Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '11

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiyenin iktidar sendromu -2

Bahse girerim, Chp haziran da seçimi kazansa, bir yıl sonra, bugün Tayyip Erdoğan'a yapılan bütün hakaret ve eleştirler harfi harfine Kılıçdaroğluna yapılacaktır.. Çünkü Türkiyenin belli bir kesiminde iktidar tahammülsüzlüğü var.. Eleştiri manyaklığı var.. Neden bu kadar çok eleştiriyoruz ? 

Türk insanı bilgiçtir.. Herşeyi herkesten, hatta uzmanından bile daha iyi bilir.. Demokrasiyi çok sever ister ama içine bir türlü sindiremez.. Özellikle sosyalist kesimin demokrasi anlayışı, sadece onların görüşümün kabul gördüğü bir demokrasidir.. Muhafazakar bir parti %40 lara varan bir oy alsa da yaşama şansı olmamalıdır.. Ancak sol görüşlü bir parti %20 ile tek başına iktidar olabilmeli, %10' nun altında oy alanlar dahi sanki iktidardaymış gibi seslerini çıkarabilmeliler.. Bunların demokrasi anlayışı budur.. Bu ülkede %20 civarlarındaki oylarla partiler başbakan çıkarmıştır, ama %40 oy alan bir partinin başbakanı kadar hakarete uğramamışlardır.. Bunun adı da demokrasidir.. 

Eğer %40 oy, bir partinin ülkeyi yönetmesine yetmiyorsa acaba kendileri hangi oy oranıyla iktidar olmayı hayal ediyorlar? Anketler ortada.. En iyimser tahminle haziran seçimlerinde Chp nin alacağı oy %30 ve altı.. Erdoğan'nın bugün uğradığı hakaretleri dikkate alırsak o zaman %30 ve altı oyla başbakan olacak Kılıçdaroğlu'nu duvardan duvara çarpmamız gerekir. 

Chp %20 - 25 aralığında kalırsa, Ak partiyle koalisyon kurmak zoruda kalabilir.. O zaman bu kadar hakaret edip eleştirdiğiniz bir partiyle hangi yüzle masaya oturacaksınız.? 

Koalisyonlar bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bunun zararlarını bu ülke çok kereler yaşamıştır.. Tabanları, hayat görüşleri, ideolojileri farklı partilerin ortak bir payda da buluşması asla mümkün değildir.. Bu ülkenin tekrar yıllar sürecek bir seçim atmosferine girmesine, ekonomik gelişimin durmasına, bir kaos ve istikrarsızlık ortamına yol açacaktır. 

Bu sonuç bu kadar açıkken, ve en azından Ak parti dışında hiç bir partinin haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamayacağı partilerin kendi anketlerin de de sabitken, bile bile oyları bölerek , ülkeyi bir kaosa sürüklemekten kimlerin çıkarı olabilir? Bu mantığın '' ya benim olursun, ya da toprağın '' cehaletiyle farkı nedir? 

En kötü tek parti iktidarı, en iyi koalisyondan, emin olun çok daha iyidir.. Ak parti iktidar olmasında ne olursa olsun mantığı neye düşmanlıktır? 

Buyrun bir fikir cimnastiği yapın.. Chp- Mhp koalisyonu olsa sizce kaç ay birarada kalabilirler? Hangi ortak payda da buluşabilirler? Ya da Akp- Chp koalisyonu.. Sizce böyle bir yapı Türkiye ye huzur ve istikrar getirebilir mi? Sadece kin güden bir yaklaşımla, sadece particilik uğruna, sadece ideolojik saplantılar uğruna kimin bu ülkeyi kaosa sürüklemeye hakkı olabilir? Ak parti olmasında ne olursa olsun mantığıyla kimin bu ülkeyi yıpratmaya hakkı olabilir? 

