilemez” denilen maddelerinde direnmekte,

Yine Anayasamızın 66 maddesinde ifadesini bulan “Türklük ve Türk Milleti” kavramlarının Anayasadan çıkartılma girişimlerine MHP şiddetle karşı durmaktadır.

Önümüzdeki yıllarda yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisini yedi yıl daha garantiye almaya çalışan Başbakan Erdoğan, bu hedefine ulaşmak ve kendini garantiye almak üzere Anayasada yapılacak değişiklikle “Başkanlık Sistemini de” meclise dayatmak istemektedir.

AKP yapacağı Anayasa değişikliğinin temelinde;

-Başkanlık sistemini getirecek değişikleri istemekte,

-Başkanlık sistemini yürütebilmesi için ve BDP ile uzlaşabilmek içinde “eyalet sistemini” istemekte;

-Anayasamızda ki Türklükle ilgili kavramlar üzerinde oynayarak yine BDP’nin desteğini almaya çalışmaktadır.

AKP bu istediklerini siyasi yaşama geçirir mi, geçiremez mi, henüz bu konu “fluğ” bir görüntü vermektedir ancak; Unutulmamalıdır ki;

Anayasamızın 66 maddesi Türkiye Cumhuriyetini kuran iradenin, kurtuluş mücadelesini veren bu milletin tarifinin ta kendisidir.

Bakınız Anayasamızın 66 maddesindeki “Türklük” kavramı nasıl açıklanmaktadır;

“Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür”.Bu tarifin içersinde başbakanın 36 etnik parçaya bölmeye çalıştığı “etnik kökeni ne olursa olsun herkes Türk’tür” denilmektedir. Kısacası sizin etnik kökeniniz ister Laz olsun, ister Boşnak olsun, ister Kürt olsun isterse de Çerkez olsun herkes kendisini “Türk” olarak ifade etmektedir. Türklüğün ve Türk Milleti kavramından bölücü, hain emelleri olmayan hiçbir etnik kökenli Türk kardeşimiz rahatsız olmamalı, rahatsızlık da duymamalıdır.Bu milletin gidecek başka bir vatanı yoktur, bu vatan tüm Anadolu’dur ve sınırları “Misak-ı milli” olarak Atatürk ve Türk milleti tarafından “kanla” çizilmiştir,ne bu devlet, ne de bu millet bu ülkenin bölünmesine,resmi dili Türkçenin yanına ikinci bir dil konulmasına,bu ülkeyi eyalet sistemine ve ilerde bölünmeye götürecek siyasi oluşumlara müsaade etmeyecektir.

Bölücüler ve vatan hainleri  iyi bilsinler ki, bu devletin resmi dili Türkçedir, bayrağı tektir, üniter bir yapıya sahiptir ve bu ülkenin tek ve ilelebet sahibi büyük Türk milletidir. Bu konuda dün olduğu gibi bugünde, yarında mücadele verecek “Allaha şükürler olsun” milyonlarca Türk evladı vardır.

Sonsuzluk (Osman Özeker) 09.02.2013

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..