Türkiye Osmanlılaşıyor mu?..

Türkiye'yi ziyaret eden, Mısır'lı Gazeteci Fahmy Howeidy; ''Ankara'nın Arap Dünyası'ndaki yeni rolü'nün, Batı'yı rahatsız ettiği (akşam-06.01.2011, perşembe)'' ni söylemiş. 

Akşam Gazetesi'nde çıkan haberin devamında Fahmy Howeidy; ''Türkiye Davos çıkışıyla Arapların kalbine girdi. Ekonomik bölgede dengeye oturdu...'' (a.g.g) dedikten sonra; ''Neo Osmanlı, negatif bir mesaj. Arap dünyasında, Osmanlı algısı olumsuz. Ayrıca; önemlisiniz ama süper güç değilsiniz.'' (a.g.g) söylemlerimizde daha dikkatli olmamızı söyleyerek bizi dostâne(!) uyarmış. 

Fahmy Howeidy'nin söylediklerinin bâzı kısımlarında hakikat payı var. Ama cümleler arasında da ince ince tehditler var. 

Yıllardır, Arap Dünyasının ekâbir ve yönetici takımının Türkiye'ye karşı tavırlarının olduğunu biliyoruz zâten. İşte bu dünya(!)nın, İslam Âlemindeki hiçbir mes'eleye ciddî mânâda alaka gösterdiklerini söylemek mümkün değil. Filistin'lilerin uğradıkları haksızlık karşısında bile, dişe dokunur bir mücâdelelerinin olmadığına şâhit oluruz yıllardır. Filistin Halkı'nın hâlâ bir devletinin olamamasının tek sebebi, yine onların izlemekte oldukları Amerikan ve Batı güdümlü, kişiliksiz ve teslimiyetçi politikaları yüzünden olduğuna dâir, binlerce yazı yazılmıştır belki bu güne kadar. 

İşte bu Arap Dünyası'nın, yönetici takımının bu güne kadar Türkiye'ye karşı tavırlı olmalarını normal karşıladık hep. Çünkü, ABD ve Batı güdümlü idarecilerden daha ne beklenebilir ki?!.. 

Ve bu İdâreciler okullarında okuttukları kitaplarında yıllarca, Batılılıarın da baskısı ile, asırlar boyu ekmeğini yedikleri ve en zor zamanımızda Batılıların kışkırtmaları ile en zor döneminde arkadan vurdukları Osmanlı'yı ve O'nun devâmı olan Türkiye Cumhuriyetine hep düşmanlık aşıladlar mâlesef. Fakat buna rağmen kendi halklarını bu konuda hiç kandıramadılar, onlar gerçekten bizi hep samîmi sevdiler. 

Bunları yıllardır büyük bir olgunluk ve teenî ile karşıladı şimdiye kadar bizim idârecilerimiz. Hangi hükümet gelirse gelsin... 

Peki neden?!.. 

Bizim idârecilerimiz gibi; bu dünyanın masum (Arap) Halklarının Osmanlı'ya ve O'nun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı, ne kadar büyük bir sempati ve muhabbet beslediklerini, bütün Türk milleti olarak biz de biliyoruz. 

Onun için sayın Fahmy Howeidy hiç meraklanmasın, yapılan şeyler dikkatli ve planlı bir şekilde yapılmaktadır. Kimsenin de '' Neo Osmanlı(lık)'' diye bir projesi yoktur ve şu an'ki dünya gerçekleri içerisinde olması da mümümkün değildir. Bunlar; bâzı gayretkeşlerin ve Türkiye'yi dünyâ arenasında zor durumda bırakmak isteyen, art niyetlilerin ortaya atmış olduğu senaryolardır. 

Türk Milleti olarak bizlerin, Arap halklarının bize karşı olan sevgilerindeki samîmiyyet ile Arap halklarının bize karşı olan sevgilerindeki samîmiyyet herkesin mâlumu. 

