Türkiye'yi satarken...

                Turizmciler için deyim budur. "SATMAK" Biz yerlisi yabancısı tüm turistlere İtalya satarız, Amerika satarız, Kapadokya satarız, Kıbrıs, Karadeniz, GAP. Kısaca TÜRKiYE ve DÜNYA'yı satarız.

TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) ilan çıkmış, hedef koymuş. "Yıl 2023 Turist sayısı 50 Milyon"

Dünyada bazı şehirler tek başına yılda 50 Milyon turist hedeflerken biz 2023 senesine aynı hedefi gözetirsek yazık bize (size). Ancak Türkiye'yi pazarlarken stratejimiz aynen bu şekilde kalacaksa Hedef Doğru. Hala 5 senelik bir Turizm Master planımız olmayacaksa hedef abartılmış bile..

"Yıl 2023 Hedef 100 Milyon Turist"

Doğru, hedef en az bu olmalıydı. Hayal mi? Asla!

Peki neler yapılmalı?

 # Türkiye Turizm fuarlarına bölgesel katılmalı.

Sorsak; Marbella, PhiPhi, KotaKinabalu, Bali, Koh Samui, Langkawi, Las Palmas, İbiza, Cebu, Katalunya, Cote d'azur, Zanzibar, Cancun, Galapagos hangi ülkededir diye? Bu hedefi koyanların kaçı hepsini bilir? Bu turizm beldelerinin hepsi, uluslar arası turizm fuarlarına kendi ülke standlarından bağımsız girer. Zanzibar'a giden turist kendisini Tanzanya, Bali'ye giden Endonezya, Cebu'ya giden Filipinler'e Marbella'ya giden İspanya'ya gitti saymaz. Ancak gemiyle Kuşadası'na 2 saat uğrayan Turist; "Ama ben Türkiye'ye gittim" der. Bölgesel tanıtım şart!

# Türkiye tanıtım bütçesi profesyonellere verilmeli

130 milyon euro. Fena para değil. Ama bu işi atanmışlara, tanınmışlara, sosyeteye bırakırsan ya Bilboard'unu Paris'in getto'sunda, TV reklamını sabah 03:00 de porno film arasında görürsün veya 2 yabancının katıldığı bir tekne partisi için 3 milyon euro verip Savarona'yı, Tanıtım konseyi üyelerini ve sosyeteyi Business Class MonteCarlo'ya götürüp 5 yıldızlı otelde konaklatırsın.

# Epcot Center'a katılmalıyız.

Amerika, Orlando'da 106 ülkenin katılımcı olduğu, diğer fuarlar gibi 3 gün değil 365 gün açık olan, günde 150-200 bin kişinin gezdiği bu dünyanın en büyük fuarına katılarak Turizm profesyonellerine hem Türkiye'yi hem de Türk ürünlerini tanıtırsın.

# Sömestre ve yaz tatillerini bölgelere göre ayırmalıyız

Hala dünyada bunu uygulamayan tek turizm ülkesi olarak 19 milyon orta öğretim talebesini aynı anda tatile çıkartıyoruz. 15 güne sıkışan dağ otelcisi 150 TL olan oda fiyatını 500-600 TL'ya Yazlık oteller de 100 TL den 150 TL'ya çıkartmak zorunda. Müfredat aynı kalmak kaydı ile Tatiller bölgelere göre ve değişik tarihlerde kullanılmalıdır. (dilimde tüy bitti)

# 400.000 yatak kapasiteli Kamu Kampları özelleştirilmelidir.

Bugün, özel sektöre göre maaşları ve sosyal hakları çok daha iyi olan memurlarımıza tanınan kamu kampı hakkı, ya vergileriyle bu kamu kampının parasını ödeyen fabrika işçilerine de tahsis edilmeli (ki bu imkansız) veya bu kamplar Özel sektöre satılarak parasına dokunulmadan memura "Tatil Parası" olarak ödenmelidir. Böylece 400.000 yatak kapasitesi Türk turizmine kazandırılmalı, kamu kampları, bu haktan faydalanamayan diğer vergi mükelleflerine yük olmaktan kurtarılmalıdır.

# 3,5 milyon yazlık ağır vergilendirilmeli.

Sayıları 10 milyonu aşkın ev sahibi "Turist" olarak turizme kazandırılmalı. 12 ay belediye hizmeti verilip ortalama 33 gün kullanılan 3,5 milyon yazlıklar, ya 2. konut olmaktan çıkarılmalı veya Turistik tesis haline dönüştürülmelidir.  #çareyazlıkvergisi

# Ve Türk turizmini yönetenler Turizmci olmalı. Dil bilmeli.

Bu sektörde, Seçimle gelenler de, Siyaseten atananlar da Turizmci olmalı. Turistik yöreler kadar Turizmi, Turisti tanımalı. Çok Önemli; Mutlak en az 2 yabancı dil bilmeli. Başbakan, Cumhurbaşkanı dil bilmeyebilir. Zaten dil bilseler de tercüman mecburidir. Ancak bir meslek örgütünü yöneteceksen tercümanla bu iş yürümez, yürümedi de. Aynı dil'i konuşamadığın aileni, çocuğunu yönetemeyeceğin gibi komşunu asla yönlendiremezsin. Dil bilmiyorsan, turisti tanıdığını, onun ne beklediğini bildiğini iddia edemezsin, yabancı meslektaşlarınla durumu tartışamaz, ikna edemez, ikna olamazsın. Gittiğin ülkelerde toplantılarda ancak "seyirci" olursun. Top'a girmeye kalkarsan da "rezil" olursun, "ülkeni rezil edersin". Bu durum, Hukukçu olmayanın Barolar, Doktor olmayanların Tabipler birliği başkanı olamayacağı kadar açık ve net'dir. Dil bilmezsen ticari olarak turizm yaparsın ama asla turizmi yönetemezsin.

# Turizm Master Planı yapılmalıdır.

Ve birçok detayları kapsayan, Acentalar, Rehberler, Oteller, Taşımacılar (uçak-Otobüs-Transfer), Esnaf gibi Turizm profesyonelleri ve Belediyeler, Mülki idare'nin katılımıyla oluşacak her bölgeye ayrı 5 senelik Master Turizm Planları yapılmalıdır.