Türkiye’ye Verilen Barış Ödülünün Kavgayla Özdeşleşen Bir Boksörün Elinden Alınması Tuhaf İroni

Dünya Boks Konseyi’nden Tayyip Erdoğan'a barış ödülü

Geçtiğimiz ay ağır sıklet boksta dünya şampiyonu olan Sinan Şamil Sam’ın öğrencisi Mahmut Ömer Manuel Charr, Dünya Boks Konseyi’nin(WBC) Türkiye’ye layık gördüğü yılın barış ödülünü Türkiye’ye getirerek cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a takdim edeceğini açıkladı.

Suriye asıllı Alman boksör, yaptığı açıklamada Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yaptığı yardımlardan ve barışa katkısından dolayı bu ödüle layık görüldüğünü belirterek, "Bildiğiniz gibi ben de bir mülteci çocuğuyum. Mülteci olarak yaşamanın ne büyük zorlukları olduğunu çok iyi biliyorum. Memleketim olan Suriye'deki korkunç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan dört milyon civarındaki mülteciye kapılarını açarak, ekmeğini paylaşan yüce Türk halkı ve onun önderi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bu ödüle aday olarak gösterdim. Dünya Boks Konseyi de teklifimi değerlendirerek gerekli araştırmaları yaptı ve fedakar Türk halkı ile Cumhurbaşkanımızı bu ödüle layık gördüler" şeklinde konuştu.(internet)

Bunlarda sorun yok ülke olarak gurur duyacağımız bir tablo. Ödülü Dünya Boks Konseyi(WBC) verdiği için bir boksörün takdim vermesi de normal gibi.

Ancak boks ile barışın yan yana gelmesi tuhaf. Bana göre bir boksör barış ödülü veremez. Yani spor da olsa sonuçta kavga ediyorsun. Artı boks spor da sayılmaz, bana göre yasaklanmalı.

Belki ilgili boksörün mülteci çocuğu olması anlamlı olabilir de ama sonuçta boksör. Kimin adına ve kim tarafından verilirse verilsin bir barış ödülünün kavga sporunun temsilcisi tarafından verilmesi etik değil. Ben tuhaf karşıladım şahsen.

Zaten Dünya Boks Konseyi’nin barış ödülü vermesi tuhafken, bir de bunu bir boksörün takdim etmesi etik durmuyor. Yani hiç değilse değişik ve barış kavramına uygun bir formatta verilebilirdi.