Bugünkü Hükûmetin, Dış politikada tâkip etmiş olduğu yolun doğruluğu; sâdece Arap Halkları nezdindeki îtibârına bakılarak değerlendirilemez. Dünyâ arenasındaki etkinliği, her geçen gün giderek artan bir Türkiye var artık. Türkiye'nin Dış Politikada yakalamış olduğu bu güçlülük ve giderek atan söz sâhipliği; ''Neo Osmanlılık'' gibi bir dar kalıp içine sığdırılması mümkün değildir. 

Elbette şanlı tarihimizin, geçmişteki heybetli duruşundan her zaman iftihar etmek bizim hakkımız. Bu kocâ târih, batılı bir devlete âit olmuş olsa idi, bizim, bir zamanlar yaptığımız redd-i mîras'ı yapar mıydı acabâ?!..Mümkün değil. Bu, mes'elenin başka bir boyutu... 

Çok şükür ki bugün artık o devir geride kaldı. Bırakınız eski klasik Dış Politikalarımızdan farklı olarak, yapılan ve izlenmekte olan köklü değişiklikler nedeni ile, ''Dünyâ Arenası'nda'' kazanılan prestijimizi; çok kritik ve âni gelişen birçok hâdise karşısında ortaya konulan doğru ve etkin politikalarla da çok güç/kuvvet kazandığımızı artık herkes görüyor. 

Mısır'lı Gazeteci Fahmy Howeidy'nin; ''önemlisiniz ama süper güç değilsiniz..'' (a.g.g) sözünün altında bile bir kıskançlık, bir husûmet, hattâ (bilemiyerum, belki de ABD veya Batı adına yapılmak istenen) gizli bir tehdit var gibi geliyor bana. Şu an'ki devlet yetkililerimizin bunu bilmeden, körükörüne mi bu kadar etkili bir politka izlediğini zann'ediyor Mısırlı dostumuz, Mr.Howeidy acaba? Mr.Howeidy kardeşimizin tasalanmasına gerek yok!..Gönlünü ferah tutsun Devletlülerimiz, konumumuzun ne olduğunu bilerek yapmaktadır yapacaklarını. 

Yıllardır kendi kanı-canı olan Filistin halkının, ABD'li ve Batılı kankalarınca(!); Arap Yarımadası'nda çıkarttıkları bir çıban başına yaptırttıkları zulüm ile Dünyanın gözü önünde ezdirilmesine seyirci kalanların, izlenilen bu etkili politikalar karşısında, bir mahcûbiyyet işâreti midir bu ifâdeler?!.. 

Allah bilir?!.. 

Her ne olursa olsun, Türkiye artık söyleneni uygulayan değil, yön veren Ülke konumuna gelmiştir birkaç sene içerisinde. 

''Neo Osmanlı, negatif bir mesaj. Arap dünyasında, Osmanlı algısı olumsuz...'' (a.ga.a) ifâdeleri ile, bize âit olmayan ''Neo Osmanlılık'' fikrini; bizimmiş gibi gösterme gayretkeşliği, olsa olsa bir art'niyet göstergesidir. Bununla da; '' Osmanlıcılık yaparsanız, Arap Dünyası tarafından dışlanırsınız hâ!..'' demeye getirip, çaktırmadan tehdit savrulmasına da pabuç bırakılacak değil herhâlde!.. 

Bu adam kim'dir, bilmiyorum ama her ne kadar; ''Türkiye Davos çıkışıyla Arapların kalbine girdi. Ekonomik bölgede dengeye oturdu...'' (a.g.g) demiş olsa bile, yukarda yazdığım gibi, birilerinin emri ile Türkiye'yi çaktırmadan tehdit mi ediyor acaba?!.. 

Yoksa ben mi çok şüpheciyim?!..

Sağlık ve Muhabbetle 

07.01.2011, cuma
Bektaş Azizoğlu