Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '18

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye Rusya Yakınlaşması Tarihin Seyrini Değiştiriyor

Osmanlı devletinin tarihinde en çok savaştığı ülke Rusya'dır.

Osmanlı imparatorluğu, tarihi içinde 1677 - 1918  yılları arasında Rusya ile on üç defa savaşmak zorunda kalmıştır. Bu on üç savaşın yapıldığı yıllar sırasıyla şunlardır:
1) 1677 - 1681
2) 1686 - 1699
3) 1711
4) 1712
5) 1713
6) 1736 - 1739
7) 1768 - 1774
8) 1787 - 1792
9) 1807 - 1812
10) 1828 - 1829
11) 1853 - 1855
12) 1877 - 1878
13) 1914  - 1918

Bu duruma göre Rusya 1677'den 1918 yılına, kadar geçen 241 yıldan 57 yılını Osmanlı  ile savaşmakla geçirmiştir. 57'nin 241'e oranı dörtte birden fazladır. Ortalama olarak on sekiz yılda bir iki büyük imparatorluk birbiri ile savaşmıştır.

Osmanlı donanması, tarihte yaptığı dört büyük felaketli muharebeden üçünü Ruslarla yapmıştır:

1) Çeşme (1770) İngilizlerin elbirliği ile
2) Navarin (1827) Ruslarla birlikte İngiliz ve Fransız donanmalar ile
3) Sinop (1853)
4) İnebahtı (1870)

Tüm bu savaşlar yıkımlarla, karşılıklı kayıplarla neticelenmiştir.
Hele 1853 meşhur Kırım harbinde iki taraftan 1 milyona yakın asker kaybı yaşanmıştır.

Sonuç?
Sürekli araları Avrupa devletleri tarafından bozulan iki imparatorluk güç kaybı yaşamıştır.
Rusya hiçbir zaman Akdeniz'e inememiş, tarihi hedefini gerçekleştirememiş; Osmanlı ise tarih sahnesinden çekilmiş ve yerini bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakmıştır.

Rusya Türkiye yakınlaşmasının tarihi arka planın bilmek, Avrupa ve ABD'nin bu yakınlaşmadan niye rahatsız olduğunu anlamak lazım…

Batı bu iki büyük kadim devletin sürekli birbiri ile savaşmasını teşvik etmiş, fitne çıkarmış, aralarını bozmuştur.
İşbirliği yapmaları, birliktelik oluşturmaları hiçbir zaman istenmemiştir.

O nedenle Erdoğan-Putin ikilisinin apartman komşusu gibi her daim görüşmesi ve işbirliğini sürekli artırmaları Batı'nın kabusu olmakta.

S-400 alımı yakın zamanki FETÖ parmaklı uçak düşürme olayına rağmen muazzam bir gelişmedir.

Rusya ile ilişkileri normalleştirmek, ilerletmek, bu bölgede farklı dinlere mensup iki ülkenin işbirliğini üst seviyeye çekmek küresel şeytanların hiç ama hiç istemediği bir şeydir.

Tabii ki Rusya'ya mutlak bir güven içinde sırtını dayamak mümkün değildir, geçmiş yüzde yüz güvenmeyi engellemektedir.

Ama iki ülke akıl kullanarak mücadele etmektense işbirliğine gitmek en doğru yoldur.

Akkuyu nükleer santral ile bu ilişki daha da önemli bir sürece girmiş bulunmaktadır.
Elbet bu işbirliğine karşı küresel şeytanlar fitne tohumları etmek, baskı yapmak için her türlü alçaklığa başvuracaklardır.

Geçmişi ile barışan ve geleceğe bu perspektiften bakan iki ülke hem kendileri hem de bölgeleri için çok doğru bir yol izliyorlar.

Tarih bu iki ülkeye kavga değil işbirliği öneriyor.
İki büyük lider, tarih okuması olan iki büyük devlet adamı da geçmişin kendilerine yaptığı öneriyi en iyi biçimde değerlendiriyorlar.

 

 
Toplam blog
: 8
: 563
Kayıt tarihi
: 15.12.14
 
 

Düşünmeyi, okumayı, araştırmayı, analiz etmeyi ve yazmayı seven bir kişilik... ..