Türkiye yeni bir oyuna mı itiliyor?

Beşiktaş İnönü Stadyumunda önemli bir maç olduğunda, beleşçiler veya maça bilet bulamayanlar, maçı stadın arka tarafındaki Gümüşsuyu yoluna bakan yüksek taraftaki yol kenarından izlerler.

Kalenin sadece bir tarafı görünür, seslerden anlam çıkarmaya çalışılır. Gol olduğunda uğultusu gelir ama az sonra sessizlik olur. Anlarsınız ki gol ofsayttan iptal olmuştur.

Yine seyrediyoruz. Neler oluyor? Neden oluyor? Uğultunun sonunda ki gerçek gol mi? Yoksa , ofsayt mı var anlamaya çalışıyoruz.

Türkiye yine kurgulanıyor, yine sınavda, yine ortalık yangın yeri.

1940 lardan beri bu ülkede hep birileri var… Siyasi ortamı geren, komplolara zemin hazırlayan... İstediği zaman istediği gölge oyununu sahneye süren.

Şimdi de “Aktütün” ile yeni bir kurgu başladı.

Aktütün’ün akabinde ortaya atılan iddialar karşı TSK, parmağını sallayarak herkesi hizaya çağırdı…“herkes duracağı yeri bilsin, yoksa!” gibi bir parmaktı bu.

Parmaktan kısa süre sonra, Türkiye Gladyosu’nu güya açığa çıkaracağı söylenen Ergenekon davasının başladığı gün, Başbakan’ın Diyarbakır’a ziyaretini protesto etmek amacı ile doğuda muhtelif şehirlerde özellikle çocukların kullanıldığı terör eylemleri baş gösterdi. Bölge neredeyse OHAL koşullarına girdi. Esnaf kepenk kapattı , ulaşım kesildi, yaşam durdu. Devlet ile Kürt vatandaşlarımız karşı karşıya getirildi.

Sanki Türkiye yeni bir sürece itiliyor. Buralardan oturduğumuz yerden oraları anlamak, hissetmek zor.

Ancak derin sularda kulaç atanların, sık sık esas duruşa geçenlerin ve her daim köşe başlarını tutanların yeni oyunlar planladıkları aşikar.

Türkiye’nin altını oymaya çalışan çeteler , sahte demokrasi nidaları atanlar, şeriat düzeni heveslileri ve tüm bunların işbirlikçileri, bu memleketde insanca beraber yaşatmamak için and içmişler sanki.

Türkiye’de 21. yüzyıla bırakılan siyasi miras; derin kökleri olan, demokrasiye yönelik komplolar, provokasyonlar, entrikalardır.

Ya bu memleketi bu oyunculara terketmeyeceğiz… Ya da bu diyarda yok olup gideceğiz.