Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '15

 
Kategori
Sinema
 

Türkiye sinemasında ilkler ve az bilinenler

• Rakım Çalapala’ya göre İstanbul’daki ilk süreli sinema salonu Sigmund Weinberg’in 1908 yılında işletmeye başladığı Tepebaşı’ndaki, sonradan Şehir Tiyatrosu Komedi Bölümü’nün yerleştiği bugün artık var olmayan Pathe Sineması’dır.

• Türkler tarafından işletilen ilk sürekli sinema salonu, 19 Mart 1914 günü Murat Bay ile Cevat Boyer’in açtıkları Milli Sinema’dır.

• Türkiye’de sinemanın öncülüğünü yapan, Saray’da ve paşa konaklarında film oynatan, ilk sürekli sinema salonu açan, film çeken, Merkez Ordu Sinema Dairesi’nin ilk yöneticisi Sigmund Weinberg’tir.

• İlk Türk geleneksel sinemacısı Fuat Uzkınay’dır. 14 Kasım 1914 günü Ayastefanos’taki Rus Abidesi’nin Yıkılışı’nın 150 metresini çekmiştir.

• İlk konulu Türk Filmi olarak bilinen Himmet Ağa’nın İzdivacı’dır. 1916 yılında Sigmund Weinberg tarafından çekimlerine başlanmış, 1918 yılında Fuat Uzkınay tarafından tamamlanmıştır.

• Malul Gaziler Cemiyeti’nin ilk uzun konu filmi Mürebbiye’dir. Ahmet Fehim tarafından yapılmıştır. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserinden uyarlanmıştır.

• Türkiye’de sansür uygulamasına uğrayan ilk film Mürebbiye’dir. Dönemin işgal kuvveti komutanı Fransız General Franchet tarafından gösterimi yasaklanmıştır.

• Muhsin Ertuğrul’un ilk filmi Kemal Film hesabına çevirdiği –ve gerçek bir olaydan yola çıkan- İstanbul’da Bir Facia-i Aşk’tır.(1922)

• İlk kez bir filmde oynayan Türk kadın oyuncuları Neyyire Neyyir Ertuğrul, Bedia Muvahhit’tir. Ateşten Gömlek filminde oynamışlardır. Halide Edip’in kitabından Muhsin Ertuğrul uyarlamıştır.

• İlk sesli film, ilk ortak film, ilk şarkılı melodram film İstanbul Sokaklarında’dır.(1931) Yunan Türk ortak yapımıdır. Paris’te Tobis-Klang film stüdyolarında seslendirilir.

• İlk köy filmi: Aysel, Bataklı Damın Kızı’dır. Senaryo Nazım Hikmet’in, konu ise Hasan Cemil Çambeli’nin uyarladığı Selma Lagerlöf’ün Töser Fran Stormyrtorpet adlı uzun öyküsüdür. Muhsin Ertuğrul çevirmiştir.

• Nazım Hikmet’in yönetmen olarak çektiği ilk ve tek uzun konulu film Güneşe Doğru’dur (1937). Yönetmen ve senaryo yazarı Nazım Hikmet, Dekorları çizen Abidin Dino, görüntü yönetmeni Lazar Yazıcıoğlu’dır.

• İlk düşsel korku filmi, ilk vampir filmi: Drakula İstanbul’da (1953). Yönetmen Mehmet Muhtar.

• Türk sinemasında ilk kez üç ayrı öyküden oluşan film: Dostluklar Yaşadıkça’dır (1960). Yönetmen Semih Evin’dir.

• İlk Türk – Alman ortak yapımı film: Silahlar Konuşuyor (1961).

• İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde Sami Şekeroğlu ile Selahattin Gerçek, Türkiye’nin ilk sinema kulübü olan Kulüp Sinema 7’yi kuruyorlar (1962)

• Türk sinemasında ilk uluslar arası ödülünü 1963’te Metin Erksan’ın Susuz Yaz filmi alıyor. Berlin Şenliği’nde.

• Türk sinemasında ilk kez emekçi ve grev sorunlarını dile getiren film: Karanlıkta Uyananlar’dır (1964). Ertem Göreç – Vedat Türkali tarafından çevrilmiştir.

• Türk Sinematek Derneği Kuruluyor 1695’te

• Resmi Gazete’nin 3.1.1969 tarihli 13091 sayılı nüshasında yayınlanan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Film Arşivi Yönetmenliği ile Devlet Film Arşivi çalışmalarına başlamıştır.

• Türk sinemasının kadın yönetmenlerinden Bilge Olgaç, kadınsız bir film çekiyor: Linç (1970). Kerim Korcan’ın romanından uyarlanmıştır. Adana Altın Koza Film Şenliği’nde 4 ödül kazanır. En iyi üçüncü film, en iyi yönetmen, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi stüdyo çalışması (Lale Film)

• İlk porno film: Öyle Bir Kadın ki (1979)dır. Yönetmen Naki Yurter’dir.