Eğer bir önceki yazımda sorduğum sorulara cevap veremiyorsanız zaten böyle bir seçim yapmamanız gerekir... Mesela bu alışkanlıklarımız spor da da yok mu? Bir taraftar grubu yeni teknik direktörlerini hava alanlarında davul zurna çoşkula karşılarlar, daha sezon bitmeden aynı adamı neredeyse döverek aynı uçakla geri yollarlar.. Ama dünya çapında başarılar kazanmış bir antrönörün neden birden bire bu kadar başarısız olduğu sorgulanmaz.. Zaten uçurumun kenarına getirilmiş bir takımı bir ayda şampiyon yapmasını beklerler.. Böyle bir zihniyet dünyanın hiçbir yerinde yoktur.. Bu bize ait bir meziyettir.. 

Evet ak parti birçok başarılara imza atmasına karşın, işsizlik, eğitim, esnaf, memur, emekli konularında yeterli başarıya henüz ulaşamamıştır.. Hemen dar ağacımız hazır.. Çekelim ipe gitsin.. Peki bu sorunlar Ak partiden önce yok muydu? Vardı.. Ak partiden önceki iktidarlar bu sorunları çözebildimi? Çözemedi.. Bu sorunlar ne zamandan beri var..Cumhuriyet kurulduğundan beri.. Peki 87 yıllık bir sorunlar yumağı yüzde onluk bir sürede (8 yılda) çözülebilir mi? Tabii ki hayır..Kimse burada ukalalık etmesin.. Hiçbir güç ve yetenek 87 yıllık birikmiş ve çığ gibi büyümüş sorunları 8 yılda çözemez.. Mümkünlü kasabasında bile mümkün değil.. 

Ama bizim bir kısım halkımızda böyle bir hayalcilik var.. Önceki iktidarla döneminde enflasyon %80 iken memura %30 zam verilirdi.. %50 zarar... Hangi iktidar %80 enflasyona %80 maaş verdi ? (özal'ın bir kereliğine yaptığı iyileştirme hariç ).. Yani hiçbir iktidar memuruna enflsayon oranında zam yapmadı.. Bugün ise Ak parti iktidarı memura enflasyon oranının bir iki puan üzerinde zam yapıyor.. 

Buradaki yanılgı nedir? Rakamsal büyüklük.. %80 enflasyonda, %30 zam verdiğinizde rakamsal olarak maaş büyüyor ama yine de eksi 50 eriyor.. Bugün ise %7 enflasyona %9 zam verdiğinizde rakamsal olarak maaş çok büyümüyor ama enflasyon karşısında erimiyor da.. 

Bir başka yanılgı.. Sebze fiyatlarına bakıp mutfakta yangın edebiyatı yapmak.. Sebze fiyatları sadece enflsayona bağlı değildir.. Daha çok iklim şartlarına bağlıdır.. Eğer iklim sebzenin bollaşmasına imkan vermiyorsa, enflasyon sıfır değil eksi bile olsa fiyatlar yine de tırmanır.. Veya ihracat fazladır, fiyat tırmanır.. Bunun iktidarla falan alakası yok.. Aynen balıkda olduğu gibi.. Fırtına çıkarsa balıkçı ava gidemezse balık fiyatları üç dört kat fırlar.. Bunun ekonomi yönetimiyle ne alakası var.. Bunları iktidara karşı malzeme yapanlar market raflarındaki indirimleri neden görmüyorlar acaba ? 

Dikkat edin medya mutfak yangını diye ya pazara, ya da balık haline gidiyor.. Çünkü özellikle bu yıl iklim ne tarıma ne de balıkçılığa izin vermedi.. Yağmur isterken kuraklık oldu, güneş isterken sel oldu. Dolayısıyle sebze fiyatları ayar tutturamadı.. Peki aynı medya market raflarına hiç yaklaşıyor mu? Oradaki fiyatlardan bahsediyor mu? Hayır.. Orada onların istediği malzeme yok.. 

Malesef kandırılmaya, gaza getirilmeye çok müsaitiz... Kışkırtılmaya ve kışkırtmaya çok açığız.... Düşünmeden konuşan, görmeden inanan, doğru gördüğünün bile yanlış olduğuna inandırılabilen bir milletiz.. 

 
Toplam blog
: 29
: 1481
Kayıt tarihi
: 21.07.06
 
 

... KTÜ mezunu inşaat mühendisiyim. Proje müdürlüğü , İnşaat kontrollüğü ve danışmanlığı, Statik ..