Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '15

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye normalleşecek mi?

Hükümeti kurma görevini alarak, koalisyon görüşmelerine başlayan AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu’nun, CHP ve MHP ye yaptığı ziyaretlerde kullanılan siyaset dili öyle sanıyorum normalleşme konusunda bazı ipuçları veriyor.

Erken seçim alternatifi de dahil, eninde sonunda bir hükümet kurulacaktır.

Bence; yeni bir hükümet kurulmasından daha önemli olan, bu çabalar sırasında kurulan ilişkilerdeki düzeyli yaklaşım.

Kuşkusuz temsilde adalet kadar, yönetimde istikrar da önemlidir.

Ancak bundan daha önemli olan, ülkeyi yönetme iddiasında olan siyasi partilerin siyaset yapma tarzı.

Gerek seçim kampanyaları ve seçim sonrası açıklamalarda, gerekse koalisyon pazarlıkları sırasında siyasi parti liderleri satranç oynar gibi taktik hamleler yapıyorlar.

Kısa ve uzun vadedeki hedefleri uğruna, kendi kitlesine ve kamuoyuna farklı açıklamalar yapan siyasi liderlerin her birinin gizli ajandaları olduğu bir gerçek.

Sonuçta hepsi de “mış gibi” davranarak, gerçek niyetlerini gizlemeye çalışıyorlar.

Klasik kasaba politikası uygulayarak “istemem, yan cebime koy.” Politikası sürdürüyorlar.

Normal bir ülkede, normal insanlar arasındaki ilişkilerde, kim ne söylüyorsa, onu düşündüğüne ya da ne düşünüyorsa, onu söylediğine inanılır.

Ne yazık ki bizim ülkemizde yalnız siyasi ilişkilerde değil, normal sosyal ilişkilerimizde bile hep kafamızın bir köşesinde kuşku, “şimdi bunları söylüyor ama, acaba gerçek düşüncesi ve niyeti nedir?” şeklinde soru işaretleri oluşur.

Doğal olarak da bu hem anlatanı, hem dinleyeni yoran; anlamsız ve gereksiz bir diyaloga dönüşüyor.

Ne zaman, taraflar karşısındakinin düşüncelerini söyledikleriyle aynı kabul edecek bir samimiyet ortamını ve zihniyet iklimini oluşturabilir, Türkiye ancak o zaman normalleşebilir.

Son iki günde gerek Cumhurbaşkanının söylemlerindeki yumuşak üslup, gerekse liderlerin nezaket kurallarını zorlayan incelikli, bizim alışık olmadığımız söylem ve tavırları, doğrusu beni bu konuda hayli umutlandırdı.

Ülkemizin birikmiş ve acil çözüm bekleyen sorunları ve toplumsal uzlaşı için böyle bir normalleşmeye inanın çok ihtiyacımız vardı.

Belli bir hedef ya da amaç uğruna samimiyetle yaklaşılır ve önyargısız, kişisel ya da grupsal çıkarlar, hırs ve beklentiler olmaksızın yapılacak görüşme ve diyaloglar gerçekleştirilirse, bizim ülkemiz de normalleşme sürecine girecektir.

Anayasa Mahkemesi, dershanelerle ilgili CHP nin yaptığı başvuruyu kabul ederek, mevcut hükümetin kararını bozdu.

Uluslar arası ilişkilerde gerginliklerin giderilmesi ve komşularımızla iyi ilişkiler kurma konusunda önemli bir adım atılarak İran’la tarihi bir anlaşma imzalandı.

Daha önce olsa, taraflar birbirlerini hainlikle, vatanı bölmekle, eğitim sistemini yerle bir etmekle suçlar, olmadık suçlamalar yaparlardı.

Kaldı ki bu konularda geçmiş konuşma ve açıklamaları incelediğimizde benzer bir dolu polemiğin yaşandığını görürüz.

Ancak, iktidar partisinin paralel yapıyla mücadelede önemli bir kazanım olarak gördüğü özel dershanelerin kapatılması kararını Anayasa Mahkemesi kaldırdı.

Öyle eskiden olduğu gibi ne muhalefet zafer naraları attı, ne iktidar yeri göğü inletti.

Kıyamet de kopmadı, sizin anlayacağınız.

Yarın CHP veya MHP ile kurulacak bir ortak hükümetin çalışmaları sırasında da benzer diyaloglar ve görüşmeler, hatta işbirlikleri yapılacak, kimi ortak projeler hayata geçirilecek kuşkusuz.

Tüm bu varsayımlardan yola çıkacak olursak, kimi fikir ayrılıkları var diye, tümden köprüleri atmanın, birbirini yok saymanın, düşman ilan etmenin kime ne yararı var?

Kaldı ki bu siyaset bilimine de aykırı.

Siyaset, iktidar olma hedefi üzerine yapılır.

Bu hedefe ulaşabilmek için de halkın çoğunluğunu kazanmak, halkı yanına almak gerekir.

Siyasi parti yöneticilerinin tepede yaptıkları kavgayı taban yayarak toplumu kamplara bölmeye, düşmanlık ve nifak tohumları ekmeye kimsenin hakkı olmasa gerek.

Eğer ülke çıkarlarını gözeterek siyaset yaptığınızı, toplumun huzur ve refahını düşündüğünüzü söylüyor, iddia ediyorsanız, şimdi bunu kanıtlamanın, bu konuda adım atmanın tam zamanıdır.

Yeni bir anayasa, çözüm sürecinin başarıya ulaşması, terörün sonlanması, barış içinde, eşit yurttaşlar olarak bir arada yaşabilmenin koşulları ancak siyasetin normalleşmesiyle mümkün olacaktır.

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 14.07.2015/BODRUM

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..