Türkiye Türklerin değil

Cumhuriyetimizin kurumları kuşatma altında. Atatürk ün bıraktıkları, tek, tek yok edilmeye, gözden düşürülmeye çalışılıyor. Bu duruma, herkes seyirci. Bir şey olmaz, bunlar demokratikleşmenin gereği, endişelenmeye gerek yok, diyenlerin çoğu, entelektüel ve aydın geçinenler. Önce basınımız ve medyamız, bağımsızlıktan uzaklaştı. Sonra yargı organlarına dokundular. Eğitim kurumlarımızda ve emniyet teşkilatında, büyük bir kadrolaşmaya gidildi. Telekulak, ülkenin tüm önde gelen bürokratlarını, siyasetçilerini, yargı mensuplarını dinlemeye ve delil oluşturmaya başladı. Abdülhamit döneminin jurnalciliği hortlatıldı. Sırada TSK ve CHP var. Sıra onlar da.

Dikkat ederseniz, Başbakanın icadı olan, demokratik açılımın, önündeki tek engel, CHP olarak lanse ediliyor. Hükümet, demokrasiye açılacak, ama, CHP engel oluyor. Şimdi, Dersim bahanesi ile, Alevi vatandaşlarımızın CHP ye olan desteği de kırılmak isteniyor. CHP, önümüzdeki seçimlerde, meclis dışına itilirse, Anayasayı, diledikleri biçimde şekillendirmelerinin önünde, hiçbir engel kalmayacak.

Türk olmak, etnik bir kökene dayandırılmak isteniyor. Türkiye, Türklerin değil. Kendi ülkemizde, giderek küme düşürülüyoruz. Kürtler, Aleviler, revaçta. Kaka olan Türkler. Kürtleri harcamışız. Dersimde, katliamlara girişmişiz. Durduk yerde, hiç neden yokken yapmışız bunları. Atatürk emir vermiş. Dersime gidin, vurun, kırın, öldürün, asın, kesin. Böyle mi olmuş, dersim olayları? Tarih, böyle mi anlatıyor? Başta Avrupalı dostlarımız, PKK ya da, mazlum oldukları, hiç suçları yokken, Türk ordusu tarafından katl edikleri için mi destek veriyorlar. DTP, bu yüzden mi, PKK ye kucak açıyor, eşkıyayı, gerilla olarak tanımlıyor ve bayram yapıyor. Meğer biz neymişiz de, haberimiz yok. Öte yanda, Nobel ödüllü romancımız çıkıyor, bir buçuk milyon Ermeni yi. Öldürdüğümüzü ilan ediyor. Kurtuluş savaşında da, İngilizleri, Fransızları, İtalyanları, Yunanlıları, katlettik. Adamlar, savaşta yenilmediler. Katliamdan kurtulmak için kaçtılar, can havli ile, denize atladılar.

Avrupalı dostlarımız, bu güne kadar, Kürtleri yeterince kullandılar. O konu kapanmak üzere. Teröristten, kahraman yarattılar. Hücrede yatan, terörist başı, rahat, rahat, işini yapmaya devam ediyor. Şimdi sıra Alevilerde. Avrupalı ve onun içerideki uzantıları, Alevileri kaşımaya başladılar. Onur Öymen in, konuşmasındaki bir cümle, Alevilerin önüne yem olarak atıldı, Kaşıyan, kaşıyana. Alevilik, ayrı bir din mi? Aleviler, uzaydan mı getirilip, bu topraklar üzerine serpiştirildiler. Şimdi ne istiyorlar. 1930 lu yıllarda yapamadıklarını, şimdi mi yapmak istiyorlar. Ülkeyi kaça bölmeyi amaçlıyorlar. İç Anadolu yeter mi? Türklere nereleri kalacak? Herkes, aklını başına toplasın. Bu gidişin sonu, hiç de hayırlı görünmüyor. Artık analar ağlamasın diyenler, tüm ülkenin anasını ağlatacaklar.