• Ertem Eğilmez sinemaya yayıncılıktan (Çağlayan Yayınevi) gelmiştir.

• İlk film gösterimi Yıldız Saray’ında yapılmıştır. Sultan Abdülhamid’in kızı Ayşe Osmanoğlu’nun anılarından öğreniyoruz.

• Ülkemizde halka açık ilk film gösterimi 16 Ocak 1897’de Romen asıllı Leh Yahudisi Sigmound Weinberg tarafından Beyoğlu Sponeck Birahanesi’nde yapılmıştır.

• Osmanlı Devleti’nde sinema ile ilgili ilk resmi düzenleme 1903 yılında yayınlanan “Sinema Nizamnamesi”dir.

• 1909 yılında köktendinci silahlı bir grup, bir sinema salonun işgal etmiş ve içeri adım atmaya cesaret eden bir kadın olursa onu hemen bıçaklamakla tehdit etmişlerdir.

• 1919’da Yusuf Ziya Ortaç’ın “Binnaz” adlı eserinde uyarlanıp, Ahmet Fehim tarafından yine Malul Gaziler Cemiyeti adına çekilen filmde, ilk defa bir göbek dansı sahnesi beyazperdede görülür.

• Boğaziçi Esrarı – 1922 cinselliği dini duygulara alet edilerek sömürülmesini konu alan ilk filmdir.

• Türk sinemasının 1923’ten 1939 yılına kadar olan dönemi “Tiyatrocular Dönemi” olarak adlandırılır.

• 1933 yılında “Karım Beni Aldatırsa” filminde ilk kez mayolu Türk kızları perdeye Muhsin Ertuğrul tarafından yansıtılır.

• Türk sinemasının 1939 ile 1952 yılları arası “Geçiş Dönemi” olarak adlandırılır.

• Muhafazakâr kesimde sinemanın önemine ilk olarak değinen Necip Fazıl Kısakürek’tir.

• Türk sinema Tarihindeki ilk dinsel çağrışımlı film, Hicri Akbaşlı tarafından 1956’da yapılan “Âşıklar Kabesi Mevlana” adlı filmdir.

• Hazretli Filmler Akımı’nın başlangıç filmi olarak Nejat Saydam’ın 1961 yılında yönettiği “Hazreti Ömer’in Adaleti” filmi gösterilir.

• 1960’ların ortalarında Yücel Çakmaklı tarafından ortaya atılan Milli Sinema kavramı, 1970 yılında “Birleşen Yollar” filmiyle sinemada ilk ürününü vermiştir.

• İlk sinema gazetesi 5 Şubat 1914 tarihli 62. sayısıyla “Sinema Gazetesi”dir. Dergi formatındadır. Ayda on iki sayı yayınlandığı var sayılmaktadır.

• Cumhuriyet döneminin ilk sinema yayını “Sinema Postası”dır. 8 Aralık 1923 yılında yayın hayatına girmiştir. İleriki yıllarda çıkacak sinema dergilerinin mizanpaj ve içeriğine temel oluşturmuştur.

• 12 Haziran 1924 çıkan “Sinema Yıldızı” dergisi Osmanlıca sinema yayınları arasında en ciddi, en istikrarlı ve en özenli dergidir.

• İzmir İktisat Kongresinin(17 Şubat – 4 Mart 1923) “Ziraat ve Maarirf Meselesi” başlıklı bölümün 9. maddesinde “ahlaka aykırı olanları yasaklamak koşulluyla ziraat, sanayi, coğrafya, iktisat ve sağlıkla ilgili sinema filmleri göstererek köylülere gereken yararlı bilgilerin verilmesi” kararı yer almaktadır.

• Atatürk’ü hüzünlendiren ve Türk halkı için gösterimini erken bulduğu film: “Garp Cephesi’nde Yeni Bir Şey Yok” dır. Alman Eric Maria Remargue’nin “Im Westen Nichts Neues” kitabından uyarlamadır.

• Cumhuriyetin ilk yıllarında müstehcen olduğu gerekçesiyle sansüre takılan ve İstanbul’daki gösterimi kısa sürekliğine de olsa yasaklanan ilk film bir Fransız yapımı olan La-Garçonne(Erkek Kız)dur.

Kaynak:

-Scognamillo, Giovanni. Türk Sinema Tarihi. İstanbul Kabalcı Yayınları, 1998

-Özuyar, Ali. Babıâli’de Sinema. İstanbul İzdüşüm Yayınları, 1. basım Şubat 2004

-Lüleci, Yalçın. Türk Sineması ve Din. İstanbul Es Yayınları, Ağustos 2008

Osman Tatlı

osmantatli@gmail.com


 

 
Toplam blog
: 90
: 382
Kayıt tarihi
: 02.08.14
 
 

2004 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Üniversite yılla..