- Kategori
- Güncel
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Genel Kurulunda dağıtılan hediyeler, para ve demokrasi...
“Demokrasinin namusu sandıktır”
Sahiden öyle mi?
Öyle değil diyorsanız yanılıyorsunuz!
Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan öyle böyle diyor!..
Demokrasinin namusu sandıksa, sandığın namusu para mı?
Bu nasıl bir soru dediğinizi duyar gibiyim…
Bunu söylerken, bu tezimizi güçlendirecek bir gerçeği ortaya koymamız gerekiyor. İşte en çarpıcı örnek: Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun 30’uncu Genel Kurulu!..
Genel Kurulda ne mi oldu?
Genel Kurula katılan delegelere çeşitli, kıymetli hediyeler ve 250 şer lira takdim edildi(!zarf içinde)
Genel Kurul’a kimler katılmadı ki!
Demokrasi Tarihimizin Kahramanı da oradaydı!..
Genel Kurul’a tüm davetli şoförlerimiz katıldı. Hepsi de arabalarının anahtarını bir kenara bırakıp gelmişlerdi!..
Heyecanlı bir genel kurul, şoför ve otomobilciler genel başkanlarını seçecek!..
4 binden fazla delege oy kullanacak, sandıktan demokrasi çıkacak!..
Tıpkı Mısır’daki Sisi’nin Devlet Başkanı seçiminde olduğu gibi!..
Suriye’de yapılan Devlet Başkanlığı seçimi gibi!..
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun 30’uncu Genel Kurulu tek adayla yapıldı.
Tek adayla yapılmasına rağmen Genel Kurul’a katılan ve oy kullanacak delegelere çeşitli hediyeler ve nakit para verilirken, gerekçe olarak; hediyeler ve paranın verilmemesi durumunda, delegelerin Genel Kurul’a katılmayacakları!..
Aslında yapılan eksik kalmış!..
Biz ülke olarak demokrasiye öyle inanmış bir ulusuz ki; seçim zamanı geldiğinde, sırf demokrasinin gereği yerine gelsin diye seçmenlere koli koli gıda maddesi, çuval çuval kömür dağıtıp, demokrasinin gereğini yerine getiriyoruz.
Hatırlarsanız, sırf demokrasinin gereğini yerine getirmek için Tunceli’de elektriği olmayan köylere buzdolabı, suyu olmayan köylere çamaşır makinesi, oturacak evi olmayan ailelere ise çek-yat dağıtmıştık.
İşte o günden beri ülkemizin kullandığı demokrasiye “İleri demokrasi” dedik!..
Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak böylesi demokrasi uygulamalarını uzaktan zevkle(!) izliyorum.
Ülkemize bu demokrasi sistemini getirenlere hep dua ediyorum!..
Sayın Başbakan’ın her söyleminde sandığı demokrasinin beşiği olarak tanımlaması itibarımızı arttırıyor!..
Tabi bu arada ülkemizi içten içten yıkmaya çalışan dış güçlere, casuslara, ajanlara da göz açtırmamak gerekiyor. Tıpkı Gezi olaylarının 1. Yılında Amerikalı gazeteci CNN International’ın muhabiri Ivan Watso’u yakaladığımız gibi!..
Böyle “Dalkavuk-Casuslar” her zaman ülkemizi karıştırmak için faaliyette bulunuyorlar. O nedenle uyanık olmak gerekiyor.
Ha ülkenin Güney Doğusunda olan olaylar mı?
Onlar önemli şeyler değil. Orada meydana gelen olaylar “Terör Örgütü üyelerinin şımarıklığı!..”
Yaralanan askerler mi?
Askerlik yan gelip yatma yeri mi canım!..
Sözün özü: Hamama giren terler!..
Bizde demokrasi böyle…
İşinize gelirse…
Bizim demokrasimize kimse “Gülünç, Saçma” diyemez.
Buradan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünü kınıyorum.
“Gülünç, Saçma” diyenleri de sandığa davet eder ve sandığa gömeriz!..